Öcalan hidayete mi erdi?

13.05.2014 Vatan

Bundan tam 20 yıl önce, 1994'ün haziran ayında, Almanya’nın başkenti Berlin'de “Kürdistan Sorunu ve İslami Çözüm” başlıklı iki günlük bir toplantının son gününü izleme fırsatım olmuştu. PKK’nın yan kuruluşu “Kürdistan İslam Hareketi” tarafından bir düğün salonunda yapılan toplantıya Abdülmelik Fırat, Altan Tan, İslami çizgideki Kürtçe Nubihar dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Sabah Kara, DEP'li Milletvekili Nizamettin Toğuç, Abdurrahman Dürre, PKK’nın Avrupa’daki üst düzey yöneticilerinden Mustafa Karasu gibi isimler katılmıştı.
Abdullah Öcalan toplantıya kendi sesinden özel mesaj yollamıştı. Şu sözler onundu: “Kemalizm, birçok saygın din âliminin de belirttiği gibi Deccal rejimidir (Deccal: Kıyametten önce ortaya çıkacak, Hazreti İsa’nın öldüreceği yalancı ve zararlı kişi. Yalancı peygamber), onunla işbirliği yapan Müslümanlar münafık, hatta kâfirdir.”
Öcalan konuşmasında sık sık “gerçek İslam”ı ve “İslam enternasyonalizmi” adını verdiği ümmetçiliği övdü. "Gerçek dindarları” PKK’yla "ortak savaşıma”, en azından PKK’ya “karşı çıkmamaya” çağırdı ve şöyle konuştu:
“PKK’nın getirdiği açıklık kesinlikle İslamidir. Bugün PKK savaşçılarıyla gerçek İslam mücahitleri arasında sadece kelime farklılığı vardır, yoksa ikisinin de özü aynıdır. Bugün bizim yürüttüğümüz mücadele İslam'ın ortaya çıktığı zamanlardaki mücadele kadar önemlidir. Bizim mücadelemiz sonucunda bütün Müslümanların özlediği Asr-ı Saadet’e (Hz. Muhammed ve Dört Halife dönemi) yakın bir biçim ortaya çıkabilir. Orta Doğu’da Kürt sorununu çözmek, ‘Kürdistan’ı İslam enternasyonalizminin beşiği yapmak’ anlamına gelir. Biz İslam’a en yakın hareketiz. İslam’ın gerçekleştirilmesinde iddialıyız. İslami kurtuluşun bu çerçevede gerçekleşeceğine eminiz.”

20 yılda değişen

Görüldüğü gibi Öcalan'ın hafta sonu Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik İslam Kongresi'ne yolladığı mesajla 20 yıl önce söyledikleri arasında pek bir fark yok. Lakin ortada çok ciddi bir farklılık söz konusu: 20 yıl önce Öcalan'ın sözleri "gönül alma" olarak görülüyordu ki ne sözünü ettiğim toplantı fazla bir yankı uyandırdı ne de Kürt siyasi hareketi (KSH) Öcalan'ın o sözlerine uygun değişikliklere gitti. Bugünse gerek Öcalan'ın İslamiyet üzerine sözlerinin, gerek Diyarbakır'daki toplantının hayatta çok ciddi karşılıkları var.

Geri dönüş neden mümkün değil

Dün KSH ve Öcalan'ın İslamiyet ve dindarlarla aralarındaki mesafeyi kapatma kararının çok stratejik olduğunu ve geri dönüşün mümkün olmadığını ileri sürmüştüm. Bugün neden böyle olduğu sorusunu ele almak istiyorum.
Öncelikle, KSH'nin bu açılımını değersizleştirmek için Öcalan'ın hidayete erdiği, hatta İmralı'da namaza başladığı şeklindeki spekülasyonlara itibar etmemek lazım. Çünkü mutlaka etkisi olur ancak onun İslamiyet ile bireysel olarak nasıl bir ilişki kurduğuyla açıklanamayacak kadar karmaşık siyasal bir olgudan söz ediyoruz. Bana göre bu adımların altında şunlar yatıyor:
1) Ulusal kimlik inşasında İslamiyeti daha fazla dışarıda tutma ısrarının iyice anlamsızlaşması.
2) Çözüm sürecindeki esas muhatap olan AKP'nin muhafazakâr kimliğiyle belli ölçülerde yakınlaşma ihtiyacı. Buna bağlı olarak çözüm konusunda hayli tereddütlü olan seküler kesimlerle belli bir mesafe koyma arzusu.
3) Kürt olmayan kesimlerle diyalog geliştirmede İslamiyet'in sunabileceği imkânlar.
4) Irak, İran ve Suriye'deki Kürtlerle ilişkileri geliştirmede İslamiyet'in sunabileceği imkânlar.
5) Başta Gülen cemaati olmak üzere İslami yapılanmaların Kürtler içindeki etkisini azaltma arayışı.
6) Hizbullah'a ek olarak El Kaide çizgisindeki Selefi yaklaşımların Kürt gençleri arasında belli ölçülerde taban bulabilmesinden duyulan tedirginlik.
Dün ve bugün yazdıklarımdan KSH'nin İslami, hatta İslamcı bir harekete dönüşmekte olduğu çıkarılmamalı. Nasılsa bu konuyu sık sık ele alacağımız için şimdilik noktayı koyalım.
------------------------------------

Vicdan koalisyonu

Dün Kayseri'de, Ali İsmail Korkmaz'ın linç edilerek öldürülmesinin duruşması yapıldı. Çok sayıda avukat gönüllü oldu, kendi hâlinde insanlar Ali İsmail'in ailesinin yanında olmak için kendi imkânlarıyla Kayseri'ye gitti; içlerinden çoğu duruşmanın her türlü ayrıntısını anında sosyal medyadan aktararak bizleri haberdar ettiler. En önemlisi, çok sayıda vatandaş korkmadan, zanlıların gözlerinin içine bakarak tanıklık yaptı.
Bunlar Gezi direnişinden bu yana Türkiye'de vicdan sahibi insanların korkmadan birbirleriyle dayanışmayı öğrendiklerini bizlere gösteriyor. Kayıplarımız çok ama bu vicdan koalisyonu Türkiye için çok büyük bir kazanç.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
04.05.2025 Kürtler bu iktidara niçin ve nasıl güvensin?
04.05.2025 Necati Özkan ile söyleşi: “Millet ile devletin karşı karşıya geldiği her durumda kazanan millet olur”
04.05.2025 Erdoğan 19 Mart gibi vahim bir hatayı neden yaptı?
03.05.2025 "Heybede duran büyük turplar" ne zaman dökülecek?
01.05.2025 Prof. Evren Balta ile söyleşi: Dünyada ve Türkiye'de otoriter rejimlerin geleceği
30.04.2025 Dalga dalga fiyasko
29.04.2025 Sahiden hepimiz aynı gemide miyiz?
29.04.2025 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ realitesi
28.04.2025 Erdoğan saldırdıkça İmamoğlu kazanıyor
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı