Cemaat hala kurtarıcı yunuslarını bekliyor!

20.10.2014 Habertürk

LONDRA’ya en son 2007 yılı Ekim ayının sonlarında, Londra Diyalog Derneği’nin düzenlediği “Dönüşüm Geçiren ‘İslam Dünyası’: Gülen Hareketinin Bu Sürece Katkıları” başlıklı, açılışı İngiltere Parlamento binasında yapılan konferansı izlemeye gitmiştim. Fethullah Gülen Cemaati için altın bir çağın başlamış olduğunu kanıtlayan çok başarılı bir organizasyondu. 

7 yıl sonra, geçen salı akşamı, aynı parlamento binasının bir başka salonunda Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği“Yeni Türkiye’nin Dinamikleri” başlıklı toplantıda Dr. Soner Çağaptay ile birlikte kürsüdeydik. Konuşmamın ağırlığını AKP hükümeti ile Cemaat arasındaki savaş oluşturuyordu. Anlattıklarımın fazla ilgi ve heyecan uyandırmadığını gördüm. Sanıyorum, Türkiyeli olsun olmasın, izleyicilerin çoğu bu savaşın çoktan bitmiş olduğunu düşünüyor. Acaba haklılar mı? 

SAVAŞIN BİLANÇOSU 
Bu düşünceyi doğrulayacak çok veri var: 
-Hapse atılan polisler. 
-Cemaat’in bankasının, yardım kuruluşunun, okullarının bir tür kıskaca alınması. 
-MGK’da sırf Cemaat’e yönelik yeni kararlar alınacağının açıklanması. 
-Bütün bu süreçlerde üçüncü şahısların Cemaat ile dayanışma içine girmemesi. 
-Cemaat’in HSYK seçimlerini kazanamaması. 
-17 Aralık soruşturmasının kapatılması... 
İçeride yaşanan bütün bu gelişmelere rağmen Cemaat’in yurtdışında itibarını koruduğunu düşünüyordum. Londra’da akademisyen bir dostum, “Artık büyü bozuldu” diye beni uyardı ve şöyle konuştu: “Evet, Cemaat’in AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştiri ve suçlamalarının alıcısı hep var. Lakin Cemaat’in sadece ‘hizmet’ ile iştigal eden bir yapı olmadığı, siyasi hesaplarının da olduğu buralarda da kavranılıyor. Böylece yakınlaşmaların yerini mesafe koymalar alıyor.” 

İKİ VAHİM HATA
“Neden böyle oldu? Cemaat nerede hata yaptı?” gibi sorulara şimdilik iki cevap vermek istiyorum:
1) Fethullah Gülen ve Cemaat, savunma mekanizmalarını hep İslami hareket dışından gelecek saldırılara göre kurgulamışlardı. Mesela, bugün AKP’nin yaptıklarının onda birini iktidardaki bir CHP yapmış olsa Cemaat yara almaz, aksine güç kazanırdı. 
2) Gülen, kendisinin ve Cemaat’inin gücünü abartmış, buna bağlı olarak Erdoğan’ın güç ve siyasi becerisini küçümsemiş. Erdoğan’ın, Cemaat’i baş düşman ilan ederek iki seçim kazanması buna örnek. 

DENİZİN ORTASINDA GEMİ YAKMAK
17 Aralık 2013’ten dört gün sonra “Cemaat denizin ortasında gemileri yaktı” başlıklı bir yazı yazmıştım. İşte oradan bir bölüm:“Tam da yerel seçimler öncesine denk gelen ve AKP’de şimdiden ölümcül yaralara yol açan 17 Aralık operasyonuyla birlikte Cemaat’in sadece AKP ile değil İslami kesimin ciddi bir bölümüyle de bağlarını koparttığını söyleyebiliriz. Gülen hareketinin Türkiye’de yalnızlaşması, onun küresel plandaki değerinin aşınmasına da neden olabilir.” 
Bu yazım üzerine birbirinden habersiz çok sayıda Cemaat mensubu ve/veya sempatizanı bana Yunus Peygamber’i hatırlatmıştı. Onlara göre, nasıl Allah, denizin ortasında çaresiz kalan Yunus Peygamber’i, kendisine büyük bir balık yollayarak kurtardıysa, Cemaat de en çaresiz göründüğü bu günleri mutlaka atlatacaktı. Neredeyse bir yıl olacak. Cemaat hâlâ o büyük balıkları, yani mucizeyi bekliyor. 
***
Evet, hoşbulduk!




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
16.03.2025 İmamoğlu’nun diploması silahı siyasi iktidarın elinde patlayabilir
10.03.2025 Bir Mozaik Olarak Türkiye son bölüm: Bu topraklarda bir arada yaşamanın tarihi | Cemal Kafadar anlattı
09.03.2025 Türkiye’den, Suriye’deki Alevileri hedef göstermenin sakıncaları
07.03.2025 Haftaya Bakış (257): Yeni Çözüm Süreci | Gözler Kandil'de | İmamoğlu kampanyayı başlattı
06.03.2025 Esas amaç Erdoğan’ı yeniden seçtirmek mi?
06.03.2025 Bir mozaik olarak Türkiye (56): Prof. Ali Yaycıoğlu ile Türkiye’de Türkler
05.03.2025 CHP soruşturma yağmurundan nasıl etkileniyor? Hatem Ete ile söyleşi
05.03.2025 Suriye’de PYD/YPG silah bırakmayacak mı?
05.03.2025 Transatlantik: Öcalan'ın açıklamasının dünyada yankıları & Trump'ın Kongre'deki iddiaları
04.03.2025 Fethullah Gülen de ölmeden önce örgütünü feshetmiş olsaydı
16.03.2025 İmamoğlu’nun diploması silahı siyasi iktidarın elinde patlayabilir
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı