Hükümet vurdukça Demirtaş daha da güçleniyor

10.12.2014 Habertürk

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki sert açıklamaları şaşırtıcı değil. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki performansıyla kendini kanıtlayan Demirtaş hakkında 6-7 Ekim olaylarının ardından sistemli bir yıpratma kampanyası yürütülüyor.
Bu durum bize iktidar partisinin en ciddi rakibinin Kürt siyasi hareketi (KSH) olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca “sahici” ana muhalefet partisi tanımını HDP hak ediyor. İki partinin “çözüm süreci” nedeniyle, istemeseler de bir tür kader ortağı olduğu düşünülürse bütün bunlarda şikayet edecek bir şey olmaması lazım. Lakin hükümet bu süreçte muhatap olarak güçlü bir HDP istemiyor. Dolayısıyla HDP’nin başında Demirtaş gibi güçlü bir isim yerine siyasi iktidarı rahatsız edecek söz ve davranışlardan kaçınacak, daha düşük profilli bir kişinin olmasını tercih ediyor. Bu noktada Demirtaş’ın kendisiyle yaptığımız söyleşide iktidar partisini, HDP’den bazı kişilerle parti yönetiminden habersiz görüşmekle suçladığını hatırlatalım.

DEMİRTAŞ’I İTİBARSIZLAŞTIRMA

Demirtaş’ı etkisizleştirmek için iki ayaklı bir strateji yürütülüyor: Öncelikle Kürt kamuoyuna yönelik olarak Demirtaş’ın, Kandil (PKK/KCK) ile birlikte İmralı’ya (Abdullah Öcalan) karşı, yabancı güçlerin de bir şekilde dahil olduğu komplo düzenlediği söylentileri yayılıyor.
Türk kamuoyuna da 6-7 Ekim olaylarının asıl ve tek sorumlusu olarak Demirtaş gösteriliyor. Davutoğlu’nun dün işin içine Fethullah Gülen cemaatini de katması, bu açıdan bakıldığından ilginç ve yeni bir aşama olarak dikkat çekiyor. Belli ki Başbakan, HDP liderinin yeni güvenlik paketi hakkındaki “hem Meclis’te karşı çıkacağız, kıyameti koparacağız sokakta mitinglerimizle, yürüyüşlerle engellemeye çalışacağız. Yasa çıkarsa değişmesi için mücadele yürüteceğiz” açıklamasını Bugün Gazetesi’ne yapmış olmasından özel olarak ve fazladan rahatsız olmuş. 

PKK-CEMAAT İLİŞKİSİ

Belli ki Davutoğlu’nun Demirtaş hakkındaki “Paralel yapıyla birlikte hareket ediyor, kiminle görüştüğünü biliyoruz” sözleri uzun bir süre gündemde kalacak. Bu iddia ne derece doğrudur, Demirtaş’ın cevabı ne olacak, Davutoğlu isim verecek mi bilmiyorum ama KSH ile Gülen cemaati ilişkisi üzerine bildiklerimi şöyle özetleyebilirim:
1)  Gerek Öcalan, gerekse PKK/KCK yöneticileri Cemaat ile doğrudan ilişki kurmak istediler ama girişimleri hep sonuçsuz kaldı. Bunun asıl nedeni Cemaat’in Kürt sorununu KSH’ni dışarda bırakarak çözmek gerektiği konusundaki ısrarı olsa gerek.
2)  Bununla birlikte KSH bünyesindeki en az iki milletvekili Fethullah Gülen ile yüzyüze görüştü, ancak bu görüşme 17 Aralık’tan çok önce ve Davutoğlu dahil AKP ileri gelenlerin de Pennsylvania’yı ziyaret etmeyi sürdürdükleri dönemde oldu.
3)  Öcalan 17-25 Aralık soruşturmalarını ilk andan itibaren “darbe girişimi” olarak niteleyip KSH’ni hükümet/Erdoğan çizgisine çekti.
4)  Bununla birlikte Demirtaş dahil HDP’li siyasetçiler yolsuzluk iddialarını ciddiye aldılar ve çok güçlü olmasa da, propaganda malzemesi olarak kullanmaktan geri durmadılar.
Ne KSH’nin hükümete karşı Cemaat’i tercih etmek gibi bir strateji değişikliğine gittiğini, ne de Demirtaş’ın da kendi başına böyle bir inisiyatif alabileceğini düşünüyorum. Yine de Davutoğlu’nun sözlerinin ucunun nereye varacağını beklemek lazım.
Ancak şurası kesin, siyasi iktidar ve onun destekçileri kendisine vurdukça Demirtaş daha da güçleniyor.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı