Dindar Kürtlerin AKP’den uzaklaştığı PKK propagandası mı?

11.12.2012 Vatan

Normal olarak bugün Hizbullah dışındaki Kürt İslamcılar ile ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum fakat iki ayrı gazetede iktidar partisinin iki önemli ismiyle (Yalçın Akdoğan ile Yeni Şafak’ta Murat Aksoy, Ömer Çelik ile Milliyet’te Zeynep Miraç’ın söyleşileri) yapılmış söyleşiler nedeniyle fikrimi değiştirmak zorunda kaldım. Ama yine de konumuzun dışına çıkmış olmayacağız çünkü her iki söyleşide de en fazla, dindar Kürtlerle AKP’nin ilişkisi üzerine söylenenler dikkat çekti. Biz de bu yazıda Akdoğan ve Çelik’in konuyla ilgili söylediklerini tartışmayı hedefliyoruz. Ama bunu yaparken kendi görüşlerimiz yerine, bir başka AKP’linin, yakın zamana kadar partinin ikinci adamı olan Dengir Fırat’ın, yine Milliyet’te Aslı Aydıntaşbaş’a söylediklerine başvuracağız.

“Kürtlerin en çok oy verdiği parti”

Başlayalım: Ömer Çelik Milliyet’te son derece iddialı konuşmuş: “Bırakın Türkiye’yi, bütün Ortadoğu’nun ve bölgenin Kürtleri temsil eden en büyük partisi biziz.” Miraç’ın “Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?” sorusunuysa şöyle cevaplamış: “Oy oranlarımıza dayanarak. Türkiye’deki bütün kesimlerden olduğu gibi Kürt vatandaşlarımızdan da en çok oy alan parti Ak Parti’dir. Ama meseleyi Türk-Kürt oy dağılımı meselesi olarak ele almıyoruz. Hangi etnik gruptan kim çok oy alıyor değerlendirmesini sorunlu buluruz. Açıldığı zaman mecburen ifade ediyoruz.”
Şimdi Dengir Fırat’ın 3 Aralık günü yine Milliyet’te söylediklerine bakalım. Aydıntaşbaş’ın “Ak Parti yöneticileri 2011’de en çok Kürt oyunun Ak Parti’de olduğunu söylüyor...” uyarısı üzerine Fırat şu karşılığı vermiş: “Erzurum, Erzincan, Malatya, Elazığ’ı da katıp [toplam nüfusa] bakarsanız, evet. Ama Kürtlerin yoğun bulunduğu 13 ile bakarsanız, bunu demenin anlamını yok. 2007-2011 kıyaslamasında %13’lük oy kaybımız var. Hatta bunu tam ölçebilmek için, Mersin, Adana, İstanbul’u da katmak lazım. O zaman mütedeyyin Kürtlerdeki yabancılaşmayı görebiliriz.”

Oy kaybı var mı?

İkinci olarak dindar Kürtlerin AKP’den uzaklaşıp BDP’ye yöneldikleri iddialarına bakalım. Murat Aksoy doğrudan “Muhafazakâr Kürtler AK Parti'den kopuyor mu, nedir anketlerde bölgedeki durum?” diye sormuş ve Akdoğan da son derece net bir cevap vermiş: “Bu tamamen örgütün propagandası… BDP, etnik milliyetçiliğin yetersiz kaldığı durumlarda dini istismara yönelmeye başladı. Bu çerçevede üretilen tezvirattan biri de budur ve tamamen yalandır. Nitekim anketlerde bu yönde bir bulgu sözkonusu değil… PKK, Marksist-Leninist, ateist ve kafatasçı bir örgüt. Bunun dindar Kürtler üzerinde sempati uyandırması mümkün değildir. Bu çizginin hem ırkçı zihniyeti sorunludur, hem de totaliter, dayatmacı ve tahammülsüz zihniyeti sıkıntılıdır. Bu yüzden AK Parti sadece muhazafakâr kesimin değil tüm kesimlerin en büyük ümididir.”
Bu konuda da bir hafta önceki Dengir Fırat söyleşisine dönelim. Aydıntaşbaş dokunulmazlıklar konusundan hareketle “Ak Parti’deki Kürt oyu etkilenir mi?” diye sorunca Fırat yakın geçmişten hareketle cevap vermiş: “Bunun en güzel örneği Diyarbakır’dır. 2007’de Diyarbakır’da Ak Parti’yle bağımsızlar arasındaki oy farkı, 9 bin civarındaydı. 2011’de 220 bin oldu. Bağımsızlar (BDP) nereden alıyor bu reyi? Ak Parti’den. Peki Ak Parti kimden oy alıyordu? Muhafazakâr, mütedeyyin Kürtlerden.”
Bitirirken: Eğer iktidar partisinin Kürt sorununda en yetkili isimleri, dindar Kürtlerdeki siyasi dönüşüme dikkat çekenleri ciddiye almayıp onları “PKK propagandası”na alet olmakla yaftalamalaya devam ederlerse daha fazla kayıba razı olmak zorunda kalacaklardır.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
04.12.2024 Transatlantik: Suriye’de neler oluyor? Neler olabilir?
02.12.2024 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: "PKK’nin Öcalan’a bağlılığı özde değil, ağırlıklı olarak sözdedir”
01.12.2024 RTÜK İslam dinini kurtarabilir mi?
27.11.2024 Transatlantik: Lübnan’da ateşkes - Ukrayna savaşında son durum - Trump gün sayıyor
24.11.2024 Kürt realitesi, Kürt sorunu realitesi, Kürt siyasi hareketi realitesi
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı