Bahçeli hiç şaşırtmadı

04.05.2015 Habertürk


Seçim beyannamesini en sona, 7 Haziran’a 35 gün kalaya saklayan MHP’nin de, tıpkı CHP ve kısmen HDP gibi, emekliler, asgari ücretliler, taşeron işçiler, çiftçiler, işsizler vb. mağdur toplumsal kesimlere yönelik somut vaatlerde bulunması bekleniyordu. Öyle de oldu. 256 sayfalık, “Toplumsal onarım ve huzurlu gelecek” başlığını taşıyan beyannamede farklı sorunlara yönelik çok ayrıntılı, somut çözüm önerileri sunuluyor. 

Fakat MHP lideri Devlet Bahçeli, sadece siyasi konulara değindiği dünkü konuşmasının ilk 45 dakikalık bölümünde Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na öyle sert eleştiriler, suçlamalar yöneltti ki bu vaatler hayli gölgede kaldı. Bahçeli, özellikle Erdoğan ve Davutoğlu’nun milliyetçi olma iddialarını yerden yere vurdu, onlara ayrı ayrı meydan okudu, işi, ucu Yüce Divan’a gidecek ölçüde vatan hainliği suçlamasına kadar vardırdı. 

 

ANA EKSEN KÜRT SORUNU

 

Anladığım kadarıyla MHP lideri, Erdoğan’ın son dönemde Kürt sorunu ve çözüm süreci hakkında sergilediği tutumu bir geri adım atma ve zaaf olarak görüyor ve iktidar partisini tam da bu noktadan vurmaya kalkıyor. Zaten beyannamenin 63. sayfasında, MHP’nin yeni anayasadaki kırmızı çizgileri sıralanırken ana eksenin Kürt sorunu olduğu görülüyor: MHP “çok parçalı millet yapısı oluşturulması”na, “etnik temelli kolektif haklar”a, “Türkçe dışındaki dillere ve farklı kültürlere statü kazandırılması”na, “Türkiyelilik” kavramına, “Türkçe’den başka dillerde ‘anadil’ olarak eğitim yapılması”na, “özerk bölgeler sistemi”ne kesinlikle karşı duracağını beyan ediyor.

MHP, daha önceki seçimlerde de ekonomik vaatleri yedeğe almış ve ideolojik/siyasi temelli bir strateji yürütmüştü ve bundan pek bir verim alamamıştı. Bu sefer de aynı yolu izleyecek olması ilk bakışta yadırgatıcı gelebilir, fakat MHP kurmayları günümüz konjonktürünün bu stratejiyi elverişli kıldığını düşünüyor olmalılar. Nitekim görüştüğüm MHP’lilerin hemen hepsi, seçim bölgelerindeki gözlemlerinden hareketle, AKP’den partilerine ciddi bir kayış olduğunu, artık rüzgarın döndüğünü vurguladılar. 

MHP’nin “bizimle yürü” çağrısına daha önce AKP’ye oy vermiş kişilerin ne derece itibar edeceğini anlamaya çok az zaman kaldı.  




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
04.05.2025 Kürtler bu iktidara niçin ve nasıl güvensin?
04.05.2025 Necati Özkan ile söyleşi: “Millet ile devletin karşı karşıya geldiği her durumda kazanan millet olur”
04.05.2025 Erdoğan 19 Mart gibi vahim bir hatayı neden yaptı?
03.05.2025 "Heybede duran büyük turplar" ne zaman dökülecek?
01.05.2025 Prof. Evren Balta ile söyleşi: Dünyada ve Türkiye'de otoriter rejimlerin geleceği
30.04.2025 Dalga dalga fiyasko
29.04.2025 Sahiden hepimiz aynı gemide miyiz?
29.04.2025 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ realitesi
28.04.2025 Erdoğan saldırdıkça İmamoğlu kazanıyor
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı