PKK-Hizbullah gerginliğine Öcalan müdahalesi

23.10.2014 Habertürk
Kurdî bixwîne

Dün Bingöl Karlıova’da Hüda-Par üyesi, dört çocuk babası Fethi Yalçın öldürülmesi Güneydoğu’nun yeniden, faili meçhullerin zirve yaptığı 1990’lı yıllara dönebileceği endişesini depreştirdi. Bilindiği gibi, Kobani gerekçesiyle 6-7 Ekim günlerinde yaşanan sokak gösterileri sırasında ne zamandır sönmüş gözüken PKK-Hizbullah savaşı tekrar gündeme gelmiş ve çok sayıda kişinin hayatına mal olmuştu. Diyarbakır’da iki arkadaşıyla birlikte kurban eti dağıtırken vahşice katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü bu açıdan en çarpıcı ve acı örnektir.
Ancak bölgede yeniden dehşet dengelerinin hakim olmasını arzulamayan üçüncü şahısların da devreye girmesiyle, karşılıklı suçlamalar sürmekle birlikte gerilim büyük ölçüde yatışmıştı. Ancak dün Karlıova’dan gelen haberle birlikte Hizbullah çevrelerinde PKK tarafından aldatıldıkları, aralarında değil barış, ateşkesin bile mümkün olamayacağı düşüncesi ön plana çıktı.

HÜDA PAR’IN BEKLENTİSİ
Dün ilk olarak HÜDA PAR Sözcüsü Said Şahin ile görüştüm. Şahin, Fethi Yalçın’ın yerel seçimler öncesi ve sonrası silahlı PKK militanları tarafından tehdit edildiğini, bu yüzden PKK’dan kuşkulandıklarını söyledi ve şöyle devam etti: “Eğer başka eller bulaştıysa PKK açık bir şekilde tavır almalı. Öyle hep yaptıkları gibi, hiçbir anlamı olmayan ‘provokasyon’ açıklamalarıyla olmaz.”
Şahin’e, “Bu iş nereye varacak?” diye sorduğumda, “Öncelikle bunun hiçbir yere varmaması lazım. Saldırılar bir an önce durmalı. Ama bariz bir devlet boşluğu var. Polis ve yargı görevini yapmıyor. Bu noktada devletin payı olduğunu düşünüyoruz” cevabını verdi.

ÖCALAN’DAN DİCLE’YE GÖREV
Ardından Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle ile görüştüm. Dicle, İmralı heyetinde yer alan HDP Milletvekili İdris Baluken’in, Abdullah Öcalan’ın bu gerilimden çok rahatsız olduğunu, bir an önce sonlandırılmasını istediğini ve bunun sorumluluğunu da Dicle’nin üstlenmesi gerektiğini söylemiş.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz ile bizzat görüşen Dicle, ona Öcalan’ın görüşlerini iletmiş, DTK olarak kendilerinin bir kınama açıklaması hazırladıklarını, Öcalan’ın notlarını iletmek için Kandil’e gidecek olan HDP heyetinin görüşeceği PKK/KCK yöneticilerinin de daha net ve bağlayıcı bir açıklama yapmasının söz konusu olduğunu söylemiş.

BUNDAN SONRA?
Dicle, Karlıova’da öldürülen Fethi Yalçın’ın kardeşinin kendi partilerinde üst düzey yönetici olduğunun altını çizdi ve suikastın PKK dışında güçler tarafından yapılmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı. Olabilir, ama bu aşamadan sonra Hizbullah tabanını bu konuda ikna etmek mümkün görünmüyor.
Dolayısıyla Öcalan çatışmanın durmasında gerçekten samimiyse, ki öyle anlaşılıyor, PKK/KCK yönetiminin Hizbullah çevresinin taban ve tavanını ikna edici adımlar atması şart. Aksi takdirde, şu aşamada “meşru müdafaa” pozisyonunda olduklarını ifade eden Hizbullahçılar kolaylıkla, tabii bu arada üçüncü şahısların da tahrikleriyle, 1990’larda olduğu gibi saldırı pozisyonuna geçebilirler.
Geçmişteki çatışmadan her iki taraf da ağır yara almış, ama en büyük kaybeden PKK olmuştu. Her ne kadar iki tarafın sözcüleri istemediklerini söylüyor olsalar da tarihin tekerrür etme ihtimali hâlâ var.





Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
04.05.2025 Kürtler bu iktidara niçin ve nasıl güvensin?
04.05.2025 Necati Özkan ile söyleşi: “Millet ile devletin karşı karşıya geldiği her durumda kazanan millet olur”
04.05.2025 Erdoğan 19 Mart gibi vahim bir hatayı neden yaptı?
03.05.2025 "Heybede duran büyük turplar" ne zaman dökülecek?
01.05.2025 Prof. Evren Balta ile söyleşi: Dünyada ve Türkiye'de otoriter rejimlerin geleceği
30.04.2025 Dalga dalga fiyasko
29.04.2025 Sahiden hepimiz aynı gemide miyiz?
29.04.2025 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ realitesi
28.04.2025 Erdoğan saldırdıkça İmamoğlu kazanıyor
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı