Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 7 Namık Kemal Zeybek: Başarılma şansı düşük, ama sıfır da değil

19.07.2003 Vatan

1970’li yıllarda MHP’li Gün Sazak’ın Gümrük ve Tekel Bakanlığı sırasında müsteşarlık yapan Namık Kemal Zeybek yuvaya en genç dönen bozkurtlardan. Önce ANAP, ardından DYP’de üst düzey politika ve bakanlık yapan Zeybek, 3 Kasım seçimlerinde MHP’den aday oldu. 12 Ekim’de aday olacağı yolunda ısrarla söylentiler çıkarılan Zeybek sorularımızı şöyle yanıtladı:

MHP kongresinde aday olacak mısınız?
Zeybek:
Ben aday değilim. ‘Aday gösterilirsem olurum’ manasında da değil. Eski milletvekilleri, belediye başkanları, partililer gelip baskı yapıyor, ama hepsine ‘canım istemiyor’ diyorum. Bundan daha sağlam bir gerekçe olur mu?

Ülkücü hareketin krizi nasıl aşılır?
Zeybek:
Bu esasında ideolojik bir kriz. Bu ideoloji, çağın gereklerine uygun yeni bir sunuma kavuşamadı. Mesela komünizme karşı savunma refleksinin günümüzde hiçbir anlamı yok, çünkü komünizm kalmadı. Türk milliyetçiliği, yani Türkçülük, Türk milletinin değer ve çıkarlarını savunmaktır. Hayat hızla akıyor, buna ayak uydurmalıyız. Mesela bugün AB’cilik akımı dayatılıyor. Veya AB’yi de içine alan bir globalizm dayatması var. Türk milliyetçiliğin buna karşı söz ve tavırları geliştirilemedi, taraftarları yeterince biliçnlendirilemedi. Bu olamaz değil, olacak. Nitekim bunun ideolojik ipuçlarını Ümit Özdağ Türk Yurdu dergisinde verdi. Herkese, bu yazıyı tartışalım diyorum. Bizde tartışma geleneği biraz zayıf olduğu için sorun var. Şimdi okuyan, düşünen, dünyayı takip eden bir arkadaşımız çok ciddi sorular soruyor. Fetva vermiyor, soru sorarak varolan sıkıntıları gözler önüne seriyor.

Doktrini ele aldık ama bir de liderlik ve teşkilat sorunu var.
Zeybek:
Ben geçmişte hiç ‘lider-teşkilat-doktrin’ formülünü kullanmadım. Kapatılana kadar MHP eğitimcilerinin, yani ‘endoktrinizasyon komitesi’nin başkanıydım. Dolayısıyla benim böyle bir şey söylemememin anlamı olmalı. Liderlik ve genel başkanlık ayrı kavramlar. Alpaslan Türkeş, siyasete girdiği andan itibaren liderdi ve ölene kadar böyle sürdü. Şimdi tarihi tekrarlamak, yeniden bir başbuğ, bir lider yaratmak doğru değil. Bu anlamsızdır ve yanlıştır. Biz bu demokrasiyi biraz şarkileştirdik; genel başkanların değişmesinin tabii, hatta doğru olduğunu unuttuk. Mutlaka bir lider aramak yanlıştır. Doğrusu genel başkanlıktır. Lider, fikir olmalıdır. Fikirler de tabu olmamalıdır. Temel doğrularda birleşilir, bunun dışındaki herşey tartışılır.

Kimileri ‘kim kazanırsa kazansın MHP kaybedecek’ diyor.
Zeybek:
Umudumu kaybetmek istemiyorum. Bu kongrede başarılması ihtimali sıfır değil. Çok da yüksek görülmüyor, ama başarılması için mücadele edilmeli.

Varolan adaylardan hangisine yakınsınız?
Zeybek:
Ramiz Bey benim yardımcımdı. Kendisini severim, hayatında nokta kadar bir gölge yoktur. Devlet Bey’i de severim. Çok eski bir dostluğumuz var. Ümit Özdağ’ı da severim. Babası ideoloji konularında hocamdır. Oğlu da çok değerlidir. Koray Bey ile fazla bir samimiyetim yok, aday olacağını da sanmıyorum. Başarılı bir bayındırlık bakanıydı.

GAZETECİ ARSLAN BULUT’UN KALEMİNDEN

Ülkücüler önce birbirlerine güvenmeli

Ülkücü kesimin kendine özgü kalemlerinden, gazeteci Arslan Bulut, hareketin krizini değerlendirdi: “Ülkücü hareket, 12 Eylül'den ve sonraki uygulamalardan çok etkilendi. Dünyadaki gelişmeler karşısında üretilen yeni fikirler desteklenmedi. Dolayısıyla fikirlerdeki netlik kayboldu. Siyasi gücün ekonomik güçten kaynaklandığı gözardı edildi. 1990'dan sonra Türk Dünyası bütün haşmetiyle ortaya çıkmasına rağmen, Türk Dünyası Kurultayları dışında, bu alanda daimi kurum ve kuruluşlar meydana getirmek, dışardan güdümlü gruplara bırakıldı. Bu çabalar ciddiyetle sürdürülseydi bugün Avrupa Anayasası'nı değil, Türk Dünyası Anayasası'nı tartışırdık. Bu alanda kişisel çabalar da sonuç vermedi. Çünkü ülkücüler teşkilatsız hareket etmez. Teşkilat hareketsizse, ülkücüler de hareketsizdir. MHP'nin iktidar ortaklığı sırasında, Türk milliyetçiliğine uygun düşmeyen icraatlara da imza atıldı. Tabii, MHP olmasaydı, daha kötü olabilirdi ama, halk MHP'den güçlü bir direnç bekliyordu. Türk milliyetçiliği tarihinde söylem ile eylemin birbirine bu kadar aykırı olduğu başka bir dönem yaşanmamıştır! Türk milliyetçileri, hiç inanmadıkları ekonomik-siyasi uygulamaları savunamadıkları için kendi motivasyonlarını kaybetmiştir. Bugünkü şartlarda halkın ülkücülere olan güveni şöyle dursun, ülkücüler birbirlerine güveni kaybetmişlerdir! Güveni tesis etmek içinse ideolojide netleşmek ve buna dayalı kadro kurmak gerekir. Ancak bu şekilde halk da ülkücülere güvenir ve yol açılır. İlkelerde kararlılık sergilenirse, buna göre güçlü bir kadro oluşturmak ve bu kadroyu Türk milletinin umudu haline getirmek zor değildir... Ülkücüler bunun için harekete geçmelidir.”

ESKİ ULAŞTIRMA BAKANI OKTAY VURAL:

"Himalayalar olmasa Everest olur mu?"

Enis Öksüz’ün yerine Ulaştırma Bakanlığına getirilen Oktay Vural, seçimlerinden sonra da Devlet Bahçeli’yi bırakmadı ve MHP’nin teknokrat kurmayları arasında yer aldı. Vural, MHP’de yapılması gerektiğini düşündüğü yapısal değişiklikleri şöyle anlattı. “MHP hakkında, partili olmayanların kafasına yerleşmiş bir imaj var. Biz bu imajı yıkmayı hedefleyen bir strateji geliştirmeliydik. Sadece ‘biz öyle değiliz’ demekle olmuyor. Bunu ciddiye alarak, biraz daha kavrayıcı ve genişleyici yönünü ön plana getirecek bir imaj çalışması içine girmek gerekiyordu. Bunlar yapılmadı değil, ama varolan imajı değiştirebilecek kadar etkili olmadı. Kapalı olmama, herkesi kucaklama anlayışı aslında vardı, mesela listeler böyle hazırlanmıştı ama biz bunu yeterince pazarlayamadık. İletişim konusundaki sıkıntı medyanın tavrından kaynaklanabileceği gibi, kurumsal yönetim anlayışındaki eksikliklerden de gelebilir. Açıkçası bunu gidermeye yönelik daha farklı şeyler yapmamız gerekirdi. Uluslararası ilişkilerimizde de daha aktif olmamız gerekirdi. Ama kendimizi şartlara feda ettik. Önceliğimizi partiye verseydik bu rahatlamayı sağlayabilirdik. Bu imaj nedeniyle küresel güçler MHP’yi bir direniş odağı olarak gördü ve onu lokalize etme ve küçültmeye çalıştı. Kıbrıs, Irak, Ermeni sorunu gibi olaylarda MHP milli hassasiyetleri seslendiriyordu, ama küresel güçler bunları kendi çıkarlarına göre çözmek istiyorlardı. Bu nedenle MHP’nin toplumla bağını kopararak onu güçsüz gösterdiler. Biz küresel güçlerle karşılıklı çıkara dayalı bir ilişki geliştirmek istiyoruz. Sizin iletişim sorunlarınız kadar, karşı tarafın sizinle ilgili değerlendirmesi de bir sınır çiziyor. Genel Başkanımızın sahip olduğu bazı özellikler var. Örneğin seçmenle güven ilişkisi mevcut. Bunları anlatarak topluma MHP kimliğini sunma konusunda sorun olmaz. Önemli olan bunları aktarmada bir modele sahip olmak. Devlet Bey’in hizmete devam etmesinde önemli avantajlar olduğunu ve Türkiye’nin siyasetine katkı sağlayacağına inanıyorum. Ama lideri seçmekle herşey bitmiyor. Himalayalar olmasa Everest olur mu? Bizde de lider olmalı, ama onun altında aktif bir yönetim bulunmalı.”

TABAN KONUŞUYOR

Bahçeli kalsın, yönetim değişsin
MHP çok badirelerden geçti. Hepsini de atlattı. Yarından itibaren Genel Merkez girişine bir sistem kurup bu dar günlerde gelen insanların kayıtlarının tutulması gerekir. Sayın Bahçeli’nin ayrılması Türkiye için bir kayıp olur. Koalisyonun ilk beş ayında bir insanın saçları gözle görünür bir biçimde beyazlaşıyorsa içinde bulunduğu stres ve sorumluluğu bir düşünün. Kendisinin, daha önceden yaptığı açıklamaya rağmen delegelerin zorlaması sonucu tekrar seçileceği inancındayız. Herkes yönetim kademelerinde geniş bir revizyon bekliyor. Geçmişte oluşan kırgınlık ve küslüklerin onarılmasında ülkücü sanatçıların daha aktif olması gerekmektedir.
Garib Ozan-Ankara

Düşman değil dost arıyoruz
18 yaşındayım. Üniversitelerde kavga ve dövüş hat safhada. Gençlerin 1970'li yıllara dönmesi işten bile değil. Biz de üniversiteli olacağız ve bu kutsal ülküyü orada savunacağız. Karşımızda düşman değil ortayolu bulmak adına dostlar istiyoruz.
S.Yasin Özdemir-Keçiören

Vizyonu olmayan aday olmasın
Başbuğ rahmetli olduktan sonra büyük bir vizyon sıkıntısı çektik ve bunun bedelini hem iktidarda, hem 3 Kasım seçimlerinde ödedik. Sayın Ramiz Ongun, bir projesi ve kadrosu varsa açıklasın yoksa Sayın Bahçeli gibi beylik duruşlarla, arkasında ne olduğu bilinmeyen tavırlarla artık kimse bizi oyalamasın.
Muammer Hacıoğlu-Akçaabat

Bize karizmatik lider lazım
Böylesine güçlü bir ideolojinin yükünü taşıyacak yeni bir lidere ihtiyaç var. Ülkücü gençler olarak, sorunlara yerinde müdahale eden, ülke meselelerine vakıf, karizmatik liderlerin olduğunu biliyoruz ve bunu kongrede göreceğiz inşallah. Her ne kadar tabanımız başka partilere kaymış gözükse de ülkücüler istendiğinde tek yumruk olabilecek güçtedir.
Ergun Güneş-Gaziantep

Kavgalı gürültülü kongre istemiyoruz
3 Kasım seçimlerinden önce, çevremde ne kadar ülkücü tanıdığım varsa hepsi Sayın Bahçeli’nin ve MHP’nin hükümette ne kadar pasif kaldığından ve tabanın beklentilreine uzak olduklarından şilayet etti. Kongrenin son derece demokratik bir ortamda gerçekleşeceğini ve eski kavgalı-gürültülü sahneleri tekrar yaşamayacağımızı umuyorum. Yanlışlardan sıyrılırsak yeniden TBMM’ye döneriz.
Osman Kaynar-Ankara

Lideri sorgulama lüksümüz yok
Hiçbir ülkücünün şahsi menfaatlerini parti ve ülke menfaatleri üzerinde tutup liderini sorgulama lüksü yoktur. 3 Kasım gecesi Sayın Bahçeli’nin yapmış olduğu talihsiz açıklamanın asıl sorumlusu, kendisini seçimler öncesinde olası sonuçlar hakkında yeterince bilgilendiremeyen kurmay kadrolarıdır. Türk seçmenlerinin tamamı tarafından sevilen sayılan, popülaritesi son derece yüksek ve kendisine devlet adamı sıfatı yakıştırılan nadir liderlerden biri olan Sayın Bahçeli karşısına hiçbir milliyetcinin aday olarak çıkması doğru değildir.
Suat Kızılkaya-İstanbul

Lütfen Aydın geri çekilsin
Benim yaşımdakiler bilir, Alparslan Türkeş’in hiçbir kusuru olmamasına rağmen, yıllarca Menderes’in idamını ve sarı zarfı millete anlatmak mecburiyetinde kaldık. Koray Aydın'ın yolsuzluklara karışmadığını anlatmak için yıllarımızı harcamıyalım. Lütfen Aydın geri plana çekilsin. Ülkücüler koltuk değneği olamazlar. Kongreden önce, herkese açık “Ülkücüler Kurultayı” yapılsın ve hareketin dünü, bugünü ve yarını tartışılsın.
Hasan Yavuz-Bakırköy

Büyük revizyonun zamanı geldi
Parti ve Ülkü Ocakları için artık büyük bir revizyonun zamanı gelmiş ve geçmiştir. Bahçeli’nin seçimden sonra söylediği gibi artık aday olmaması gerekmektedir. Bunun yanında adaylık için adı geçen Koray Aydın, Mehmet Gül, Şefkat Çetin gibi eski yönetimde yer alanların değil aday olmak, partiden uzaklaştırlmasını istiyoruz. Eğer bu şahıslar partinin başına geçerse dava diye bir şey kalmıyacaktır. Ülkü ocakları başkanlarının birçoğu da oturdukları koltuğa şeref vermektense bu koltuk sayesinde şeref, saygı kazanmaktadır.
Adem Resuloğlu

Adaylık tövbe size düşmez
Kadehleri localarda ülküye diye vuranları / İhale için bıyıkları hilal gibi koyanları / Bu davadan zehir olsun zıkkım ile doyanları / Ulu birliği on emirle bozanları, biri bana anlatsın / Liderin, teşkilatın, doktrinin hala ölmediğini / Hele de adaylığın sizlere tövbe düşmediğini / Bizim ocaktaki ateşin asla sönmediğini / Hiçbir ülkücünün davadan dönmediğini / Bozkurt sesiyle biri bana, biri bana anlatsın.
Cengiz Öztürk-Ankara

Genel Başkanımızı kandırıp yanılttılar
Genel Başkan tarafından İstanbul’da görevlendirilen bakan ve genel başkan yardımcıları, teşkilat mensuplarını dinlemek yerine onları azarlamış ve lüks otellerde toplantı yapmayı tercih etmişlerdir. Şimdiyse tek suçlu genel başkanımızmış gibi bazıları genel başkan olmata hazırlanıyor. Hatta AKP’den vekil adayı yapılmayıp MHP’ye genel başkan olmak için uğraşanlar bile var. Allah yardımcımız olsun. Bu kongreden yüzümüzün akıyla çıkalım.
Ahmet Demirel-İstanbul



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 1 Sanki Türkeş 3 Kasım’da öldü 13.07.2003
2 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 2 Milliyetçilik ‘out’ millicilik ‘in’ 14.07.2003
3 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 3 Herkes merakla bekliyor: Bahçeli yeniden aday olacak mı? 15.07.2003
4 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 4 Ramiz Ongun yeniden MHP genel başkanlığına aday 16.07.2003
5 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 5 Koray Aydın: "Değişimin önünde duramayacaklar" 17.07.2003
6 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 6 Ümit Özdağ: Bugünkü milliyetçiler Ziya Gökalp’in bile çok gerisindeler 18.07.2003
7 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 7 Namık Kemal Zeybek: Başarılma şansı düşük, ama sıfır da değil 19.07.2003
8 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 8 Muhsin Yazıcıoğlu: MHP yakaladığı fırsatı hovarda gibi harcadı 20.07.2003
9 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 9 Tuğrul Türkeş: ATP olarak 3 Kasım’da yenilmedik 21.07.2003
10 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 10 Yılma Durak: Parti içi demokrasi şart 22.07.2003
11 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 11 Atilla Kaya: Çizgisi kırık olan aday olmasın 23.07.2003
12 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 12 Ozan Arif: Bahçeli gönüldaşlarına aslan Ecevit'e Siyam kedisi kesildi 24.07.2003
13 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 13 Musa Serdar Çelebi: Ümidimiz MHP’nin ehil ellere geçmesi 25.07.2003
14 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 14 Sadi Somuncuoğlu: Bu olayla MHP millet vicdanında mahkum oldu 26.07.2003
15 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 15 Cüneyt Öztürk: Kişiler değil programlar yarışsın 27.07.2003
16 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 16 Muharrem Şemsek: MHP devlet çarkının parçası oldu 28.07.2003
17 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 17 Kemal Can: Adaylar arasında pek bir fark yok 29.07.2003
18 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 18 Süleyman Seyfi Öğün: MHP merkezi seçti ve kaybetti 30.07.2003
19 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 19 Değişim zorunlu ama çok zor 31.07.2003

Son makaleler (10)
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
04.12.2024 Transatlantik: Suriye’de neler oluyor? Neler olabilir?
02.12.2024 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: "PKK’nin Öcalan’a bağlılığı özde değil, ağırlıklı olarak sözdedir”
01.12.2024 RTÜK İslam dinini kurtarabilir mi?
27.11.2024 Transatlantik: Lübnan’da ateşkes - Ukrayna savaşında son durum - Trump gün sayıyor
24.11.2024 Kürt realitesi, Kürt sorunu realitesi, Kürt siyasi hareketi realitesi
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı