Kürt milliyetçiliğinin yükselişi tespitine tepkiler

25.12.2012 Vatan

Ülkemizde Kürt milliyetçiliğinin yükselişte olduğu teziyle kaleme aldığım yazıya (Kürt milliyetçiliğinin yükselişi) çok farklı açılardan eleştiri ve yorumlar geldi. Çok hassas ve aynı ölçüde hayati olması nedeniyle bu konunun değil tartışılması, ifade edilmesinin bile tehlikeli, dolayısıyla yanlış olduğunu düşünenler var. Ama tam tersine bu kadar kritik bir konuyu cesur ve özgürce tartışmamak tehlikeli olacaktır. O nedenle kaldığımız yerden devam edelim.
Tepki ve eleştirileri iki gruba ayırabiliriz. Ama her grubun içinde farklı tavır alışlar bulunduğu bir gerçek. İlk olarak Kürt olmayan okurlardan gelenlere göz atalım (Okurun, burada basitleştirerek özetleyeceğimiz tepkilere yabancı olmadığı muhakkak):
1) Milliyetçiliğin iyi bir şey olduğunu düşünen, dolayısıyla kendilerini Türk milliyetçisi olarak görenlerin büyük kısmı, Kürt milliyetçiliğinin yükselişte olduğunu ileri sürmeyi tehlikeli, yanlış buluyor ve bu tespitin esas amacının PKK’yı şirin ve masum göstermek olduğunu düşünüyorlar. Onlara göre Kürt milliyetçiliği değil, olsa olsa “Kürt ırkçılığı” söz konusu olabilir.
2) Özellikle geçmişlerinde (ve bugünlerinde) bir şekilde sol ile bağlantı bulunan, dolayısıyla milliyetçilik konusunda mesafeli olanlarsa Kürt milliyetçiliğinin yükselişte olduğu tespitini, Kürt hareketini suçlamanın yeni bir argümanı olarak şevkle benimsiyorlar.
3) Az sayıdalar ama, Türk ve Kürt milliyetçiliklerini “ezen” ve “ezilen” şeklinde ayırıp karşılaştırarak ikinci tür milliyetçiliği bir tür “mücadele” ve “direniş” imkanı olarak olumlayan solcular da bulunuyor. 
4) Kürt sorunu olgusuyla hiçbir şekilde yüzleşmek istemeyenlerse, Kürt milliyetçiliği olgusunu tartışmaya yanaşmayıp örneğin Güneydoğu’daki aşiret sistemini sorgulamaya, işin içinde dış parmak aramaya devam ediyorlar.

 
Kürtlerden gelen tepkiler
 
1) Kürt siyasi hareketinin elitlerinde sosyalist solun etkisi güçlü bir şekilde sürdüğü için milliyetçiliğe hâlâ genellikle olumsuz anlam yükleniyor ve “Kürt milliyetçiliğinin yükselişi” tespiti önyargılı, yanlış ve artniyetli bulunuyor.
2) Bazıları, yaşanan baskı ve zulümlere dikkat çekerek Kürt milliyetçiliğinin yükselişinin arzu edilmese de kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
3) Alenen Kürt milliyetçisi olduklarını söyleyenlerin bir kısmı, bunun illa ayrılıkçılık anlamına gelmediğini, eşit yurttaşlık temelinde yeni bir toplumsal sözleşmeye milliyetçi olsun, olmasın Kürtlerin de onay vereceğini söylüyor.
4) Geriye kalan deklare Kürt milliyetçileriyse ayrılıkçı pozisyonlar alıp, birarada yaşamanın yeniden nasıl mümkün kılınabileceğine yönelik tartışmalara girmeye bile tenezzül etmiyorlar.
 
Cevap niyetine
 
Milliyetçiliğe olumlu anlam yükleyen Türklerle, olumsuz bakan Kürtlerin, “Kürt milliyetçiliğinin yükselişi” önermesinden ayrı ayrı rahatsız olmaları ve bunun ardında bir çapanoğlu aramaları tesadüf olmasa gerek. Her iki taraftan da gelen komplocu yaklaşımları bir ölçüde hafifletmek için “Kürt milliyetçiliğinin yükselişi” tespitini nasıl bir süreç sonunda geliştirdiğimi anlatmak isterim:
1) Kürt siyasi hareketinde milliyetçiliğin ana damar haline geldiğini kavramamın miladı 2010 Newrozudur. Diyarbakır Newroz Alanı’ndaki kutlamalar hakkında yazdığım ilk yazıya “Mesafe çok kötü bir şekilde açılıyor” başlığını atmamın nedeni o gün o alanda Kürt milliyetçiliğinin kitlesel bir dışavurumuna tanık olmamdı. Newroz değerlendirmelerimi ertesi gün “Yüzleşmemiz gereken gerçekler” başlığıyla sürdürdüm ama açık söylemek gerekirse, hep aklımdaki ve dilimin ucundaki “Kürt milliyetçiliğinin yükselişi”yle adını koyarak yüzleşmekten kaçındım.
2) Bir yandan Kürt siyasi hareketinin İslamiyete karşı dışlayıcı tutumunu terk etmesine paralel olarak dindar Kürtlerle arasındaki mesafenin hızla kapanmaya yüz tutmasını; diğer yandan düne kadar Kürt sorununa el atmaktan çekinen Hizbullah başta olmak üzere Kürt İslamcılarının bu konuda yer yer PKK’dan bile radikal pozisyonlar almaya başlamasında da ana nedeninin tabandaki milliyetçi damar olduğunu gözledim. Şöyle basitleştirebilirim: solcu Kürtler “enternasyonalizm”den, İslamcı Kürtler de “ümmetçilik”ten uzaklaşıp milliyetçilik paydasında buluşmaya yönelmiş durumdalar.
3) Nihayet yaklaşık bir yıl önce yaşanan Uludere/Roboski faciasının ve hükümetin bunun üzerine gitmek yerine örtbas etmeyi tercih etmesinin, bu buluşmayı alabildiğine hızlandırdığını söyleyebiliriz. Bu nedenle Roboski, Ali Akel’in deyimiyle “Kürtlerin Kudüsü”, diğer bir deyişle de Türkiye’deki Kürt milliyetçiliğinin tırmanışında dönüm noktası olmuştur.
Tartışmayı sürdüreceğiz.





Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı