Devlet mi Öcalan'ı, Öcalan mı devleti kullanıyor?

05.05.2014 Vatan

Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 günü Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye teslim edildi. Geçen 15 yılı aşkın sürede onun İmralı Adası'nda nasıl bir yaşam sürdüğü, en önemlisi devletle nasıl bir ilişki içinde olduğu konusunda çok net ve güvenilir bilgilere sahip değiliz. Belki ileride, kendisi de dâhil olmak üzere bu sürecin aktörleri anılarını yazarlarsa daha fazla bilgi edinme imkânına kavuşuruz.
Öcalan'ın 15 yıllık İmralı ikametinin en çok merak edilen sorusu şu: Devlet mi Öcalan'ı, Öcalan mı devleti kullandı, kullanıyor? Soru böyle sorulunca ister istemez iki ana cevap karşımıza çıkıyor: 1) Devlet Öcalan'ı kullanıyor; 2) Öcalan devleti kullanıyor.

AKP muhaliflerinin bakışı

Bu soru, elde çok fazla somut bilgi olmadığı için, kimi zaman spekülatif haberlerden, ama daha çok da yaşananlara bakıp akıl yürütmelerden hareketle cevaplandırılıyor. Ve bu soruya cevabı, ister istemez o kişinin AKP'ye bakışına da ışık tutuyor. Zira söz konusu 15 yılın yaklaşık 12'sinde ülkeyi AKP tek başına yönetti, yönetiyor ve AKP, özellikle iktidarının ikinci yarısında Öcalan'ı bir şekilde merkeze alan çözüm görüşmeleri yürütüyor.
Dolayısıyla "Öcalan devleti kullanıyor" diyenlerinin büyük bir bölümünü, MHP, ulusalcılar, CHP gibi AKP muhalifleri oluşturuyor. Ama yalnız değiller: Öcalan'ı liderleri olarak gören, onun asla devletin dümen suyuna girmeyeceğine inanan Kürtlere göre de eğer taraflardan biri diğerini kullanıyorsa bu olsa olsa Öcalan'dır.

İlginç koalisyonlar

Benzer bir ilgi çekici koalisyon, devletin Öcalan'ı kullandığını düşünenler söz konusu olduğunda karşımıza çıkıyor. Tabii ki ilk olarak AKP yanlıları, özellikle de Başbakan Erdoğan bağlıları. Anadolu'da, devletin Öcalan ile görüşmesini tam olarak sindirememekle birlikte "Tayyip Bey'in vardır bir bildiği, o bizi satmaz" inanışının yaygın olduğunu söyleyebiliriz.
AKP'lilere ek olarak PKK dışı Kürt hareketlerinin ve bazı Kürt aydınların da (ki bunların bazıları bölünme yanlısıyken, bazıları da tam tersi pozisyona sahip, hatta içlerinde hükümetle arası çok iyi olanlar da var) Öcalan'ın kullanıldığına inanıyor.
Tabii bir de, iki gündür Mehmet Altan'ın "Batıda faşizm, Doğuda özerklik mi?" başlıklı yazısından hareketle eleştirdiğimiz, Kürt siyasi hareketinin (KSH) özerklik elde etmek için ülkenin faşizan bir otoriterleşmeye evrilmesine razı olduğunu düşünenler var. Bu yaklaşım, sahipleri çok açık olarak dillendirmeseler de, bu tür bir pazarlığın İmralı'da Öcalan ile MİT yetkilileri arasında kotarıldığına inanıyorlar.
Bu arada haklarını yemeyelim, Gülen cemaatinin olaya bakışı bambaşka. Bir yandan "Öcalan devleti kullanıyor" argümanına destek verip hükümeti zayıflatmaya çalışırken, diğer yandan MİT'e ve Müsteşar Hakan Fidan'a devlet içinde özerk, hatta yer yer bağımsız bir konum atfedip (hatta bir yolunu bulup Fidan'ı da İran rejimiyle ilişkilendirip) Öcalan'ın, dolayısıyla KSH'nin MİT'in bir nevi "oyuncağı" hâline geldiği yolunda psikolojik harekât yürütüyorlar. (Bir zamanların astığı astık kestiği kestik isimlerinin rütbeleri söküldükten sonra birer sosyal medya trolüne dönüşmeleri hazin ama onlar için üzülmeye değmez.)

Kimse kimseyi kullan(a)mıyor

Kürt hareketinin bugün tarihinin en güçlü noktasında olması devletin Öcalan'ı kullanmış olduğu önermesini boşa çıkarıyor; tabii bunu da bir devlet projesi olarak görenlere diyecek bir söz olamaz. Öte yandan çözüm sürecinin çok ama çok ağır yürüyor olması, kendi koşullarının iyileştirilmesi konusundaki çağrılarının genellikle cevapsız kalması da Öcalan'ın devlete her istediğini yaptırdığı yolundaki iddialarını geçersiz kılıyor.
Bu 15 yılı mümkün olduğunca yakından ve farklı kaynaklara başvurarak izlemeye çalışan birisi olarak devlet ile Öcalan ilişkisinin inişli-çıkışlı bir grafik izlediğini, kimsenin kimseyi kullanmadığını, daha doğrusu böyle bir niyeti olsa bile kullanamadığını düşünüyorum.
Özellikle son çözüm süreciyle birlikte BDP/HDP'li milletvekillerinin İmralı ile görüşebiliyor olmaları, hatta Öcalan ile Kandil arasında köprü oluşturmaları spekülasyonları bir ölçüde hafifletti. (Devletin sık sık bu görüşmeleri kesintiye uğratması her şeyin istediği gibi gitmediğinin göstergesi.)
Eğer beklendiği gibi Öcalan medya mensuplarıyla bir araya gelirse durum daha da şeffaflaşır ve "o, diğerini kullanıyor..." veya "Aralarında anlaştılar, bizi mahvedecekler" türü vehimler de bitmese bile daha da azalacaktır.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Kürt milliyetçileri Türk demokratlara ihanet mi ediyor? 03.05.2014
2 Liberallerle Kürtlerin yarım kalan aşkı 04.05.2014
3 Devlet mi Öcalan'ı, Öcalan mı devleti kullanıyor? 05.05.2014

Son makaleler (10)
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
04.12.2024 Transatlantik: Suriye’de neler oluyor? Neler olabilir?
02.12.2024 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: "PKK’nin Öcalan’a bağlılığı özde değil, ağırlıklı olarak sözdedir”
01.12.2024 RTÜK İslam dinini kurtarabilir mi?
27.11.2024 Transatlantik: Lübnan’da ateşkes - Ukrayna savaşında son durum - Trump gün sayıyor
24.11.2024 Kürt realitesi, Kürt sorunu realitesi, Kürt siyasi hareketi realitesi
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı