Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 4 Ramiz Ongun yeniden MHP genel başkanlığına aday

16.07.2003 Vatan

 “Tereyağından kıl çeker gibi kongreden çıkacağız”

Devlet Bahçeli’nin yeniden aday olup olmayacağı belli değil, ama Ramiz Ongun yeniden aday. 1970’li yılların ünlü “Eğitimciler Grubu”nun önde gelen isimlerinden olan Ongun 1997’deki MHP 5. Kongresi’nde, Devlet Bahçeli ve Tuğrul Türkeş’ten sonra en yüksek oyu almıştı. “Bozgunu zafere döndürmek” sloganıyla 12 Ekim’deki kongre için yoğun bir faaliyet yürüten Ongun’a en büyük destek, bazı “eğitimci” ülküdaşlarından geliyor. Ongun’a ilk olarak 12 Ekim’de aday olup olmadığını sorduk:

Aday mısınız?
Ongun:
Olacağız gibi. İlan etmedik, istişarelere devam ediyoruz, ama olacağız gibi.

3 Kasım’da sizce ne oldu.
Ongun:
MHP kendi duruşunun, dünya görüşünün hakkını vermediği için kaybetmiştir. Bu da insanlara hayal kırıklığı, kırgınlık, ihmal edilmişlik, hatta bazen de aldatılmışlık şeklinde aksetti. MHP’ye insanlar “bunlar bu memlekete kötülük etmezler, başkalarının kötülük etmesine de rıza göstermezler, hatta bu uğurda kendilerini zarara sokabilecek işlere bile girebilirler” diye baktı. “Fakir fukara bir harekettir, toplumun orta ve alt gruplarındandırlar ve devlet malına el uzatmazlar” dediler. Sıkıntı, bu sıcaklık, güven, sevgi ve dürüstlüğün yerinden oynamış olmasıdır. Bunları yerine oturtmak da kolay değil.

Genel Merkez’in kongreye yönelik birtakım müdahaleleri olduğu yolunda eleştiri ve şikayetler var, katılıyor musunuz?
Ongun:
Katılmam bir şey değitirmez ki! Yasa, siyasi partileri tek kişilik müesseseler haline getirmiş. Partinizin 10 milyon üyesi olsa bile tek kişilik bir müessesedir. Ertesi gün “sildim sizi” dediğinizde bütün üyeleri silebiliyorsunuz. Sonra “kaydettim” deyip istediğinizi kaydediyorsunuz. Kanun elverse bile, genel başkan bu haklarını kullanmayabilir, partiyi gerçekten demokratikleştirebilir. Ama kullanıyorlar. 20-25 ilçe yönetimi, muhalif oldukları gerekçesiyle feshedildi. Biz seçilirsek bu yetkiyi kullanmayacağız.

Ülkücü hareket sancılı bir dönemden geçiyor. Umutlu musunuz?
Ongun:
1965’den beri MHP çok sıkıntılı dönemler geçirdi. Hepsinden de yüzakıyla çıktı. Daha o zamanlar, 20-23 yaşında doğru yaptığımızı bugün niye yanlış yapalım? O zaman bulduğumuz formülü bugün niye denemeyelim? Müşterek bir kader tespit ettik ve ardından koştuk. Geçmişteki gibi, müşterek bir hedef tespit edip onun için çalışacağız. Bugünkü iktidarın siyasi bir alternatifi yok ve herkes MHP’den bir şey bekliyor. Ülkücü hareket, zengin değildir ama seçmenine oranla okumuşu en fazla olan harekettir. Ülkücü hareket bir aydın sorumluluğuyla hareket ediyor, kendi işine sahiplenmeye başladı. Bu manada, son zamanlardaki elektriklenmeden çok memnunum. Büyük bir sabır ve müsamahayla, tahrikleri görmezden gelerek kurultaya kadar işi idare edecek ve tereyağından kıl çeker gibi kongreden yüzakıyla çıkacaklar. Ertesi gün ise, MHP ayağa kalkacağı için siyasete ve fikri hayata canlılık gelecektir.

MEHMET GÜL DE ADAY OLMAYI DÜŞÜNÜYOR

“Benim gibilere ihtiyaç var”

12 Ekim yaklaştıkça MHP Genel Başkan adayları netleşiyor. MHP’nin şüphesiz en medyatik ismi olan eski İstanbul Milletvekili Mehmet Gül ise aday olup olmamaya henüz karar verebilmiş değil:

Seçim gecesi bazı gençler ‘Mehmet Gül Küba’ya’ diye bağırdı...
Gül:
Böylece seçim yenilgisinin sorumlusu Küba’ya gitmiş olan Mehmet Gül oluyor. Bir diğer sorumlu da parti üyeleri olmalı ki bütün üyeleri silsiler. Onlar bağırırken içerde Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici var. Onunla beraber, Genel Merkez’in ve TBMM’nin bilgisi dahilinde, kendi paramızla gittik Küba’ya. Biz orada sadece plaja gitmedik, ama medyamız sürekli onu verince sanki on günü plajda geçirdik gibi yansıdı. Bir de Che Guavera şapkası var. Biri başıma taktı ben de Bozkurt işareti yaptım. Alıp onu yere koymam yanımdaki Küba milletvekillerine hakaret olurdu.

Bir de sizin medyaya sık çıkmanız eleştiri konusu yapılıyor.
Gül:
Ben medyaya çıkarım, çünkü fikirlerime, kendime güveniyorum. Bunları savunmakta hiç güçlük çekmedim. Ve bunların yüzde 90’ına da Genel Başkan’ın bilgisi dahilinde çıktım. Kaldı ki gelen tekliflerin de ancak dörtte birini değerlendirmişimdir. Onlara kalsa biz susacağız, halk da ne yapmak istediğimizi anlayacak! Seçim sonuçları, halkın bizi nasıl anladığını gösterdi işte.

Aday olmayı düşünüyor musunuz?
Gül:
Türkiye’nin her tarafından bizi arıyorlar. MHP’nin geçmişinden gelen, medyayı çok iyi kullanacak, Tayyip Erdoğan, Cem Uzan gibi yeni tip liderler karşısında duracak ben veya benim gibi insanlara ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Yakın arkadaşlarımız tazyik ediyorlar. Ama ben Sayın Devlet Bahçeli’nin bir sözüyle buna cevap verebilirim: Oluşmamış şartlar etrafında konuşmak doğru değil. Şartları zorlamam, ama şartlar oluşur ve olgunlaşırsa bana da hangi kademede olursa olsun bir görev düşerse, buna Genel Başkan adaylığı da dahil, bundan da çekinmem.

AHMET TURAN ALKAN

“Ülkücüden siyasetçi değil bürokrat olur”

Ülkücü kökenli yazar Ahmet Turan Alkan, ülkücü hareketin krizini şöyle değerlendirdi: “Kanaatime göre ülkücüler, çok partili hayatta siyaset üretmenin lâzımelerini kavrayamadılar ve siyasi duruşun, ‘profil verme’nin başarılı olabileceğini düşündüler. Problem oradadır ki duruş veya profil göstermek noktasında da kendi koydukları kriterlere bağlı kalamadılar. ‘Siyasetsizlik’ ve ‘profilsizlik’, siyasette yeterince öldürücü iki zaaftır zaten. İktidarı paylaşan ülkücülerin siyasetsizliği, siyasetin icaplarına ilaveten devleti yeterince tanımamış olmaları ile izah edilebilir. Muhalefettekiler ise esasen bünyede mevcut bulunan zaafiyetleri sergileme fırsatı bile bulamadılar. Geriye doğru bakınca ülkücülerin siyaset üretmek için değil, ancak bürokrat olmak için zihni hazırlık yapmaya önem verdiklerini görüyorum. Ülkücülerin beslendiği menbâlar, etkili siyaset oluşturabilecek derecede zengin ve doğurgan değil; kaldı ki bugünlerde bile böyle bir ihtiyacın farkına vardıklarından emin değilim. Ülkücüler DP ve AP geleneğinden gelen ‘pratiklik’ kabiliyetini bile tevarüs etmemişler. Ülkücüler, konjonktürün uygun zamanında ‘duruş’larıyla halktan oy alarak başarılı göründüler; başarılanının ardında ‘siyasi’ bir emek ve birikim yoktu zaten. Ülkücülük maalesef konjonktürel bir duruşla eşdeğer algılanır şekilde yorumlandı ve bu yorum genel kabul gördü. İleri sürülen ülkücü tezlerin, ancak büyük kriz anlarında bir toplanma sinyali olmaktan öte geçerliği olduğunu sanmıyorum. Bu bakımdan ‘yoksa bu iş bitiyor mu’ sualine ‘kuvvetle mümkün ve muhtemeldir’ cevabını verebilirim. Kendisiyle didişmeyen, asgari derecede rasyonel yönetilen bir ülkede ülkücüler niçin var olmaları gerektiğine önce kendilerini, sonra herkesi inandırmak zorundadırlar.”

TABAN KONUŞUYOR

İktidar bize yaramadı

Kongrelerimiz DYP ve ANAP kongreleri gibi yapılmaya başlandı. İkitidar olunca nimetler aranmaya başlandı. Bilhassa yolsuzluk iddiaları nedeniyle Bayındırlık bakanımıza bölgemizde çok büyük tepkiler oldu. Kendi kalemize gol attık. Averajımız bozuldu. Barajı aşamadık. İkmale kaldık. Bu sefer derslere çok iyi çalışmamız gerek.
Burak Çağlayan-Çatalca

Bahçeli’nin arkasındayım
Bizim yayın organlarımızın yapmadığını Vatan yapıyor, çok da iyi oluyor. Sayın Koray Aydın, “liderimiz sustu” diyor. Sen neden susutun? Lidere karşı konuşulmazsa neden şimdi konuşuyorsun? Birtakım çıkar çevreleri Sayın Aydın’ı dolduruyor. Sayın Bahçeli dürüst bir liderdir. Sonuna kadar onun arkasındayım.
Kürşat Kadir Çetin-İstanbul

Halkımız yanlış yaptı
Ülkücüleri konu alarak böyle güzel bir yazı dizisine imza atmanız kuşkusuz bütün ülkücüleri sevindirmiştir. 4 Nisan’da öksüz kalmamızın acısı 18 Nisan'da bir nebze hafiflemiştir. Devletini, vatanını gerçekten sevenlere ihtiyaç duyduğunu, yolsuzlukla mücadele ediyoruz diye kendi yolsuzluklarını gizlemeye çalıştıklarını hepimiz biliyoruz, görüyoruz. Halkımız yanlış yaptığını geç de olsa anlayacaktır. Halkımız 16 bin imamın, orman arazilerini işgal etmenin, işçi ve memura yapılan haksızlığın hesabını soracaktır.
yigithanim@mynet.com

Şevkimizi kırdılar
Tanıdığım yüzlerce ülkücü benim konumumda. MHP’li büyüklerimiz bizi incitti, üzdü bizim şevkimizi ve heycanımızı yok etti. Şevki kırılan, heyecanı yok olan bir insan ne yapabilirse biz de onu yaptık. Şimdi yeni bir liderle yolumuza devam etmek istiyoruz. O karanlık dönemi biz unutturacak, bizi yeniden kazanacak, şevkatle bakabilecek ve de ülkenin kritik günlerinde kamuoyu oluşturabilecek lider ve ekibini seçecek olursak, eminim ki iki yıl sonra siz de yeni bir yazı dizisiyle yine ülkücüleri gündeme getirip farklı bir şekilde kamuoyuna takdim edeceksiniz.
Hasan Kandemir-Sultanbeyli

Tanrı yardımcımız olsun
MHP yöneticileri, başta Sayın Bahçeli olmak üzere kongrede yaptıkları ve yapmadıklarının hesabını vermek yerine, kendi siyasi varlıklarını devam ettirebilmek için gerekli teşkilat ve delege düzenlemeleri yapmakta ve sanki bu hareketi misyonunu tamamlamış bir siyasal hareket haline getirmeye çalışmaktadırlar. Sayın Bahçeli, ne olduğunu bir türlü anlayamadığımız “ilkeli duruş” dedikleri bir tavır takınmıştır. Maalesef bu tavrı da siyasi rakiplerimize, iç ve dış düşmanlarımıza karşı değil ülkücülere karşı olmuştur. İktidardayken hep alttan alan bir anlayışla ciddi hiçbir tepki koymamak parti politikası haline getirilmiştir. Ülkü Ocakları’nın karıştığı karanlık işler de basına yansıyınca millet, eleştirmenin de ötesinde ağır ithamlar, hatta küfürlere kadar varan tepkiler vermiştir. Ve bu tepki 3 Kasım seçimlerine yansımıştır. Şu ana kadar ortaya çıkan genel başkan adayları arasında bu vizyona sahip ve bu hareketi taşıyacak bir isim yok! Tanrı yardımcımız olsun!
Cem Sancaklı



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 1 Sanki Türkeş 3 Kasım’da öldü 13.07.2003
2 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 2 Milliyetçilik ‘out’ millicilik ‘in’ 14.07.2003
3 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 3 Herkes merakla bekliyor: Bahçeli yeniden aday olacak mı? 15.07.2003
4 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 4 Ramiz Ongun yeniden MHP genel başkanlığına aday 16.07.2003
5 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 5 Koray Aydın: "Değişimin önünde duramayacaklar" 17.07.2003
6 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 6 Ümit Özdağ: Bugünkü milliyetçiler Ziya Gökalp’in bile çok gerisindeler 18.07.2003
7 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 7 Namık Kemal Zeybek: Başarılma şansı düşük, ama sıfır da değil 19.07.2003
8 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 8 Muhsin Yazıcıoğlu: MHP yakaladığı fırsatı hovarda gibi harcadı 20.07.2003
9 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 9 Tuğrul Türkeş: ATP olarak 3 Kasım’da yenilmedik 21.07.2003
10 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 10 Yılma Durak: Parti içi demokrasi şart 22.07.2003
11 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 11 Atilla Kaya: Çizgisi kırık olan aday olmasın 23.07.2003
12 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 12 Ozan Arif: Bahçeli gönüldaşlarına aslan Ecevit'e Siyam kedisi kesildi 24.07.2003
13 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 13 Musa Serdar Çelebi: Ümidimiz MHP’nin ehil ellere geçmesi 25.07.2003
14 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 14 Sadi Somuncuoğlu: Bu olayla MHP millet vicdanında mahkum oldu 26.07.2003
15 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 15 Cüneyt Öztürk: Kişiler değil programlar yarışsın 27.07.2003
16 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 16 Muharrem Şemsek: MHP devlet çarkının parçası oldu 28.07.2003
17 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 17 Kemal Can: Adaylar arasında pek bir fark yok 29.07.2003
18 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 18 Süleyman Seyfi Öğün: MHP merkezi seçti ve kaybetti 30.07.2003
19 Nereye Gitti Bu Ülkücüler? 19 Değişim zorunlu ama çok zor 31.07.2003

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı