“Bu adayı nereden bulmuşlar” yerine “Bu adayı da nereden bulmuşlar” denirse...

09.05.2014 Vatan

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken tartışmaların ekseninde AKP'nin adayının kim, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'dan hangisi olacağı var. Aslında burada tartışılacak çok fazla bir şey yok zira kime neyi ne derece danışırsa danışsın, kararı Erdoğan verecek. Dolayısıyla herkes AKP liderinin kararını merakla bekliyor.
Halbuki bu seçime tek kişi, yani AKP'nin adayı katılmayacak. Söz konusu olan, adı üzerinde seçim. Bu nedenle Meclis'te grubu bulunan üç parti de ayrı ayrı adaylarla seçime katılabilecek durumda. HDP (eski BDP) sözcülerinin açıklamalarından bu partinin, en azından kendi gücünü ölçmek için bir aday çıkarmada kararlı olduğunu anlıyoruz. Normal olanı da bu. Fakat Başbakan Erdoğan'ın, kendisi veya değil, partisinin adayının ilk turda seçilmesi konusunu fazlaca öne çıkartması HDP'nin aday çıkarmayıp tabanına AKP adayını işaret edebileceği spekülasyonlarına yol açmıştı. HDP sözcülerinin bu rivayetlerden, haklı olarak, fazlasıyla şikâyetçi oldukları anlaşılıyor.
CHP ile MHP'nin durumuysa hâlâ belirsiz. Ortada bazı isimler dolaşmakla birlikte bu iki muhalefet partisinin ilk tura ayrı ayrı adaylarla mı, yoksa tek bir isimle mi katılacağı henüz netleşmiş değil. Normal şartlarda CHP'nin "ortak aday" arayışına girmesi, MHP'ninse buna mesafeli durması beklenirdi, fakat tam tersi oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, basın mensuplarına "gece gündüz üzerinde düşündüğü formül"ü geometriye başvurarak izah etti. (Formülün detaylarını Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin'in şu haberinde bulabilirsiniz: hurriyet.com.tr/gundem/26367460.asp )

Bahçeli'nin tutum değişikliği

Açıkçası Bahçeli'nin Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasını engellemek için bir "çatı aday" arayışına girişeceğini ilan etmesini yadırgadım. Çünkü o öteden beri AKP'ye karşı her türden cephe çağrısına, çok sert eleştiri, hakaret ve saldırıları göze alarak kulak tıkayan, olabildiğince kendi bağımsız siyasi çizgisini korumaya çalışan siyasi bir lider olarak dikkat çekiyor. Bu tutumunun, pratik sonuçları ne olursa olsun, özde doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü Erdoğan başta olmak üzere AKP'li siyasetçiler, kendilerinin toplumun diğer kesimleri tarafından "ortak tehdit", hatta "ortak düşman" olarak görülmesinden, kendilerine karşı cepheler oluşturulmaya çalışılmasından istifade etmişlerdir.
Örneğin son genel seçimlerde AKP'nin oy oranının yüzde 50'ye dayanmasında, rakiplerinin kendisine atfettiği olağanüstü önemin etkisi büyüktü. Dolayısıyla Bahçeli liderliğindeki MHP, AKP'ye olağan bir parti muamelesi yaparak bu gidişatı bir ölçüde frenlemeyi becerebiliyordu. Anlaşılan Köşk seçimleri öncesi durum MHP için de değişmiş. Nitekim Bahçeli de, “Nazik bir dönem, bunu tek defaya mahsus öneriyorum” diyor.

Çatı adayının nitelikleri

Peki Bahçeli'nin arayışı sonuç verir mi? MHP lideri herkesin, “Bunu nereden bulmuşlar” diyeceği bir adayla kamuoyunun önüne çıkacaklarını söylemiş ve bu adayın özelliklerini şöyle sıralamış: Milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerlere bağlı, laik, demokratik değerlere sahip çıkan ve hukukun üstünlüğüne inanan...
Bunlar çok önemli ama bir o kadar da soyut ifadeler. Örneğin Başbakan Erdoğan da kendisinin bütün bu kriterlere fazlasıyla uyduğunu iddia edebilir.
Belli ki MHP liderinin kafasında bir isim var ve yapacağı görüşmelerde muhataplarıyla bu ismi paylaşacak. Yalnız, haksızlık etmeyelim, Bahçeli'nin başkaları tarafından daha uygun bir "çatı adayı" çıkarılması hâlinde ona destek vereceklerini söylemiş olduğunu da hatırlatalım.
Şahsen böylesi bir "çatı adayı"nın, AKP'nin desteklediği bir ismin Çankaya'ya çıkmasını önleyeceği fikri bana pek gerçekçi gelmiyor. Çünkü bugüne kadar genellikle tersine sonuçlar vermiş olan AKP karşıtlarını tek bir cephede toplama projesinin bu sefer başarılı olacağına dair, belki Ankara'da Mansur Yavaş'ın CHP adaylığının belli ölçülerdeki başarısı dışında elimizde fazla ipucu yok.
Eğer bir kez daha başarısız olunur ve üzerinde mutabık kalınan "çatı adayı" hakkında “Bunu nereden bulmuşlar!” yerine “Bunu da nereden bulmuşlar!” denme noktasına gelinirse yaşanacak olan hüsranın etkileri daha da yıkıcı olacaktır.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
02.02.2025 İmamoğlu mu, Yavaş mı, ikisi birden mi yoksa hiçbiri mi?
30.01.2025 Suat Toktaş gazeteci olduğu için tutuklandı
29.01.2025 Transatlantik: Rusya-Suriye ilişkileri | Trump'ın Ukrayna politikası | Gazze ateşkesinde son durum
26.01.2025 Çözümsüzlük için Kandil’den medet ummak
24.01.2025 Haftaya Bakış (251): Grand Kartal Otel faciası | Özdağ tutuklandı | Ayşe Barım gözaltına alındı | İkinci İmralı ziyareti
23.01.2025 Diyarbakır yeni çözüm sürecini tartışıyor | Serra Bucak, Vahap Coşkun, Mehmet Kaya ve Nahit Eren değerlendirdi
22.01.2025 Transatlantik: Trump nasıl başladı? | Unuttuğumuz Suriye | Gazze ateşkesi
19.01.2025 Bir türlü başlayamayan Erdoğan-İmamoğlu savaşı
19.01.2025 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: “Kürtler açısından önemli olan PKK’nin silah bırakması değil Suriye’deki kazanımların korunması”
17.01.2025 Haftaya Bakış (250): Boğaziçi direnişinin 1000.günü | CHP'nin iktidara cevabı | Yeni çözüm sürecinin gidişatı
02.02.2025 İmamoğlu mu, Yavaş mı, ikisi birden mi yoksa hiçbiri mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı