Demirtaş İstanbul 1. Bölge birinci sıra adayı

24.01.2015 Habertürk

Genel seçimlerin şu ana kadar en çok tartışılan konusu HDP’nin son iki kez olduğu gibi bağımsız adaylarla mı yoksa parti olarak mı seçimlere katılacağı. HDP yöneticileri tarafından şu ana kadar yapılan açıklamaların hemen hepsinde ikinci şıkkın altı çizildi. HDP kaynaklarıyla yaptığım görüşmelerde, parti olarak seçimlere girme kararından dönmenin söz konusu olmadığı sonucu çıkarıyorum. Ama siyasette her şey mümkün olduğu için yine de kesin konuşmamak gerekiyor.
Peki HDP’liler, dışardan çizilen onca karamsar tabloya rağmen neden parti olarak girmekte ısrarlılar? Öncelikle, bir yerden sonra genel seçimlere bağımsız adaylarla girmeyi sona erdirmek istiyorlar ve o günün bugün olduğunu düşünüyor.
İkinci olarak, yüzde 10 barajını geçmenin dışardan gösterilmeye çalışıldığı gibi imkansıza yakın bir zorlukta olduğuna inanmıyorlar. Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 9.7’e ulaşmış olması HDP’lileri motive ediyor. Geçen süre zarfında, özellikle Kobani’de yaşananların, Kürt seçmeni HDP’ye iyice yakınlaştırdığı düşünülüyor. Buna bağlı olarak bölgede AKP’den, Batı’daysa AKP ve CHP’den ciddi oy kaymaları bekleniyor.

KÜRTLER BATI’YA
HDP, Çankaya seçimlerinde ulaşılan yüzde 9.7’yi muhafaza edip üstüne çıkma yolunda özellikle Batı’ya ve büyükşehirlere yönelik strateji ve taktiklere ağırlık veriyor. Zira bölgeden ne kadar oy alırsa alsın, büyükşehirlerde belli bir oranı yakalayamaması halinde HDP’nin barajı geçmesi hayal olur. Bu noktada HDP’nin önceliği İstanbul ile İzmir’e vereceği ve bu illerdeki seçim bölgelerinde Kürt siyasi hareketinden gelen yüksek profilli isimleri aday göstereceği söyleniyor. Parti içinden kaynaklarımdan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın İstanbul 1. Bölge (Anadolu yakası) ve Pervin Buldan’ınsa 3. Bölge’den (Bakırköy ve çevresi) birinci sıra adayı olmalarının kesinleşmek üzere olduğunu öğrendim. Hem Batı’daki Kürt seçmeni iyice HDP’ye çekmek, hem de Çankaya seçimlerinde Demirtaş’ı tercih etmiş seçmenleri kaybetmemek için bu tür isimlerin isabetli bir tercih olacağı açık. HDP’nin amacı bu tür güçlü isimlerle örneğin İstanbul’daki seçim bölgelerinden en az üçer milletvekili çıkarabilmek.

TÜRKLER GÜNEYDOĞU’YA
Buna karşılık HDP’nin Kürt hareketi dışındaki bileşenlerinden birçok ismin Batı’dan ziyade bölgeden aday gösterilmesi düşünülüyor. Bu, Kürt seçmenin çok sayıda Kürt olmayan milletvekilini (tabii baraj aşılırsa) kendisini temsil etmesi için Ankara’ya yollayacağı anlamına gelecek. HDP’liler, eğer Kadir İnanır örneğinde olduğu gibi, ülke çapında tanınan bazı isimleri ikna edebilirlerse bölgeden kazanması kesin yerlerden aday göstermeyi, bu yolla diğer seçim bölgelerinde Kürt olmayan ve partilerine soğuk basan kesimlerden de oy alabilmeyi planlıyorlar.
Bu seçimler öncesi HDP listelerinden aday gösterileceği söylenen çok isim var. Daha önce AKP dahil başka partilerde siyaset yapmış, milletvekilli olmuş birkaç kişiyi HDP adayı olarak görürsek şaşırmamak lazım. HDP’nin ayrıca, geçen seçimlerde Altan Tan örneğinde olduğu gibi, muhafazakâr kimliğiyle bilinen (Kürt olmayan) bazı isimleri de aday göstermesi söz konusu. Son olarak, HDP listelerinde akademiden de isimler göreceğe benziyoruz ki Prof. Mithat Sancar’ın muhtemelen Mardin’den, adaylığının kesinleştiği söyleniyor.
Başta da belirttiğim gibi siyasette her şey mümkün, ancak HDP’nin seçimlere parti olarak girme kararından vazgeçme ihtimali her geçen gün azalıyor. Eğer doğru adaylar, doğru sloganlar ve doğru taktikler/stratejiler söz konusu olursa HDP’nin barajı geçip güçlü bir Meclis grubu oluşturması hiç de imkansız değil.
Belli ki bu konuyu önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağız.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
02.02.2025 İmamoğlu mu, Yavaş mı, ikisi birden mi yoksa hiçbiri mi?
30.01.2025 Suat Toktaş gazeteci olduğu için tutuklandı
29.01.2025 Transatlantik: Rusya-Suriye ilişkileri | Trump'ın Ukrayna politikası | Gazze ateşkesinde son durum
26.01.2025 Çözümsüzlük için Kandil’den medet ummak
24.01.2025 Haftaya Bakış (251): Grand Kartal Otel faciası | Özdağ tutuklandı | Ayşe Barım gözaltına alındı | İkinci İmralı ziyareti
23.01.2025 Diyarbakır yeni çözüm sürecini tartışıyor | Serra Bucak, Vahap Coşkun, Mehmet Kaya ve Nahit Eren değerlendirdi
22.01.2025 Transatlantik: Trump nasıl başladı? | Unuttuğumuz Suriye | Gazze ateşkesi
19.01.2025 Bir türlü başlayamayan Erdoğan-İmamoğlu savaşı
19.01.2025 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: “Kürtler açısından önemli olan PKK’nin silah bırakması değil Suriye’deki kazanımların korunması”
17.01.2025 Haftaya Bakış (250): Boğaziçi direnişinin 1000.günü | CHP'nin iktidara cevabı | Yeni çözüm sürecinin gidişatı
02.02.2025 İmamoğlu mu, Yavaş mı, ikisi birden mi yoksa hiçbiri mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı