Türkiye'de yakalandı Ürdün'e yollandı CIA teslim aldı

15.01.2006 Vatan

2002'de Van'da ikisi Filistinli, biri Ürdünlü 3 El Kaide zanlısı yakalandı. CIA ile anlaşıldıktan sonra sınırdışı edildi. CIA ajanlarına Amman'da THY uçağından inen üç sanık teslim edildi...
VATAN, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) Türkiye'deki faaliyetleri hakkında yaklaşık üç buçuk yıldır gizlenen bir sırrı ortaya çıkarıyor. Üç ayrı üst düzey güvenlik yetkilisi VATAN'a, 15 Şubat 2002 günü Van'ın Gürpınar ilçesinde yakalanan ikisi Filistinli, biri Ürdünlü üç El Kaide zanlısının, CIA ile anlaşıldıktan sonra 6 Eylül 2002 günü sınırdışı edildiğini; CIA ajanlarının, Ürdün'ün başkenti Amman'da THY uçağından inen üç sanığı teslim aldığını söyledi. Firaz Süleyman Ali Hacr (olay sırasında 24 yaşında), Yusuf Salim Hüseyin ve Ahmet Mahmud (ikisi de olay sırasında 25 yaşında) adlı zanlıların, Ebu Musab el Zerkavi'nin liderliğindeki Beyat-ül İmam (İmam'a Bağlılık-Türkçeye yanlışlıkla "İmamlar Birliği" diye çevriliyor) örgütüne bağlı oldukları ve İsrail'de eylem yapmaya hazırlandıkları ileri sürülmüştü. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Arslan 19 Şubat 2003 tarihindeki basın toplantısında, gözaltılar hakkında İsrail'i kana bulayacak bir eylemi önlediklerini söyleyip "Türk polisi dünya barışına katkıda bulunmuştur" diye konuşmuştu. Arslan bir soru üzerine, yakalanan militanlarla ilgili olarak israil ve ABD'ye bilgi verildiğini de açıklamıştı. İran'dan Türkiye'ye giriş yaptıktan kısa süre sonra yakalanan zanlılar, sorgularında, eylem talimatını bizzat Zerkavi'den, İran'da aldıklarını söylemişlerdi. Amerikan yönetiminin, İran ile ilişkilerin iyice ısındığı şu günlerde, bu kişilerin ifadelerini Tahran'ı El Kaide ile işbirliği yapmakla suçlamak için kullanması mümkün. ABD, İsrail ve Avrupa basını, 11 Eylül'den kısa süre yaşanan bu tutuklamalara geniş yer vermişti.
CIA hapishanesi iddiaları CIA Başkanı Porter Goss'un Aralık 2005'deki Ankara ziyaretiyle CIA'nin Türkiye'deki faaliyetlerinin tartışılmasına yol açmıştı. Hükümet, CIA'ye uçakların 30 Ekim ve 15 Kasım 2005'de İstanbul'daki Sabiha Gökçen Havaalanı'na indiği doğrulamış ama bu uçaklarla terör zanlılarının taşındığını yalanlamıştı. Suriye asıllı El Kaideci Louai Sakka'nın avukatı Osman Karahan ise, CIA uçaklarının müvekkilini sorgulamak için geldiğini iddia etmiş ve basına yaptığı açıklamada Türkiye'de 150 kişinin CIA tarafından kaçırıldığını, sadece İstanbul'da sekiz kişi için savcılığa başvurduklarını, ayrıca ülkemizde bir de gizli CIA hapishanesi olduğunu ileri sürmüştü. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, CIA ajanlarının Sakka ile cezaevinde görüştüklerini yalanladı, Karahan'ın diğer iddiaları hakkındaysa resmi bir açıklama yapılmadı.
Tesadüfen yakalandılar Üç zanlı, 15 Şubat 2002 günü, C. A. isimli bir Türk vatandaşıyla birlikte Van'ın Gürpınar ilçesinde bir yol aramasında tesadüfen yakalandı. Soruşturma sonucu İstanbul ve Van'da altı kişi daha gözaltına alındı. Zanlıların üzerinde Türk ve yabancı şahıslar adına düzenlenmiş sahte pasaportlar, sahte nüfus cüzdanları, sahte pasaport düzenlemekte kullanılan mühür, kaşe ve harf klişeleri, irtibat olarak verilen telefon numaraları ile bomba yapımıyla ilgili Arapça ve Farsça bazı belgeler ele geçirildi. Zanlılar sorgularında, Ürdün asıllı Ebu Musab el Zerkavi'nin liderliğindeki Beyat-ül imam örgütüne mensup olduklarını, 1999-2000 yıllarında Afganistan'da örgütün kamplarında askeri eğitim aldıklarını ve Taliban saflarında savaşlara katıldıklarını belirttiler. 2001'de birkaç gün aralıkla İran'a geçtikleri belirten zanlılar burada bizzat Zerkavi'den İsrail'in Tel-Aviv ya da Ramat Gan şehirlerinden birinde bombalı intihar eylemi yapma talimatı aldıklarını söylediler.
Ankara'nın hassasiyeti VATAN'a bilgi veren kaynaklar bu "dolaylı teslimatı", bazı çevrelerin iddialarının aksine Türkiye'nin CIA'nin her dediğini yapmadığına bir örnek olarak gösterdiler. Ankara'nın başından itibaren gelişmelerden ABD ve CIA temsilcilerini haberdar ettiğinin, ancak Türkiye'nin global teröre daha fazla hedef olmaması için işbirliğinde çok hassas ve dikkatli davranmaya özen gösterildiğinin altını çizdiler. O tarihte Zerkavi bugünkü kadar meşhur değildi ama Kuzey Irak'ta Ensar-ül İslam ile birlikte faaliyet gösterdiği biliniyordu. Zerkavi'nin kendileriyle İran'da buluşmuş olması, bu üç kişiyi ABD nezdinde daha değerli kılıyordu. Zanlılar Türkiye'de yargılanmalarını gerektirecek ciddi bir suç işlememişlerdi, yani bir süre sonra serbest bırakılmaları söz konusuydu. Ankara sonunda "dolaylı teslimat" formülünü geliştirdi. Zanlılar sınırdışı edilerek 6 Eylül 2002 günü THY uçağıyla Ürdün'ün başkenti Amman'a yollandı. CIA'nin topraklarında operasyon yapmasından Türkiye kadar rahatsız olmayan Ürdün yönetiminin işbirliğiyle Zerkavi'nin üç adamı CIA yetkilileri tarafından teslim alındı. Zanlıların akıbeti bilinmiyor.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
20.10.2024 Doğrusuyla yanlışıyla Kürt hareketi üzerine yedi öne çıkan önerme
14.10.2024 Türkiye’nin Selahattin Demirtaş’a ihtiyacı var
13.10.2024 “Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!”
09.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 26 gün - 7 Ekim’in birinci yılında Ortadoğu
08.10.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: Türkiye’nin gündeminde “muhâlefet boşluğu” var
08.10.2024 Mümtaz’er Türköne ile söyleşi: Silivri Postası
06.10.2024 Özgür Özel üzerine bazı gözlemler ve notlar: Pirinç/bulgur paradoksu
03.10.2024 Aydın Selcen ile söyleşi: İran-İsrail gerginliğinin geleceği
03.10.2024 Arzu Yılmaz ile söyleşi: Ortadoğu alt üst olurken Türkiye ve Kürtler
02.10.2024 Transatlantik: İsrail İran’a cevap verir mi? Lübnan’da Hizbullah’ın geleceği – Walz-Vance münâzarası
20.10.2024 Doğrusuyla yanlışıyla Kürt hareketi üzerine yedi öne çıkan önerme
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı