Gülen cemaatinin inandırıcılık sorunu: Kayıtlara geçsin diye...

12.02.2014 Vatan

2010 yılının Ağustos ayında Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın "Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet, Bugün Cemaat" adlı kitabı piyasaya çıktı. Görevdeki ve epey ünlü bir polis şefinin doğrudan Fethullah Gülen cemaatini hedef alan bu kitabı nedense ilk günlerde medyada fazla ilgi uyandırmadı. Kısa zamanda, Cemaat’in kitabı "ademe mahkum etme" stratejisi uyguladığını, Cemaat temsilcilerinin önde gelen medya sahiplerini ve yöneticilerini arayarak kitap yokmuş gibi davranmalarını "rica ettiğini" ve epey de başarılı olduklarını öğrendik.
Ama bu tür durumlarda sıklıkla olduğu gibi bu sefer de tesadüfi bir sızıntı yaşandı; NTV’de Mirgün Cabas ile yaptığımız Yazı İşleri programına Avcı’yı çıkarttık, kendisini canlı yayında 90 dakika konuk ettik ve kitap üzerindeki medya ablukasını da farkında olmadan kırmış olduk.
Esas olarak Avcı’ya, kısmen de bana ve Mirgün’e belli bir bedele mal olan o yayının da ayrı bir öyküsü var: Avcı’nın Susurluk sürecinde, yine görevdeyken 32. Gün’e çıkmış olduğunu hatırlayıp Mirgün’le “neden olmasın?” demiş ve hızla kanaldaki sorumlu arkadaşların onayını almıştık. Ardından Avcı’yı aradım ama "maalesef" cevabını aldım: çok önceden CNN Türk’teki bir programa söz vermiş. Televizyon haberciliğinde az rastlanan türden bir fırsatı kaçırmış olduğumuz için üzüldük ve tabii ki rakiplerimizi kıskandık.
Fakat ertesi gün Hanefi Avcı aradı ve rakiplerimizin yayından vazgeçtiğini söyledi. (Avcı’yı o yayına çıkartması gereken gazeteci bu konuda tatminkâr bir açıklama yaptıysa kaçırmış olmalıyım. Eğer yapmadıysa, şu günlerde basın özgürlüğü konusuyla hayli ilgili olduğu için yapmasını bekleyebiliriz.) Aslında "neden?" diye sormaya hiç gerek yoktu. Her şey belliydi. Tabii ki sevindik ve iki gün sonra, 26 Ağustos Perşembe günü saat 11.10’da NTV’de Yazı İşleri için sözleştik. O iki gün sahiden geçmek bilmedi. Ama nasıl olduysa oldu o gerçekten "tarihi" sıfatını hak eden yaklaşık 90 dakikalık yayını gerçekleştirdik.
 
Neyin miladı?
 
Bütün bunları kayıtlara geçsin diye anlatıyorum. Çünkü başta Gülen cemaati mensupları olmak üzere çok kişi Türkiye’de birçok şeyin, örneğin yolsuzlukla mücadelenin, demokrasinin, düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün miladı olarak 17 Aralık 2013 gününü benimsemiş durumdalar. Bu doğru değil. 17 Aralık olsa olsa Cemaat ile AKP hükümeti arasında ne zamandır alttan alta süregelen iktidar savaşlarının alenileşmesi anlamında bir milat olabilir.
Cemaat, hükümeti, ama esas olarak Başbakan Erdoğan’ı alt etmek için elindeki imkanları ve devlet içindeki kadrolarını sonuna kadar kullanıyor. Başarıya ulaşmak içinse hükümeti en zayıf yerinden, yolsuzluklardan vuruyor. Siyasi iktidarın kendini savunma refleksiyle temel hak ve özgürlükleri ihlal etmesinden, hukuk devletinden iyice taviz vermesinden de alabildiğine istifade ediyor.
 
Samimiyet sınavı
 
Gülen cemaatinin bugün örneğin basın özgürlüğünü savunması, Başbakan’ın medyaya doğrudan müdahale ettiğinin tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kanıtlanmasına ciddi olarak katkıda bulunması tabii ki olumlu gelişmeler ve umarım bu çizgide devam ederler. Ancak aynı Cemaat’in 17 Aralık öncesinde basın özgürlüğü sicilinin hiç de parlak olmadığını akıldan çıkarmamamız gerekiyor. Zira Gülen cemaati AKP hükümetiyle sorunsuz olarak ittifak yaptığı, yani çok güçlü olduğu günlerde Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin gelişmesi için pek bir şey yapmamış, kendi çıkar ve beklentilerini her şeyin önüne koymuş, örneğin basında kendisine engel gördüklerini emniyet ve yargıdaki kadroları, kendi medyası ve diğer basın kuruluşlarına iliştirilmiş işbirlikçileri aracılığıyla sindirmiş, tasfiye etmiş, hatta bazılarının özgürlüklerini gasp etmiştir. (Bu tür durumlarda hep olduğu gibi "nerde kanıtın?" diye soracak olan Cemaat mensuplarına o sihirli kelimeyi söylemek yeterli olabilir: Google!)  
Eğer Cemaat demokrasi, temel hak ve özgürlükler konusunda samimi olduğuna inanmamızı istiyorsa bu geçmişiyle inandırıcı bir şekilde yüzleşmeli, hatalarını kabul etmeli ve mağdur ettiklerinden samimi olarak özür dilemelidir.
Çünkü, daha önceki bir yazımızda da başlığa çıkarttığımız gibi, "dün" aynı zamanda "bugün", hatta "yarın"dır. 

Yazı işleri - Hanefi Avcı 26.8.2010 (Video 1:23:56)
Hanefi Avcı ilk kez konuştu 26.8.2010 (Video 02:45)



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
26.01.2025 Çözümsüzlük için Kandil’den medet ummak
22.01.2025 Transatlantik: Trump nasıl başladı? | Unuttuğumuz Suriye | Gazze ateşkesi
19.01.2025 Bir türlü başlayamayan Erdoğan-İmamoğlu savaşı
19.01.2025 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: “Kürtler açısından önemli olan PKK’nin silah bırakması değil Suriye’deki kazanımların korunması”
17.01.2025 Haftaya Bakış (250): Boğaziçi direnişinin 1000.günü | CHP'nin iktidara cevabı | Yeni çözüm sürecinin gidişatı
15.01.2025 Transatlantik: Gazze'de ateşkes süreci | Trump'ı beklerken | Yeni Suriye'nin inşası
14.01.2025 Mehmet Altan ile Türkiye’nin Gidişatı (5): Suriye'de işler nasıl gidiyor? Yeni Çözüm Süreci'nin gelişimi & Trump'ı beklerken
12.01.2025 Kürtler Türkleri “satışa” mı getiriyor?
10.01.2025 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Erdoğan ve AKP'ye Suriye dopingi
10.01.2025 Haftaya Bakış (249): Özel'in kırmızı kartı | Akdeniz Belediyesi'ne kayyum | Ülkücülerin Öcalan kavgası
26.01.2025 Çözümsüzlük için Kandil’den medet ummak
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı