Arena’da G.Saray’ın maçlarının bir-iki eksiğiyle tümünü izledim, hiçbirisi bu kadar güzel, çekişmeli, heyecanlı ve mutluluk verici değildi. Yedek ağırlıklı olmasına rağmen Manchester United yine çok büyük bir takımdı, turu garantilemiş olmasına rağmen son ana kadar puan için canla başla mücadele etti, bir topları direkten döndü ve genellikle en olmadık golleri yemekle meşhur olan G.Saray’a karşı gol atamadı. Bunda Muslera ve defansın başarılarının rolü çok büyüktü. Özellikle birden fazla gol pozisyonu yaratan Eboue’ye dikkat çekmek lazım.
DÜNKÜ maçın yıldızı hiç tereddütsüz Riera’ydı. Geldiğinden beri taraftarın mesafeli baktığı İspanyol oyuncu son maçlarda kendisinde ısrar eden Fatih Terim’i mahçup etmedi. Bir diğer yıldız Hamit Altıntop’tu. Son derece etkili olan Hamit bir kez daha şanssızlığının kurbanı oldu, o müthiş şutu direkte patladı.
AMRABAT ÇOK İYİYDİ
BİR başka yıldız, defansa hiç yardımcı olmamasına rağmen United savunmasını defalarca dağıtan Amrabat’tı. Selçuk da her zamanki kontrollü oyununu oynayınca sarı-kırmızılılar orta sahaya genellikle hakim oldular. Tabii bir de Melo var. Hâlâ geçen yılki formunun epey gerisinde olan Brezilyalı oyuncu ilk dakikalarda yine ciddiyetten uzak hareketlerle tribünlerin yüreğini ağzına getirdi, ancak kalecinin kurtardığı kafası ve seyirciyi coşturmasının hemen ardından Burak'ın kornerden gelen topu kafayla ağlara göndermesi kendisini affettirdi. Burak gol dışında pek etkili olamazken Elmander de sakatlıktan yeni çıkmış olmasına rağmen gayretiyle alkışı hak etti.
SONUÇTA ilk üç maçta bir puanla büyük bir hayâl kırıklığı yaşatan G.Saray son iki maçta 6 puan toplayarak Şampiyonlar Ligi’nde tura çok yaklaştı. Tabii burada en büyük takir ve tebriği Terim hak ediyor. Karabük faciasının ardından takımı hızla toplamış olan Terim yeni bir mucize yaratmanın eşiğinde sanki.
DİYECEK çok şey var ama şu cümleyle noktayı koyalım: G.Saray’ın dünkü zaferini kimse hiçbir bahaneyle küçümseyemez. Braga’da görüşmek ve turla buluşmak üzere.