İslamcıların temel hak ve özgürlüklerle imtihanı

12.12.2012 Vatan

Ülkemizde insan hakları alanında özellikle 12 Eylül 1980 askeri darbesinden belli bir süre sonra belirgin bir hareketlilik gözlendi. Önce cezaevlerindeki sol görüşlü tutuklularla dayanışma amacıyla başlayan insan hakları hareketinde kısa bir süre sonra Kürt siyasi hareketi damgasını vurmaya başladı. Bu alanda en etkili örgütlenme tabii ki 1986’da kurulan İnsan Hakları Derneği’dir (İHD). 
İslamcıların bu alanda etkili olmaya başlamasının miladıysa hiç kuşkusuz Ocak 1991’de İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği’nin (Mazlum-Der) kurulmasıdır. Mazlum-Der’in kuruluşunun İslami hareket içinde küçük çaplı bir devrim etkisi yaratmış olduğunu hatırlıyorum. Çünkü ülkemizde dindarlar ne kadar sistem dışına itilseler, baskı ve zulüm görseler de, ana gövdeyi oluşturan cemaatlerin ezici bir çoğunluğu devlete itaati esas almış; hak ve özgürlüklerini açık mücadele ve direnişler değil de kapalı kapılar ardında, genellikle dolaylı pazarlıklarla elde etmeyi benimsemişlerdi.
Mazlum-Der’in İslami camiada yarattığı ikinci önemli şaşkınlık, başörtüsü gibi doğrudan dindarları ilgilendiren konulara ek olarak Kürt sorunu gibi hassas alanlarda da söz söylemesi, tavır alması oldu. Batı’da kaygı ve kuşkulara yol açan bu tutum, derneğin Kürt İslamcılar nezdindeki itibar ve etkisini de arttırdı.

Akredite İslamcılık

Bakmayın bugün herkesin birer kahraman edasıyla dolaşmasına, temel hak ve özgürlükler konusunda çok kritik bir dönem olan 28 Şubat sürecinde İslamcılar büyük ölçüde sınıfta kalmışlardır. Bunun neden ve nasıllarını tartışmayı başka yazılara erteleyip bu yazıda İslamcıların 10 yıllık AKP iktidarındaki insan hakları performansını tartışmak istiyorum. 
Gerek AB sürecine bağlı olarak ilk yıllarda tanık olunan genel demokratikleşme, gerekse İmam-Hatip Liseleri, başörtüsü gibi doğrudan dindarları ilgilendiren sorunlarda kademeli de olsa kaydedilen iyileşmeler nedeniyle İslamcılardan kaynaklanan bir insan hakları aktivizmine pek tanık olmadık ki bu bir ölçüde normaldi. Ama özellikle Kürt açılımında frene basılmasıyla başlayan “duraklama” döneminde İslamcıların hak ve özgürlükler alanında sessiz kalmasını normal olarak görmek mümkün değildir. 
Bu durumun iki ana nedeni var. Birincisi, Eylül ayındaki iki yazımda 
ileri sürdüğüm gibi İslamcılığın büyük ölçüde AKP iktidarına bağımlı hale gelmesi ve AKP’nin de hükümet olmanın ötesinde devlet olmasıyla birlikte İslamcılığın da bir devlet projesi haline gelmiş olmasıdır.
İkinci neden de bizde insan hakları mücadelesi, kişinin sadece kendi haklarını savunması olarak algılandığı için İslamcıların AKP döneminde fazla bir şikayetlerinin kalmamış olmasıdır.

Mazlum-Der istisnası
 
Bereket AKP hükümetinin çizdiği sınırlarla yetinmeyen İslamcılarımız hâlâ var ve bu noktada en dikkat çekici işlerin altına, AKP eski Adıyaman Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal’ın başkanlığa gelmesinin ardından (tabii onun eşcinselliği bir tür hastalık olarak tanımlamış olduğunu unutmamız mümkün değil) belirgin bir dinamizm yakalamış olan Mazlum-Der imza atıyor. Mazlum-Der’in geçen hafta sonu dağıtılan geleneksel insan hakları ödüllerini kazananların listesini en taze örnek olarak verebiliriz:
Aydın Durmuş Hukuk Ödülü: Kamuoyunda taş atan çocuklar olarak bilinen ve yaşları küçük olmasına rağmen Terörle Mücadele Kanunundan (TMK) yargılanarak ağır cezalara çarptırılan çocuklar ve vicdani red davaları için kamuoyu oluşturulmasında gösterdiği gayret ve özellikle TMK’da yapılan değişikliklerde başkaca hukukçu kişi ve kurumlar ile birlikte sunduğu katkı nedeniyle Mehmet Atak;
Basın Ödülü: Uludere/Roboski’de 34 sivilin hayatını kaybetmesinden sonra kuruluşundan bu yana emek verdiği ve uzunca bir süredir Washington temsilciliğini sürdürdüğü Yeni Şafak Gazetesinden ayrılma pahasına kaleme aldığı yazılar nedeniyle Ali Akel;
Halklar Arası Dayanışma Ödülü: Kırım Tatarlarının hakları için verdiği insan hakları mücadelesi nedeniyle birçok kez sürgüne ve çalışma kamplarına gönderilen, hapse atılan Mustafa Cemiloğlu; 
Vefa Ödülü: “28 Şubat’ın en zorlu günlerinde kendisine karşı organize bir linç kampanyası yürütülmesine rağmen, 28 Şubat’ın aktörlerine karşı adalet ve özgürlük talebini yüksek sesle dile getirmesi ve 28 Şubat’ta başörtülülerin özgürce kamuda ve üniversitelerde yer alabilmelerini savunması” nedeniyle Ahmet Kaya;
İnsan Hakları Mücadelesi Ödülü: Uludere/Roboski Aileleri.
Mazlum-Der’lilere üstlenmiş oldukları güç misyonda başarı diliyorum.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı