Gülen cemaati Batı üzerinden İslam dünyasına açılmak istiyor

29.10.2007 Vatan

Türkiye’nin en etkili cemaati Türk dünyası ve Avrasya’nın ardından Batı’ya açıldı. Cemaatin yeni hedefi Batı üzerinden İslam dünyasına ulaşmak

Fethullah Gülen cemaatinde 1980 ortalarına kadar Said Nursi’nin risaleleri, aylık Sızıntı dergisi ve Gülen’in “Abdülfettah Şahin” müstearıyla yayınlanan kitaplarından başka bir şey okunmazdı. Öyle ki cemaatin dersanelerine, “ışık evleri” ne başka yayınlar sokan öğrenciler cezalandırılırdı. Ve bir gün cemaat, bir grup İslamcı aydının çıkartmakta olduğu Zaman Gazetesi’ni satın aldı. Bu yeni gelişmeyi bir İslamcı bir aydın “önce kendi gazetelerini okurlar, sonra da başka gazeteleri okumaya başlarlar” diye yorumlamıştı ama benim aklım pek yatmamıştı.

Cemaate bağlı Londra Diyalog Derneği’nin düzenlediği “Dönüşüm Geçiren ’İslam Dünyası’: Gülen Hareketinin Bu Sürece Katkıları” başlıklı konferans boyunca aklıma hep, ne zamandır Başbakan Erdoğan’ın yakın çevresinde olan o kişinin sözleri geldi. Kuşkusuz ne o, ne de ben yirmi yıl içinde bu hareketin alıp başını gideceğini, Türkiye’nin en büyük ve etkili İslami cemaati olacağını, önce Türk dünyasına, sonra Avrasya’ya ve nihayet Batı’ya açılıp kelimenin gerçek anlamıyla küreselleşeceğini kestirememiştik.

Ancak üç gün boyunca Londra’da gördüklerim, onun tespitini tam anlamıyla doğruluyordu. O alabildiğine disiplinli, kapalı cemaat büyüyüp geliştikçe açılmak durumunda kalmıştı. Bu açılım iki yönlü:

1) Cemaat üyeleri dış dünyaya, kendilerinden olmayan kesimlere gidiyorlar,

2) Kendilerinden olmayan kesimlere kapılarını açıp kendilerini tanımalarını, anlamalarını istiyorlar.

İçerden yapılan araştırma

Bu noktada diyalog işlerini yürüten dernek veya vakıflarda, medya ve üniversitelerde görev yapan dil bilen, iyi eğitimli cemaat üyelerine büyük görev düşüyor. Dış dünyayla köprü görevi üstlenen bu kişilerin bir nevi “ikili hayat” yaşadıklarını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle uzun bir röportaj yaptığımız Berna Turam “İslam ve Devlet Arasında” başlıklı kitabında dışa yönelik olarak alabildiğine “açık” ve “liberal” bir yaşantı süren cemaatin erkek üyelerinin nasıl “kapalı” ve “muhafazakar” aile yaşantıları olduğunu çarpıcı örneklerle anlatmıştı. Bu tür eleştirilerin artmasının da etkisiyle olsa gerek, son akşam Thames Nehri’ndeki tekne gezintisine organizasyonda rol alan bazı erkeklerin eşleri de katıldı.

Konferansta cemaatin içinden yetişmiş bazı genç sosyal bilimcilerin Gülen ve hareketi üzerine çok sayıda araştırma yürüttüklerini, bunlarda özeleştirel boyutların yok denecek kadar az olduğunu ama akademik ölçütlere uygun olma kaygısının da öne çıktığını gördük. Yıllarca “ışık evi” diye bir şey olmadığını kanıtlamaya çalışan cemaatin şimdi “ışık evleri” nin sosyolojik boyutunu irdeleyen genç araştırmacıları teşvik etmesi ilginç. Ayrıca dışardan bazı araştırmacılar da cesaretlendiriliyor, en azından kapılar tam olarak kapatılmıyor. Hatta bunlardan birkaçının dile getirdiği bazı eleştiriler fazla kızgınlık da yaratmadı. Yine de bu açılımın daha ilk aşamalarındayız. Cemaatin tam olarak şeffaflaşabildiğini ve kısa sürede bunun gerçekleşebileceğini söylemek mümkün değil.

Hedef İslam dünyası

“Dönüşüm Geçiren ’İslam Dünyası’: Gülen Hareketinin Bu Sürece Katkıları” başlığı hiç de rasgele seçilmiş değil. Konferans boyunca gerek cemaat üyesi sosyaş bilimciler, gerekse yabancı tebliğciler dönüp dolaşıp şu formülü dile getirdiler: “11 Eylül (İngiltere için de 7 Temmuz) sonrası tüm dünya, buna bağlı olarak da İslam dünyası büyük bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşümün teröre değil de evrensel barışa hizmet etmesi için İslam düşüncesinin yenilenmesi (tecdid), Batı’ya karşı düşmanca bakışın yerini diyalog ve işbirliğine bırakması, bütün bunların olabilmesi için de İslam dünyasında bir eğitim seferberliği olması gerekiyor. İşte Gülen hareketinin bunca yıllık deneyim ve birikimi tam da bu ihtiyaca cevap veriyor. Bu nedenle Batı bu hareketi destekleyip önünü açmalı, onun İslam yorumunun tüm İslam dünyasına egemen olması için katkıda bulunmalıdır.”

Bu önermeler ilk bakışta çok iddialı görünebilir ama çok da uzun olmayan bir sürede dünyanın birçok noktasına girebilmiş olan Gülen hareketinin, Arap dünyası başta olmak üzere diğer Müslüman topluluklara açılımı da pekala mümkün olabilir. Fakat Batı’nın desteğini arkasına alabilse bile Gülen cemaatinin hem bu coğrafyayı yöneten otoriter veya totaliter rejimlerle, hem de bu toplumlarda iyice kök salmış olan radikal İslamcı hareketlerle başedebilmesi o kadar da kolay olmayacaktır.

***


Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı