Yaklaşan Mezhep Savaşları ve Türkiye/2 Hatay’a olabildiğince dikkat ve özen

01.06.2013 Vatan

Dünkü yazımızda hükümetin uzun bir süre bölgede yaşanan mezhep temelli saflaşmalardan uzak kalmaya çalıştığını, ama bir aşamadan sonra mezheplerüstü politikasını sürdüremez hale geldiğini söylemiştik. Bunun sonucunda kısa süre öncesine kadar Tahran, Şam ve hatta Bağdat’la genellikle normal seyreden ilişkilerin bozulmaya başladığını görüyoruz.
Ankara’nın kabaca “Şii-Sünni saflaşması” olarak tanımlanabilecek bu gerilimde tekrar eski pozisyonuna dönüp, herkesle görüşebilen, gerginliklerin yumuşatılmasında, çatışmaların en azından ertelenmesinde etkili olan bir tür arabulucu olması şu an için mümkün gözükmüyor.
Olayın yeterince kritik olan bölgesel boyutunu şimdilik bir kenara bırakıp ülkemize baktığımızda aynı ölçüde vahim bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü bu ülkenin tarihinde mezhep farklılıklarından kaynaklanan nice tatsız olay var ve mezhep konusu hep provokasyonlara açık bir halde önümüzde duruyor.

Yavuz imajı

Kuşkusuz Türkiye’deki Alevilikle Ortadoğu’da söz konusu olan Şiilik aynı şey değil; hatta farklılıkların benzerliklerden fazla olduğunu bile söyleyebiliriz. Fakat ülkemizde bazı çevrelerin Suriye ve İran’ı eleştirmek adına Alevileri rencide edecek söylemleri yaydıklarını görüyoruz. Alevilerin sayıca az olması, önde gelen talep ve beklentilerinin karşılanmaması ve karşılanacağının işaretlerinin de olmaması durumu daha kırılgan kılıyor. Tam da böylesine bir ortamda İstanbul’da Boğaz’a yapılacak üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmiş olması son derece yanlış oldu. Bu ismi seçenler herhalde Yavuz’un Anadolu Alevileri tarafından hiç sevilmediğini biliyorlardır. O zaman neden böyle bir tercihte bulunduklarını, başta Aleviler olmak üzere tüm topluma izah etmeleri; eğer ikna edemiyorlarsa başka bir isim seçmeleri gerekiyor.
Mezhep meselesinin ülkemiz için en acil olan yönü “Arap Alevileri” olarak tanımlanan, genellikle Hatay ve çevresinde yaşayan vatandaşları ilgilendiriyor. Suriye’den yaşanan yoğun mülteci göçüyle birlikte Hatay’da yaşanan değişimlerin bir dizi risk barındırdığı malumdu (Yeni Hatay sorunumuz: İnsani olanla siyasi olan iç içe geçince). Örneğin en son Reyhanlı’da yaşanan terör saldırısının ardından, her ne kadar bu kentimizde Alevilerin sayısı yok denecek kadar az olsa da, bazı çevreler Suriyeli mültecilere yönelik tacizlerin gerisinde mezhep izi aramaya kalkabildiler. Reyhanlı benzeri bir saldırının Hatay’ın mezheplerin karışık yaşadığı bir bölgesinde yaşanması halinde neler olabileceğini insan düşünmek bile istemiyor.
Bu noktada okuyuculara Hale Akay ve Ayda Erbal imzalı “Hatay İçin Henüz Vakit Varken” başlıklı yazıyı tavsiye ediyor ve herkesin mezhep konusuna alabildiğine özen göstermesini temenni ediyorum.

Kayda geçsin diye...

İstanbul Taksim Gezi Park’ta, günlerdir, her nasıl gelişirse gelişsin kazananı (toplum) ve kaybedeni (devlet) baştan belli olan bir mücadele yaşanıyor. Zira dünyanın her yerinde, her zaman, eğer bir devlet kendi toplumuna karşı aşırı güç kullanmışsa, bu aslında onun güçsüzlüğünün ve tabii ki haksızlığının kanıtı olmuştur. Eğer devlet haklı olduğuna inansaydı oraya polis değil siyasetçi ve/veya yerel yönetici gider, insanları ikna etmeye çalışırdı.
Ülkemiz toplumsal hareketlerinde yepyeni bir çığır açtığı açık olan Gezi Parkı Direnişi’ne katkıda bulunan herkese takdirlerimi iletiyor, bu tamamıyla sivil ve barışçı eyleme karşı uygulanan şiddetin sorumluları hakkında gereğinin yapılmasını talep ediyorum.
Bu arada BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile gazeteciler Ahmet Şık ve Osman Örsal’ın yaralanmalarının tesadüf olduğunu sanmadığımı da not düşmek isterim.

Böyle günlerde aydınlara düşen

“Günümüz aydın ve sanatçılarının en çok ihtiyaç duydukları şey toplumsal sorumluluk konusunda berrak olmalarıdır. Çünkü günümüzde birçok insanın tam da bu duyguyu terk ettiğini görüyoruz. Kendimizi birey olarak korumamız bile siyasi bir davranış olacaktır. İlla Tiananmen Meydanı’nda yürümek zorunda değilsiniz. Ancak açık fikirli olmak, kendi özgün ifade yollarını bulmanız gerekir.”

Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei

------------------
Dizi: Yaklaşan Mezhep Savaşları ve Türkiye
1. Son oyun: "Şii uyanışı"na karşı "Sünni blok"
2. Hatay’a olabildiğince dikkat ve özen



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Yaklaşan Mezhep Savaşları ve Türkiye/1 Son oyun: "Şii uyanışı"na karşı "Sünni blok" 31.05.2013
2 Yaklaşan Mezhep Savaşları ve Türkiye/2 Hatay’a olabildiğince dikkat ve özen 01.06.2013

Son makaleler (10)
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
10.11.2024 Hasan Cemal ile söyleşi: Zamâne Diktatörleri
07.11.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Bahçeli DEM Parti açılımından ne umuyor, ne bulabilir?
06.11.2024 Transatlantik: Trump nasıl kazandı? Türk-Amerikan ilişkileri nereye?
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
19.11.2024 Nihayet birilerinin beklediği ve umduğu gibi Devlet Bahçeli geri adım mı attı?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı