İtirafçı Abdülaziz Tunç, İran ‘a büyük sempatisi olduğunu belirtiyor

19.01.2001 Cumhuriyet

Bilindiği kadarıyla Menzilciler daha fazla Şiileşmiş. Siz de benzer bir duruma düşmekten mi korkuyordunuz?
TUNÇ
- Hüseyin böyle bir duruma hiç izin vermezdi. Aksi takdirde cemaatte Caferileşme alıp başını giderdi, çünkü hepimizin İran’a çok büyük sempatimiz vardı. Hatta ben kendim kalben Caferiydim. Evimde de Caferi usulüne göre namaz kılardım. Fikir olarak da Ali Şeriati, Humeyni ve Mutaharri’den etkilenirdim. Örgütten ayrılıncaya kadar da bu düşünceler bende vardı. Şafılik, Hanefilik düşüncesinden uzaktım. Sünniliği çok basit görüyordum. Her iki mezhebin kitaplarını okuyup karşılaştırınca aralarında dağlar kadar fark gördüm.

Bu biraz konjonktürel değil mi? İran’da devrim olduğu için böyle düşünüyordun belki. Seyyid Kutup okumak yetmiyor muydu?
TUNÇ
- Hayır yetmiyor. Pakistanlıların, Mısırlıların, Iraklıların, Lübnanlıların, İranlıların tüm kitaplarını okurduk, Türkiyeli yazarların kitaplarını da çok basit görürdük. Türkiyelilerin kitaplarını camilerdeki çocuklara okuturduk.

1980’li yıllarda İslami dergilerde ve kitaplarda patlama oldu. Bunları okuyor muy dunuz?
TUNÇ
- Bunların bir bölümünü 1987-88’lere kadar okuyorduk. Bunların tümüne baktığınızda birbirinden farklı fikirler, tartışmalar vardı. Hüseyin baktı ki cemaatin içindeki kamuoyunu bu dergiler oluşturuyor. Mesela Girişim’de rejim meselesi tartışılıyor. Cemaat üyeleri yüzlerce, binlerce raporda bu tartışma hakkındaki görüşlerini yukarıya iletiyordu. Bu olaydan sonra Güneydoğu’ya hiçbir derginin sokulmaması kararı alındı. Kimse dergi okumayacak dedi. Sattıramadılar...

Ya kitaplar. Mesela Ali Bulaç okuyor muydunuz?
TUNÇ
- Bulaç’ın “Çağdaş Kavramlar ve Düzenler” kitabını okuyor ve yararlanıyorduk. Yani faydalı gördüklerimizi okuyorduk.

Birçok konuda PKK ile aynılaşma yaşamışsınız. PKK’yi kıskanıyor muydunuz?
TUNÇ
- Çok. Çok kıskanıyorduk ve ben kendisiyle muhatap olduğum süre içerisinde de Hüseyin’in Apo’yu müthiş bir şekilde kıskandığına şahit oldum. Her vesileyle Apo’ya nefretini dile getirirdi.

Şahsen tanışıyorlar mıymış?
TUNÇ
- Bilmiyorum, ama aynı okulda okumuşlar. Ama Apo, Hüseyin’den önce okumuş. Tanıştıklarını zannetmiyorum.

Ama bazı önemli PKK’lilerle tanışmış olabilir.
TUNÇ
- Onu bilmiyorum ama ben Mahsun Korkmaz’la aynı dönemde aynı okulda okudum, hatta evlerimiz de yakındı. Mehmet Şener’le aynı mahalledendik. PKK’nin Batmanlı liderlerinin hemen hemen hepsini tanırım. PKK’nin gelişimi bizi endişelendiriyordu. Halkın bizden koptuğunu düşünüyorduk. Bu yüzden 1991’deki topyekûn çatışmadan önce okullarda ve sokaklarda çatışmalar başladı. 1991’de öldürmeler başladı.

PKK’nin İdil’de Karaaslan ailesini öldürmesi tesadüf müydü?
TUNÇ
- Değildi. PKK güçlü olduğu bir bölgede Hizbullah’a gözdağı vermek istedi. Zaten bizi pek de önemsemiyorlardı; hiçbir şey yapamayacağımızı sanıyorlardı. Ama başlarına büyük bela aldılar. Silahları geri tepti. Bu öldürmeyle çok büyük zarar gördüler. Karaaslan’ların cenazesine bine yakın genç götürdük. O zaman PKK’nin İdil’de siyasi kanadını oluşturan kravatlı kişiler sırf görmek için cenazeye geldiler. Çünkü bizi hiç tanımıyorlardı. Cenazeden sonra “Başımıza büyük bir bela aldık” demişler. Cenazede Mehmet Beşir Varol konuşma yaptı. Esas olarak PKK’ye yönelik mesajlar verildi.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Lideri Velioğlu’nun öldürülmesiyle darbe yiyen Hizbullah yaralarını sarıyor 17.01.2001
2 Örgütlenme şeyhlerden başladı 18.01.2001
3 İtirafçı Abdülaziz Tunç, İran ‘a büyük sempatisi olduğunu belirtiyor 19.01.2001
4 Konuştukları için öldüler 20.01.2001
5 Ajan paranoyası örgütü değiştirdi 21.01.2001
6 “Hizbullah kolay kolay bitmez” 22.01.2001
7 Velioğlu kendini ilah sandı 23.01.2001

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı