YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-3

17.08.2001 Milliyet

YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-3
RUŞEN ÇAKIR-İHSAN YILMAZ

‘Ampul’un ışığı onları çekemedi


Recep Tayyip Erdoğan’ı, dergah yıkan adam olarak hafızalarına kazıyan Aleviler, ‘ampul’un ışığına sırtlarını dönmüş durumda...
Milliyet’te 1995’te yayınlanan "Alevi Hareketi" başlıklı dizide RP’li istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık tekrarladığı "Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben de Aleviyim" sözünün Alevi kimliğinin en veciz ifadesi olduğunu yazmıştık. Erdoğan da bizi "kötü niyetlilikle" suçlamıştı. Aradan 6 yıl geçti. Erdoğan "Türkiye’yi kucaklama" iddiasıyla yeni parti kurdu. İçinde Aleviler yoktu. Halbuki bazı Alevilerin adı geçmişti. Örneğin Alevi dedesi Muharrem Naci Orhan. Katıldığı Abant Toplantısı’nda Erdoğancı milletvekilleriyle görüşen Orhan şöyle anlatıyor: "Abant’ta Bülent Arınç benden Alevilik hakkında bilgi aldı. Konuşmasında ‘Muharrem Dede, Peygamberimiz soyundan gelmesi nedeniyle hepimizin dedesidir’ diyerek bana saygı gösterdi. Ama ben politikayla uğraşmıyorum. Zaten onların şimdiye kadar hayra kalem çaldığını görmedim. Bana öyle geliyor ki takiyye yapıyorlar. Hâlâ laikliği zorluyorlar."
Orhan "Yenilikçilere katılan Alevi olur mu?" sorumuzu şöyle yanıtladı: "Belli olmaz. Geçen seçimlerde FP bana teklif getirmişti. Bana sorsalar ‘girin’ derim. Böyle bir yakınlık olmaz, şu anki stres devam ederse kötü şeyler olabilir. Alevi-Sünni kavgasına meydan vermemek için Sünni İslam’ın, devletin Aleviliği kabul etmesi lazım." Erdoğan’ın partisine girebilecek isimlerden biri olarak kabul edilen Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun da "Hepsinden teklif geldi, ama siyaset dışında kalmak istiyoruz" dedi.

AKŞENER BOŞUNA UĞRAŞTI

Fakat bunlardan daha önemli bir girişim Erdoğan hareketine katılan eski DYP’li Meral Akşener tarafından yapılmıştı. Önemli bir Alevi şahsiyetle yemek yiyen Akşener, onu Erdoğan’la görüşmeye ikna etti. Erdoğan da bir yemek ayarlamasını Akşener’den rica etti. Ne var ki öngörülen tarihte Trakya’da bir sünnet törenine gitmeyi tercih etti.

Erdoğan hakkında ne düşünüyorlar?

Reha Çamuroğlu (Araştırmacı):Türkiye partisi olamaz
Geçmişte RP de Alevileri vitrine koymak istedi. Bunun için külli bir değişiklik gerekiyor. Türkiye partisi olacaklarını söylüyorlar, ama hareketin tek kaynaktan çıktığı belli.

Attila Erden (Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Başkanı): Takiyeyle oy avı yapıyor
Sağ tandanslı grupların Alevilere yakıştırdıkları iftiraların çirkinlikleri ve yalanları açığa çıktıkça sağ partiler Alevilerin de oylarına gereksinim duymakta, ‘Biz de Hz. Ali’yi severiz, Hacı Bektaş’ı severiz’ takiyeleriyle onlardan oy almaya çalışmaktalar.

Cemal Şener (Araştırmacı): Olumlu referans değil
Alevi toplumu açısından Erdoğan adı olumlu bir referans sayılamaz. Onun adı, Karacaahmet Sultan Dergahı’nın buldozerlerle Alevilerin başına yıkılması olayı ile özdeştir. Bunun tamiri biraz zordur.

Muharrem Ercan (Karacaahmet Sultan Derneği Başkanı): Bize yaklaşmış değiller
‘Yenilikçiyim’ diyor ama bence bu takiye. Alevilerden de destek almak için aday aradığını duyduk. Bize yaklaşmış değiller. Tabandan destek bulamazlar. Belki Fermani Altun gibi üç beş arkadaşımız gidebilir. Ama toplum onları dışlar.
Irkçı-şeriatçı partilere Alevilerin yönelmesi tek tek kişilerin tercihi olur. Ana gövdenin tercihi, çağdaş değerleri benimseyen partilerdir. Sivas’ın katillerinin yer aldığı partilerin desteklenmesi kendimize ihanet olur.

Ali Balkız (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı): Hiç şansları yok
Aleviler onu Karacaahmet Dergahı’na sürdüğü dozer kepçeleriyle anımsayacaklar. Ve Aleviler onun, ‘Alevilik Ali’yi sevmekse...’ diye başlayan demogojik yaklaşımının gerçek anlamını pek iyi biliyorlar: Sünnileşirseniz bizdensiniz.

İzzettin Doğan (Cem Vakfı Başkanı): Kement sallıyorlar
Yenilikçiler Alevilere de kement sallıyor. Tayyip Bey’den bana davet geleceğini zannetmiyorum, çünkü tavrım açık. Benimle konuşabilmesi için ‘Atatürkçü cumhuriyetin gelişmesinden yanayım’ demeli.

Bazı Sünniler vardır ki...
Tabuların yıkılmak için olduğunu gösteren örneklerden biri de Nesrin Kelleci ile Atilla Aydoğdu’nun düğünü. Gelin Nesrin Gaziantepli bir sünni. Damat Atilla ise Tuncelili bir Alevi. Çağlayan’da düğünlerine konuk olduğumuz genç çift, Alevi-Sünni ayrımının kendileri için hiçbir anlamı olmadığını söylüyor. Gelin Nesrin, "Ayrım yapmanın anlamı yok. Ben kendi inancıma göre yaşayacağım, eşim de kendi inancına göre" diyor. Damat Atilla ise şöyle konuşuyor: "Nesrin benim Alevi olduğumu öğrenince babasının sorun yapacağını düşündü. Ancak ailesi beni tanıdıktan sonra çok iyi anlaştık."
Damadın babası Faik Aydoğdu ise noktayı koyuyor: "Çocuklar birbirini sevmişler. Bize söyleyecek söz yok. Sünni benim gözümde daha iyi. Yaklaşımı iyi olmuş, gerisi önemli değil. İkiliğin içinde ezilmişiz. Bazı sünni dostlarım var ki, bana ailemden daha yakın olmuş. Ben böyle insana niye kız alıp vermeyeyim? Sevgi, saygı olduktan sonra her şey erir gider."
Bize Sünni’nin aydını makbûl Alevi-Sünni evliliklerine sık sık rastlanıyor ancak yine de pek sıcak bakılmıyor. Kağıthane’de kızını evlendirdiği gece konuştuğumuz Fevzi Demir, "Damat Alevi olmazsa kız vermeyiz. Aydın, ilerici, demokratsa durum değişir. Yobaz kesime kız vermeyiz de almayız da" diyor. "Ya birbirlerini severlerse?" sorusunu şöyle cevaplıyor: "Kendisinin aydın olması yetmez. Ailesi de laik, Atatürkçü olmalı."

Haberin orjinali




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 YOLUNU ARAYAN ALEViLiK-1 15.08.2001
2 YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-2 16.08.2001
3 YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-3 17.08.2001
4 YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-4 18.08.2001
5 YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-5 19.08.2001
6 YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-6 20.08.2001
7 YOLUNU ARAYAN ALEVİLİK-7 21.08.2001

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı