İmamoğlu’ndan Bahçeli’ye çağrı: “Erdoğan’ı bırak bize gel”

17.04.2025 medyascope.tv

17 Nisan 2025’te medyascope.tv'de yaptığım değerlendirmeyi yayına Gülden Özdemir hazırladı

Merhaba, iyi günler, iyi sabahlar. Öncelikle sizden ricam, Medyascope'a destek olmanız. Bize Patreon'dan ya da YouTube ‘‘Katıl’’dan desteklerinizi verebilirsiniz. Ancak bu yolla, sizlerin desteğiyle bağımsız, özgür bir şekilde gazetecilik faaliyetlerimizi yapabiliriz. Bugün Ekrem İmamoğlu'nun dün yaptığı uzun açıklamayı ele almak istiyorum. İlginç bir şekilde kimileri bana hep ‘‘Abartıyorsun,’’ diyor. Ben aynı kanıda değilim. Yıllardır siyaset izleyen birisi olarak bu kadar peş peşe, yağmur gibi tarihi açıklamaların yapıldığına açıkçası hiç tanık olmadım. Geçenlerde Devlet Bahçeli mesela Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargılanması üzerine uzun bir açıklama yaptı. Açıklamanın büyük bir kısmı CHP'ye paldır küldür saldırı şeklindeydi; ama açıklamanın kalbinde, ‘‘Bir an önce bu dava sonuçlansın, İmamoğlu ve arkadaşları suçsuzsa beraat etsin, suçluysa mâşerî vicdanda…’’ vesaire diye devam eden bir açıklama. Ben bunun İmamoğlu dosyasında bir şey olmadığını artık Bahçeli'nin kabul etmesi ve bu işin böyle süremeyeceğini görmesi ve bu anlamda da İmamoğlu ve arkadaşlarının bırakılmasını istemek olarak yorumladım. Tabii çok kişi buna karşı çıktı. "Evet, hızlı olsun istiyor ama cezalandırılmalarını istiyor" diyenler çok oldu. Ben tersini düşündüğümü vurguladım ve dün Ekrem İmamoğlu'nun bu uzun açıklamasına baktığımda, Ekrem İmamoğlu'nun da benim gibi düşündüğünü gördüm. Ekrem İmamoğlu bir kere diyor ki, "Sayın Bahçeli'nin çalışma arkadaşlarımla birlikte maruz kaldığımız yargı süreci ile ilgili tespitlerini ve çağrısını oldukça önemli buluyorum." "Oldukça önemli"nin altı çizilmiş, yani bold yapılmış. Bir kere bunun önemli olduğunu ve dolayısıyla kendisinin hoşlandığını belli ediyor. Bunun muhatabının kendisi olmadığını gösteriyor. Bunun muhatabının, Bahçeli'nin açıklamasının muhatabının Erdoğan olduğunu kabul ediyor, doğruluyor. Zaten bir yerde de diyor ki, ‘‘Kriz, kaos ve kargaşayı tercih eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.’’ Yani ‘‘siyasi iktidar’’ demiyor, ‘‘Cumhur İttifakı’’ demiyor, ‘‘ülkeyi yönetenler’’ demiyor; ‘‘Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı’’ diyor. ‘‘Kriz, kaos ve kargaşaya yol açtı’’ diyor. Ayırıyor Bahçeli ile Erdoğan'ı. Bahçeli'nin yargılama ile ilgili söylediklerini ‘‘oldukça önemli’’ olarak tanımlıyor. Bir kere bu metne baktığımız zaman bir A4 sayfası diyelim, biraz küçük puntolarla, belki büyük puntolar ve aralıklarla olsa iki sayfa olacak bir metin. Bir kere bu metin bir CHP'li tarafından yazılmış gibi bir metin değil. Daha çok o bildiğimiz milliyetçi muhafazakâr kültürden ya da siyasi çevreden birisi tarafından yazılmışa benziyor. Dil öyle, çok daha Bahçeli gibi, eski Türkçe kelimeler çok var ve göndermeler de hep millet üzerinden. Halk, toplum gibi şeyler pek yok. Yani böyle sağcı bir dille yazılmış bir metin. Neyse, ama buna özel olarak çalıştığını düşünüyorum, böyle bir üslup olmasını özel olarak tercih ettiğini düşünüyorum. Bilmiyorum. Tabii o cezaevinde bunları izleyemediği için ne düşünecek, yani ne cevap verecek benim yorumlarıma bilmiyorum ama belki avukatları falan iletirse o zaman öğrenebilirim. Burada Bahçeli'nin son dönemde yaptığı açıklamaların, özellikle Türkgün gazetesinde ilk gün çıkan metne çok doğrudan göndermeler var. Diyor ki: "Sayın Bahçeli'nin açıklaması vesilesiyle şunu vurgulamak isterim: Türkiye'nin ekonomi, güvenlik ve adalet gibi ağır beka meseleleri vardır. Beka meselesi olmayan bir Türkiye'ye ulaşmanın yolu ise devleti güçlü ve etkin, milleti müreffeh, yargıyı adil kılmaktan geçmektedir." Bir diğer yerde de diyor ki: "Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına milletimizi ayrıştıran ve birliğimizi bozan bu manzara ile değil, içeride terörsüz Türkiye ümidi..." ‘‘Terörsüz Türkiye’’ biliyorsunuz Bahçeli'nin başlattığı sürecin adı. Yani burada diyor ki, ‘‘Terörsüz Türkiye projesine ben varım, biz varız.’’ Ve devam ediyor: ‘‘Dışarıda ise ülkemizin birliğini tehdit eden odaklara karşı mücadele azmi ve gayretiyle girmemiz bir tercih değil, açık bir zarurettir.’’ Tam Bahçeli'nin dile getirdiği hususlar. ‘‘Bölgemiz bir ateş çemberine dönmüşken, dünya siyasetinde 10 yıllardır görülmemiş bir paradigma değişimi yaşanırken — paradigma değişimini de kim söylüyor biliyorsunuz, Öcalan. Bahçeli'nin bu süreçteki ortağı, öyle diyelim — küresel iktisadi sistemin kuralları yeniden yazılırken Türkiye'nin birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde tahkim olmasından daha önemli bir meselesi yoktur.’’ Daha burada alıntılanacak çok şey var ama uzatmayayım. Başlıkta dediğimin yaşandığı kanısındayım. Ekrem İmamoğlu diyor ki: ‘‘Sizin beka diye bir meseleniz var, ki haklısınız. Gerek ülkenin içindeki sorunlar, ekonomi başta olmak üzere, adalet başta olmak üzere ama bölgesel sorunlar ve küresel sorunlar nedeniyle Türkiye'nin birlik, beraberlik ve kardeşliği tehdit altında’’ diyor. Yani bir bölünme kaygısından bahsediyor. Ve, ‘‘Bütün bunlarda kaosu, kargaşayı yaratan Erdoğan olduğuna göre, onunla gittiğiniz yolda devam ettiğiniz müddetçe bunları aşamazsınız. Ama biz, sizinle benzer kaygılara sahibiz. Toplumsal desteğimiz de var. Beraber bu ülkeyi bu tehditlerden koruyabiliriz’’ mesajı bu. Doğrudan Bahçeli'ye yazılmış bir metin. Doğrudan Bahçeli'ye seslenen bir metin. Ve onu yaşananlardan sorumlu tutmayan, hatta onu olumlayan bir metin. Onun dilinden konuşan, onun kaygılarını sahiplenen ve iş birliğini, beraber hareket edebileceklerini net bir şekilde vurgulayan bir metin. Bunun karşılığı ne olur bilinmez. Ama eğer İmamoğlu bu metni böyle bir zamanda kaleme aldıysa, bu kadar detaylı, uzun, ince işlenmiş ve ilk kez böyle imzalı bir şey çıkıyor karşınıza, bir deklarasyon aslında bu, demek ki bir şeyleri biliyor, bir şeyleri seziyor. Tabii ki umuyor ama siyasette oyun kurucu olmak istiyor. Oyun kurucu olmak için de bir yerde var olan oyunu bozmanız gerekiyor. O oyun zaten yürümüyor. Daha önceki birçok yorumumda Cumhur İttifakı içerisinde ciddi sorunlar olduğunu ve özellikle Bahçeli'nin medya üzerinden Erdoğan'a sürekli, örtülü de olsa eleştiriler ve uyarılarda bulunduğunu, Erdoğan'ınsa bundan ürkerek Bahçeli ve Cumhur İttifakı’nı çok fazla överek, onu sahiplenerek bu olayın önüne geçmek istediğini söylemiştim. Burada Cumhur İttifakı'ndaki anlaşmazlık ihtimalleri, İmamoğlu'nun da bir şekilde hamle yapmasına yol açmışa benziyor. Ve sonuçta diyor ki bence; ‘‘Biz bu işi birlikte yapabiliriz, ülkenin beka sorunlarını birlikte çözebiliriz. Erdoğan'la bunu çözmenin imkânı yok’’ diyor. Bakalım ne olacak. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
27.04.2025 Türkiye Venezuela olur mu?
23.04.2025 Transatlantik: İran'la nükleer müzakere | Harvard Trump'a direniyor
20.04.2025 Ben mi iyimserim yoksa siz mi kötümsersiniz?
19.04.2025 Birinci ayında 19 Mart: Bundan sonra neler olabilir?
18.04.2025 CHP mucizesi
18.04.2025 19 Mart partileri ve liderleri nasıl etkiledi? | Burak Bilgehan Özpek anlattı
18.04.2025 Haftaya Bakış (263): Cumhur İttifakı'nın geleceği | 19 Mart'ın bilançosu | Kanal İstanbul yeniden gündemde
18.04.2025 Mehmet Şimşek'in koltuğunu kim sallıyor? Ümit Akçay anlattı
17.04.2025 Nezih Onur Kuru yanıtladı: 19 Mart seçmende neyi değiştirdi?
17.04.2025 Troller “CHP’ye kayyum” konusunda neden ve nasıl çuvalladı?
27.04.2025 Türkiye Venezuela olur mu?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı