CHP sokağı çok sevdi

06.05.2025 medyascope.tv

6 Mayıs 2025’te medyascope.tv'de yaptığım değerlendirmeyi yayına Gülden Özdemir hazırladı

Merhaba, iyi günler, iyi sabahlar. Pazar günü Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi uzun bir süre hafızalarda kalacak ve Sırrı Süreyya'yı da bu Türkiye unutmayacak diyorum. Ve orada yaşanan Atatürk Kültür Merkezi önünde Özgür Özel'e yönelik saldırı… Bu saldırı gerçekten kritik bir olay. Her ne kadar şahıs, adı Selçuk Tengioğlu, kendisini bireysel hareket eden birisi olarak tanımlasa da olayın böyle bireysel bir olay olma ihtimali sıfıra yakın bir noktada diyelim, sıfır belki de. Nasıl bir gerekçe söylemişti; ‘‘CHP'li belediyeden yardım istedim, vermediler, çok kızdım’’ diye. Dün meslektaşımız İsmail Saymaz ev hapsinden bunu da çürüttü. Beyoğlu Belediyesi'nin kendisine nasıl sosyal yardım yaptığını belgeleriyle de gösterdi. Bu da düştü açığa. Zamanla biraz daha netleşir. Fakat dün, ‘‘Hafta Başı’’nda Kadri Gürsel'le konuştuğumuz gibi, eğer bu olay aydınlatılmazsa, kapatılırsa, o zaman arkasında devletin içinde birtakım odaklar olduğunu düşünmek meşru olacak. Normal şartlarda böyle bir şahsın bu olayı kimsenin teşviki olmadan, kimsenin yardımı olmadan tek başına yapabilmesi imkansız. O gün ben de oradaydım. Özgür Özel'e birisinin gidip böyle bir saldırıda bulunması öyle kolay bir şey değildi. Önceden çalışılmış olması, hazırlık yapılmış olması kesin gerekiyordu. Şimdi bunu bir kenara koyalım. Burada neden böyle bir saldırı oldu? Çünkü Özgür Özel ve Cumhuriyet Halk Partisi istim üzerinde, Türkiye'nin gündemini belirlemeye devam ediyor. 19 Mart'ın ilk günlerinde bu çıktı ve iktidar ve iktidar yanlıları bunların bir yerde durulmasını bekledi, fakat durulmadı. Saraçhane'ler sürdü, Maltepe ile devam etti, sonra il mitingleri oldu, İstanbul'da ilçe mitingleri oldu. Kimisi çok ses getirdi, kimisi az ses getirdi; ama şunu gördük ki CHP sürekli sahada, sokakta. Bu sokaktaki eylemlerde tabii ki CHP örgütleri, özellikle son dönemdekilerde başı çekiyor fakat toplumun farklı kesimlerinden insanlar da farklı kaygılarla, beklentilerle, öfkelerle buralara katılıyorlar. Gece vakti yapılan mitinglerde binlerce kişi topluyor CHP. CHP tarihinde, yakın tarihinde görülmemiş şeyler. En son Konya'da, yine AKP'nin ve MHP'nin kalesi olarak bilinen Konya'da da bayağı ses getiren bir mitinge imza attılar. CHP'nin sokağa çıkması iktidarı ve iktidar yanlılarını çok rahatsız ediyor, çünkü buradan siyasetin alanını genişletiyor. Siyasetin alanını genişletirken neyi kastediyoruz? Eskiden, yakın bir zamana kadar Meclis'le sınırlı bir siyaset alanı vardı. Başkanlık sistemiyle Meclis bile fonksiyonsuz kaldı ve Türkiye'de siyaseti sadece Erdoğan yapar oldu. Diğer partilere de salı ve çarşamba günleri grup toplantılarında iktidara laf yetiştirme gibi bir alan tanınmıştı. Ama şimdi oyun büyük ölçüde bozuldu. Sokakta talepler dile getiriliyor, sokakta siyaset belirleniyor ve sokakta, CHP mitinglerinde Özgür Özel, AK Parti'yi ve Erdoğan'ı birçok açıdan sert bir şekilde eleştiriyor. Ekonomi de var, dış politika da var, Kıbrıs'tan bahsediyor, Filistin'den bahsediyor, Gazze'den bahsediyor, hukuktan bahsediyor, birçok şeyden bahsediyor ve Erdoğan'a diyor ki: ‘‘Sen salon adamısın.’’ Bu, Erdoğan'a söylenecek çok ağır bir söz, çünkü Erdoğan sokaklardan gelmiş birisi; ama artık eskisi kadar sokak üzerinden siyaset yapan bir siyasetçi değil. Roller değişmiş durumda ve CHP Erdoğan'ı sokağa çağırıyor. Sokağa çıkabilmesi için AK Parti'nin ne yapması lazım? Bir örgütü olması lazım. Örgüt var, milyonlarca üyesi de var ama bunlar hareketli değil, motive değil. Dava devri kapandı, AK Parti'nin artık davası yok; Cumhuriyet Halk Partisi'nin artık davası var. Böyle bir olayla karşı karşıyayız ve bu nedenle CHP'nin tekrar sokaktan vazgeçmesi isteniyor. Devlet Bahçeli'nin yaptığı tüm açıklamalar, Erdoğan'ın yaptığı tüm açıklamalar bu yönde. Ve birtakım kamuoyu araştırmaları da son günlerde çıkmaya başladı: ‘‘CHP'nin yükselişi azalıyor çünkü halk, seçmen, Özgür Özel'i çok sert buluyor’’ şeklinde birtakım kamuoyu araştırmaları da çıkmaya başladı. Böyle bir cephe oluştu. CHP'ye ilk başta biliyorsunuz "haddini bil" diye söylenen bir şeydi. Şimdi şu söyleniyor: "Ya yapma artık, uzatma, tadında bırak, sen de kaybetmeye başlıyorsun" şeklinde bir uyarı var. Ama CHP bu uyarılara itibar etmiyor. Saldırı bu anlamda önemliydi. Nitekim Selçuk Tengioğlu verdiği ilk ifadesinde "Sokağa çıkartıyor insanları, bu beni rahatsız etti" demişti. Onun da gündeminde sokak var. Buna karşılık Özgür Özel ne yaptı? Pazar günü bütün gün İstanbul'da Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinin bütün aşamalarına katıldı. En son mezarlıktaki defin işlemi, yanılmıyorsam 18.30 gibi bitti. Oradan Ankara'ya gitti. Ankara'da CHP Genel Merkezi önünde bir miting duyurusu yapıldı ve birkaç saat içerisinde binlerce insan orada toplandı. Ve Özgür Özel orada, "Biz yola devam ediyoruz, korkmuyoruz" dedi. Meydan okumayı gördü ve karşısında meydan okudu. Bunu sokakta yaptı, yine sokakta yaptı ve gece saat 11.00'de binlerce insan ellerinde Türk bayraklarıyla onu dinlediler, onunla beraber slogan attılar. CHP evet, sokağı çok sevdi. Çarşamba günü diploma iptal eden İstanbul Üniversitesi'nde akşam buluşacaklar. Cumartesi günü Van'da miting var. Arada illaki fırsat değerlendirip bir yerlerde yine bir şeyler yapacaklar ve sokağı bırakmayacaklar, öyle gözüküyor. Sokağı bırakmayacak olması da iktidarı, iktidarın ortaklarını ve iktidarın yandaşlarını diyelim, iktidar yanlılarını rahatsız etmeye devam edecek. Onun için de herhalde önümüzdeki günlerde tekrar İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturmasını gündemde tutmaya yönelik hamleler olabilir. Biliyorsunuz, Ekrem İmamoğlu birtakım montaj kasetler olabileceğini söyledi, öyle şeyler olabilir. Üçüncü bir dalga, dördüncü bir dalga gelebilir, "turp" arayışı sürebilir. Ama CHP olayı sokakta tuttuğu müddetçe inisiyatifi iktidara bırakmayacağa benziyor. CHP sokağı sevmiş durumda ve bunun karşılığını da fazlasıyla alıyor. Karşılığını aldıkça da sokağa daha fazla sarılıyor. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
11.05.2025 PKK kongresini topladı ancak sürece yönelik kuşku, kaygı ve itirazlar bitmedi
09.05.2025 Ne çok korkuyorlar!
06.05.2025 CHP sokağı çok sevdi
06.05.2025 Bozkürt kimdir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Ahmet Dinç ile söyleşi
05.05.2025 Sırrı Süreyya'yı gözyaşlarıyla uğurladık
05.05.2025 Türkiye Kürt sorununu neden çözemedi? Şimdi çözebilir mi? Hasan Cemal ile söyleşi
04.05.2025 Kürtler bu iktidara niçin ve nasıl güvensin?
04.05.2025 Necati Özkan ile söyleşi: “Millet ile devletin karşı karşıya geldiği her durumda kazanan millet olur”
04.05.2025 Erdoğan 19 Mart gibi vahim bir hatayı neden yaptı?
03.05.2025 "Heybede duran büyük turplar" ne zaman dökülecek?
11.05.2025 PKK kongresini topladı ancak sürece yönelik kuşku, kaygı ve itirazlar bitmedi
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı