EL KAİDE’NİN ARKA BAHÇESİ: PAKİSTAN/1

17.08.2005 Vatan

“Usame mi? Kendisi iyi bir insandır, o bir mücahit”
Sohbetimizin başından beri sanki bu soruyu bekliyormuş. Daha “Bin Ladin” der demez gözleri parıldıyor, o akıcı İngilizcesiyle kısa ve öz konuşuyor: “Usame mi? Kendisi iyi bir insandır. O bir mücahittir.” Hemen ardından gururla ekliyor: “Biliyor musunuz, babamla birlikte 1998’de Usame’yi ziyaret etmiştik.”
Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Feridiye Camii’nde, camiyle içiçe olan Lal Medresi’nin ikinci ismi Abdül Raşid Gazi ile söyleşiyoruz. 1966’da babası Mevlana Muhammed Abdullah medreseyi ilk açtığında 35 öğrencisi varmış. Şimdiyse iki ayrı şehirde, 3500’ü kız 6 bin öğrenci burada dini öğrenim görüyor. 42 yaşındaki Abdül Raşid’e “Peki ya 11 Eylül?” diye soracak oluyoruz, yine Bin Ladin’e toz kondurmuyor: “Usame ne yanlış yaptı ki! 11 Eylül’le onun ilgisi yok. Hiç ağzından ‘ben yaptım’ dediğini duydunuz mu? O 11 Eylül’den sonra ‘ABD politikalarını değiştirsin, yoksa yeni olaylara hazır olsun’ dedi.”
Abdül Raşid küreselden hemen ulusal alana kayıyor: “Mesela Cumhurbaşkanı Perviz Müşerref’i uyarır, ‘böyle davranmaya devam edersen başına iş gelir’ dersem, ilerde ona bir şey olursa bunun sorumlusu da ben olmam.”

“Aşırılığa karşıyız”

7 Temmuz Londra bombalarının ardından tüm gözlerin çevrilmiş olduğu Pakistan’daki ilk medrese ziyaretimizde tanık olduklarımız, bu ülkenin “El Kaide’nin arka bahçesi” olduğu imajını pekiştirir nitelikte. Nitekim kamuoyu yoklamalarına göre Pakistan’da Bin Ladin’e desteğin yüzde 50’yi aştığını hatırlattığımız Abdül Raşid hemen itiraz ediyor: “Onu kim söylüyorsa yanlış yapıyor. Benim gözlemlerime göre burada onu sevenlerin oranı yüzde 90’dan fazla olmalı.” Aleni Bin Ladin sempatisine rağmen Abdül Raşid, terörün, masum insanları öldürmenin İslam dininde yeri olmadığından emin. “Biz medresede İslam’ı bir itidal dini olarak öğretiyoruz. Bizde aşırılık yoktur.”

Fetvasız da olur

Ne var ki birçokları gibi onun da bir “ama”sı var. Örneğin Londra bombalarını aynen şöyle değerlendiriyor: “Masumların öldürülmesini kabul edemeyiz, ama... Evet bir ama var. Bu eylemlerin sorumlusu Blair hükümetidir. Eğer siz hiçbir kanun, hukuk tanımadan bana, benim toprağıma saldırırsanız ben de şeriat filan düşünmem, onurumu korurum.”
Abdül Raşid Londra’daki intihar eylemcileri hakkında konuşurken de, “Bakın şimdi söyleyeceklerim İslam’a uygun olmayabilir, bunlar benim kişisel görüşlerim” uyarısını yapıp şöyle devam ediyor: “O çocuklar İngiltere’de doğmuş, o ortamda büyümüşler. Müslümanlar, ezilmişler. Zaten gençler çok heyecanlı. Bize de burda çok kişi geliyor, fetva istiyorlar. Biz de ‘İslam’a göre uygun değil, veremeyiz’ diyoruz. O zaman bize korkak diyorlar.”
Abdül Raşid’in son sözleri, global terör tartışmalarına çarpıcı bir boyut getiriyor: “Gençler çok adaletsizlik, zulüm görüyor. Aslında onların fetvaya da ihtiyaçları yok. Onları din değil ancak siyaset durdurabilir.”

“Müşerref Atatürk olmak istiyor ama olamaz”

Londra bombacılarından üçünün Pakistan’a geldiği ve buralardaki medreselerde kaldıkları iddiaları üzere Cumhurbaşkanı Perviz Müşerref, darbeyle işbaşına geldiği 1999’dan sonra
beşinci kez dini eğitim kurumlarını modernleştirme ve buralardaki 1400 yabancı öğrenciyi geri yollama sözü verdi. Abdül Raşid Gazi ile tabii ki bu konuyu da konuştuk.

Müşerref’in sözlerine ne diyorsunuz?
Abdül Raşid:
Çok yanlış. Ne Meclis’te, ne başka bir yerde bu konu tartışılmadı bile. Müşerref diktatör olduğu için bu da normal aslında. O Bush ile Blair’in ajanı.

Peki direnecek misiniz?
Abdül Raşid
: Direnmeye gerek kalmayacak. Söylediklerini yapamaz. Yapmak istese de biz kabul etmeyiz. Bakın Müşerref Atatürk olmak istiyor. Ama Atatürk Atatürk’tür, Müşerrefse bildiğimiz Müşerref. Hiçbir şeyi değiştiremeyecek inşallah.

Ona yönelik suiksat girişimlerine ne diyorsunuz?
Abdül Raşid:
Bunların dinle değil siyasetle alakası var. O aşırılarla mücadele edeceğim diye yüzlerce insana zulmetti. Suçsuz insanları tutuklayıp şov yapıyor, bu da sosyal tepkilere yol açıyor.

“El Kaide İslamcıları Pakistan gizli servislerinden kopardı”

Pakistan’ın en saygın gazetecilerinden olan 57 yaşındaki Ahmed Raşid Asya’daki İslami hareketleri en iyi tanıyan isim olarak kabul ediliyor. Dünya Taliban’ı onun aynı isimli eserinden öğrenmişti. Ardından yayınladığı “Orta Asya’da Cihad” adlı kitabıyla da ses getiren Raşid ile pompalı tüfekli özel güvenlikçilerin koruduğu Lahor’daki evinde görüştük.

Pakistan gerçekten global cihadın merkezi mi oluyor?
Ahmed Raşid:
El Kaide’nin en önemli unsurları Pakistan’da yakalandı. Taliban hareketi ve El Kaide’nin geride kalanları Pakistan’da üslenmiş durumda. Zaten El Kaide’nin burda 25 yıllık çok güçlü kökleri var. Usame ilk olarak Peşaver’e yerleşmiş, ABD’ye karşı fetvasını burdan vermişti.

Londra bombacılarının üçünün Pakistan kökenli çıkmasının sembolik anlamı ne?
Ahmed Raşid:
Müşerref haklı: Radikal olmak için Pakistan’a gelmek gerekmiyor, İngiltere’de bunun alası var. Bu çocukların El Kaide ile değil de bazı Pakistanlı gruplarla doğrudan ilişkide olduklarını düşünüyorum. Buraya daha geniş ölçekteki aşırı gruplarla temasa geçmek, belki de eğitim almak için gelmişlerdir. Sorun tam da bu: El Kaide ile temasa geçmek isteyen herkes bir şekilde Pakistan’a gelmek durumunda kalıyor. Zaten isteyen herkes kendini El Kaideci olarak görebiliyor ve çizilen genel çerçeveyi kendine göre yorumlayabiliyor. Bu herbiri bağımsız hareket eden çok sayıda grubun oluşturduğu bir şebeke. Ama hepsi aynı ideoloji ve inanca bağlı. Zaman zaman eğitim, silah, para gibi şeyler merkezden sağlanıyor olabilir ama genel olarak bağımsızlar.

El Kaide derken akla Araplar gelirdi, Pakistan durumu değiştirmişe benziyor...
Ahmed Raşid:
Burada aşırı hareketlerin köklü bir geçmişi var, El Kaide’den daha eskiler. Fakat El Kaide Pakistanlı aşırılara yeni bir kimlik ve felsefe, global bir ideoloji sundu. Daha önce İslamcı gruplar Pakistan ordusu ve istihbarat servisleri tarafından, özellikle Keşmir ve Afganistan’da. dış politik amaçlar için kullanılırlardı. El Kaide bu grupların ufkunu açtı ve onlara güven aşıladı. “Kendinizi niye sınırlıyorsunuz? Küresel alanda da etkili olabilirsiniz” dedi. El Kaide ayrıca buradaki grupları dünya çapındaki diğer örgütlerle ilişkiye geçirdi, onları uluslararası alana taşıdı. Son olarak bu grupları ordu ve istihbarat servislerinden koparıp bağımsızlaştırdı. Artık bu grupların çoğunun istihbarat servislerinden bağımsız olduklarını söyleyebiliriz. Öyle ki bazıları Cumhurbaşkanı Müşerref’i öldürmeye bile kalktılar.

“Radikal medreseleri kapatmaktan başka çare yok”


Müşerref Batı’ya verdiği sözleri tutabilir mi?
Ahmed Raşid:
Pakistan’ı global terörün merkezi gösterenler 1980’lerde inşa edilen altyapıya dikkat çekiyorlar. Müşerref ve ordu taktik başarı sergileyebilir ama stratejik olarak işleri zor. Aslında ordunun İslamcılarla bağını koparttığını söyleyemeyiz, ama ABD’nin, İngiltere’nin, Hindistan’ın baskıları nedeniyle taktik anlamda geri çekiliyorlar. Fakat köktendinciliğin altyapısının henüz çökertilmediğini düşünüyorum. İşte ABD ve Batı için esas sorun bu. Çünkü partiler, gruplar, cemaatler ve medreselerden oluşan bu altyapının sadece bir bölümü ordu tarafından denetlenirken gerisi bağımsız. Hatta belki bazıları, yeni bir olgu olan uyuşturucu mafyasının elinde olabilir.

Medreselerde reform mümkün mü?
Ahmed Raşid:
11 Eylül’den bu yana en az dört kez bu konuda söz verdi. Bu beşinci sözünü yerine getirebilir mi? Kaldı ki 1400 yabancı öğrenciyi yollamakla sorunu çözemezsiniz ki! Medreselerde aşırıların oranı yüzde 15-20’yi geçmez. Bunlara temel iyileştirmeleri yapmaları için bir mühlet tanınabilir. İçlerinden çoğunun kapatılması lazım. Tepeden tırnağa radikal oldukları için bunları düzeltmek mümkün olmaz. Aşırılığın altyapısını ancak böyle kırabilirsiniz.

Irak’tan sonra sıra Pakistan’da olabilir mi?
Ahmed Raşid:
Amerikalılar ülkede reformlar yapması için orduya daha bir müddet kredi açmış durumdalar. Bir diğer sorun da Pakistan’ın nükleer gücü. Onu İran ve Kuzey Kore saflarına itmek istemiyorlar. Ayrıca Hindistan’la gerilmin yeniden tırmanmasından korkuyorlar. Sonuçta Pakistan konusunda daha temkinli ve sabırlı davranıyorlar.

Peki çözüm ne?
Ahmed Raşid:
Aşırılığı bizdeki gibi askeri rejimlerle alt edemezsiniz. Ona karşı halk desteğine, yani demokrasiye ihtiyacınız var. Zaten halkın ezici bir bölümü aşırılığa karşı.

El Kaide’ye destek hakikaten çok mu yüksek?
Ahmed Raşid:
Kuzey’de Peştunlara giderseniz çok yüksek çıkabilir ama aşağılara indiğinizde böyle olmadığını görürsünüz.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 EL KAİDE’NİN ARKA BAHÇESİ: PAKİSTAN/1 17.08.2005
2 EL KAİDE'NİN ARKA BAHÇESİ PAKİSTAN/2 18.08.2005
3 EL KAİDE'NİN ARKA BAHÇESİ PAKİSTAN/3 19.08.2005
4 EL KAİDE'NİN ARKA BAHÇESİ PAKİSTAN/4 20.08.2005
5 EL KAİDE'NİN ARKA BAHÇESİ PAKİSTAN/5 21.08.2005
6 EL KAİDE'NİN ARKA BAHÇESİ PAKİSTAN/6 22.08.2005
7 EL KAİDE'NİN ARKA BAHÇESİ PAKİSTAN/7 23.08.2005

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı