Kılıçdaroğlu milliyetçilikte Bahçeli ile yarışıyor

25.02.2015 Habertürk

Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada dikkatleri en çok Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’e yönelik şu sözleri çekti: “Sayın Özel Paşa, senin için vatan nedir? Yoksa Harbiye’de vatan konusu işlenirken dersi mi kırdın, okuldan mı kaçtın?”
Meclis kulisinde bir MHP’li, Bahçeli’nin bugüne kadar orduyu hedef almamaya özen gösterdiğini, dolayısıyla bu çıkışının şaşırtıcı olduğunu söyledi. Daha sonra yaptığım hızlı bir araştırma sayesinde MHP liderinin Diyarbakır 2′nci Hava Kuvvet Komutanlığı’nda bulunan direkteki Türk bayrağının indirilmesi üzerine de Org. Özel’i sert bir şekilde eleştirmiş olduğunu hatırladım. O zaman da şöyle konuşmuştu: “Sayın Paşa sizler Ankara'da saltanat sürüp Başbakan'ın peşinden sürüklenirken bayrak düşüyor vatan elden gidiyor farkında mısınız? Bayrak inerken serinkanlı olabiliyorsanız, namus ve şeref elden giderken soğukkanlılığı elden bırakamazsınız.”
Yine de dünkü sözlerin görülmedik ve beklenmedik ölçüde ağır olduğu muhakkak. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan çok kısa bir süre sonra, adını vermemekle birlikte Bahçeli’ye aynı sertlikte cevap verdi ve “Sen Genelkurmay Başkanımızın atılacak tırnağının bir paresi olamazsın” dedi.

DENENMİŞ STRATEJİ

“Türk siyasi hayatında alışageldiğimiz polemiklerden biri” diye geçiştirilebilecek bir olayın söz konusu olduğunu sanmıyorum. Anladığım kadarıyla Süleyman Şah türbesinin taşınması önümüzdeki genel seçimlerin ana temalarından biri olacak. MHP’nin olayı “yurtdışındaki tek vatan toprağının bırakılıp kaçılması” olarak göstererek hem kendi tabanından AKP’ye muhtemel geçişlerin önünü almak, hem de AKP seçmeninin Türk milliyetçiliğine yatkın bölümünün aklını çelmek isteyeceğini tahmin edebiliriz.
Acaba bu stratejinin başarı şansı var mı? MHP’nin daha önceki farklı seçimler ve Anayasa referandumu öncesi, PKK ve Abdullah Öcalan ile yürütülen çözüm süreçlerini ön plana çıkarttığını ama milliyetçilik temelli kampanyaların AKP’nin iktidarını sarsamadığını görmüştük. Süleyman Şah Türbesi olayı MHP’nin bu kısır döngüyü kırması için elverişli ve yeterli bir imkân mıdır? Emin değilim, fakat Cumhurbaşkanı’nın hiç gecikmeksizin Bahçeli’ye karşılık vermiş olması işin ciddiyetini gösteriyor. 

MHP’DEN DAHA MİLLİYETÇİ

MHP’nin ardından normal olarak AKP grup toplantısı olur. Fakat Başbakan Ahmet Davutoğlu Macaristan’da olduğu için bugüne ertelendi. (Cumhurbaşkanı’nın muhtarları kabulünde yaptığı konuşmayı onun yerine sayabiliriz!) HDP grup toplantısındaysa, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ı ilk kez yerinde dinleme imkânı buldum. Alışıldık lider profilinin dışında sakin, ele aldığı konulara hâkim bir siyasetçi Yüksekdağ. O da türbe olayına değindi, fakat tabii ki Bahçeli’den tamamen farklı bir bakış açısıyla. Türbe sürecinde Suriye Kürtleri ve onların PYD/YPG gibi örgütlenmelerinin pozitif rolünün altını çizen Yüksekdağ, bunun Türkiye ile Rojava arasında ilişkilerin normalleşmesinin miladı olmasını temenni etti.
Ve son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinledik. Öncelikle şu notu düşmek isterim: CHP Salı günleri grup toplantılarındaki halk katılımını, coşkuyu vs. seçim kampanyası döneminde ülke geneline yayabilse sahiden çok başarılı sonuçlar elde edebilir. Ama nedense olmuyor.
CHP lideri Süleyman Şah olayına konuşmasında Bahçeli’den bile daha fazla yer ayırdı ve milliyetçilikte de MHP liderinin gerisinde kalmadı. MHP’nin İç ve Doğu Anadolu, Karadeniz gibi bölgelerde AKP’yi milliyetçilik üzerinden sıkıştırmaya çalışmasını anlamak bir yere kadar mümkün ancak CHP’nin bu söylemle ne elde edebileceğini kestirebilmek pek kolay değil.
CHP, son iki seçimde iyice ön plana çıkan direksiyonu sağa doğru kırma stratejisinin pek bir işe yaramadığı görmemiş olabilir mi?




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
29.12.2024 Ve yeni “Çözüm Süreci” başladı
25.12.2024 Transatlantik: Yeni Suriye’de Türkiye’nin rolü - Yemen İsrail’in hedefinde
24.12.2024 Altılı Masa’nın lâneti
22.12.2024 CHP ne zaman “Türkiye’nin birinci partisi” gibi davranacak?
18.12.2024 Transatlantik: Trump Erdoğan’ı neden övdü? PYD/YPG’nin geleceği Golani’nin zor sınavı
17.12.2024 Mehmet Altan ile Türkiye’nin gidişâtı (4): Suriye’nin geleceği - CHP’li belediyelere haciz
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
12.12.2024 Bahçeli’nin İmralı hamlesine seçmen nasıl bakıyor? Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi
10.12.2024 Transatlantik: Suriye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?
29.12.2024 Ve yeni “Çözüm Süreci” başladı
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı