Değişen Güneydoğu’dan izlenimler (1): Dönüşüm ve değişimin başrolünde kadınlar var

02.06.2024 rusencakir.com

Sunuş:
Bir gazeteci olarak Güneydoğu’ya ilk kez 1987 genel seçimlerini izlemek için gittim. Ardından Irak Kürtleri’nin Saddam Hüseyin rejiminden iki ayrı toplu kaçışına tanıklık ettim. O günden bu yana defalarca Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin tüm illerini ve birçok ilçesini görme, tanıma fırsatım oldu. Örneğin Şevket Kazan başkanlığındaki Refah Partisi’nin bölge inceleme turunu, yine RP lideri Necmettin Erbakan’ın muhtemel ara seçim (yapılamadı) kampanya turunu izledim. Erdoğan’ı Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda galiba beş kez dinledim. Yine aynı yerde yapılan ve patlayan iki bombayla yarım kalan HDP mitinginde de oradaydım. Özetle en az bir yılını geçirdiğim ve her seferinde çok şey öğrendiğim bir bölge Güneydoğu. Bu sefer de öyle oldu. 27 Mayıs Pazartesi günü Servet Dilber ile sabahın köründe Diyarbakır’a uçtuk. Orada Medyascope temsilcisi Ferit Aslan ile sürücü arkadaşımız Mustafa İritaş tarafından karşılanıp önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun ile söyleşimizi yaptı. Öğleden sonra da Türkiye’de galiba en çok sevdiğim şehir olan Mardin’de, Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ile her zamanki gibi çok keyifli bir söyleşi yaptık. Ertesi sabah erken saatte Batman yolundaydık. Bizi Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük konuk etti. Ve ardından Van’a yola çıktık. Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan Ankara’daydı, biz de söyleşimizi diğer eşbaşkan Neslihan Şedal ile yaptık. Bu röportaj dizisinden izlenimlerimi (galiba) üç bölüm halinde sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım Kürt realitesini anlamak isteyenlere ufak da olsa bir katkımız olur.


Bundan tam otuz yıl önce Batman Belediye Başkanı Salih Gök’ü makamında ziyaret etmiştim. PKK’nın boykot ettiği 27 Mart 1994 seçimlerinde bölgeden en kârlı çıkan Refah Partisi olmuştu. Öyle ki birçok aday kazanmış olduklarına şaşırmıştı. Gök de sanırım bunlardan biriydi. Uzun süre Avrupa’da yaşaymış bir Milli Görüşçüydü ve ANAP adayı Ataullah Hamidi’ye sadece 573 oy fark atarak seçildi. Seçildikten kısa bir süre sonra makamında İstanbul’dan bir gazeteci görmek kendisini şaşırtmıştı. Nitekim kısa ve verimsiz bir sohbet yapabildik.
Ama tam 30 yıl sonra aynı makamda çok farklı bir sohbet, hatta videolu bir röportaj yapma şansım oldu. DEM Parti’den seçilen Gülistan Sönük en yakın rakibi HÜDAPAR’lı Serkan Ramanlı’ya neredeyse 100 bin oy fark atmıştı. Niğde Üniversitesi’nde siyaset bilimi okuyan Sönük, tesadüf bu ya 30 yaşındaydı.
Kürt hareketinin partileri “eşbaşkanlık” sistemini uzun zamandır uyguluyorlar, fakat yasalar buna izin vermediği için içlerinden biri resmen parti genel başkanı, il başkanı ya da belediye başkanı oluyor. Batman’da DEM Parti “resmen” Sönük’ü belediye başkan adayı göstermiş. Diğer eşbaşkan avukat Mehdi Öztüzün ise seçimlerden kısa süre önce partiden ihraç edilmiş.

Kürt hareketi içindeki “kadın hareketi”nin önemi
Sönük, daha 25 yaşındayken 2019’da Batman’ın Bedirhan beldesinde eş belediye başkanı seçilmiş, fakat diğer eşbaşkan HDP’den AKP’ye geçince istifa edip “kadın hareketi”nde çalışmalarını sürdürmüş. “Kadın hareketi” sözü bu gezimiz sırasında sık sık karşımıza çıktı. Bunda şaşıracak bir şey yok çünkü Kürt siyasi hareketi içindeki, bağımsız demesek de kesinlikle özerk olan “kadın hareketi” bölgede çok yaygın ve örgütlü. Öyle ki bölgenin siyasi hayatındaki değişime damgasını vurduğunu çekinmeden söyleyebiliriz.
Öncelikle bölgenin en etkili partisi olan DEM’de teşkilatlarda eşbaşkanlık sistemi geçerli. Öte yandan DEM son seçimlerde üç büyükşehir, 7 il, 65 ilçe ve 10 beldede belediye başkanlıkları kazandı. Bunların her birinde bir kadın eşbaşkan, belediye meclislerinde de çok sayıda kadın üye var. Ayrıca belediyelerde istihdamda kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık uygulanıyor. Bütün bu kadroların çoğu “kadın hareketi” içerisinde yetişmiş ve öne çıkmış isimler. Ve Diyarbakır’da Serra Bucak, Van’da Neslihan Şedal, Batman’da Gülistan Sönük örneklerinde karşımıza çıktığı gibi çoğu genç isimler.

Kadınlar üzerinden yaşanan dönüşüm
Benim gibi bölgeyi düzenli aralıklarla ziyaret eden bir gözlemciyseniz, gittiğiniz her seferde gündelik yaşamdaki değişimler sizi çarpar: Bütün sorunlarıyla birlikte kentlerin büyümesi; yoksulluk olgusunun sürmesine rağmen tüketim kültürünün artıp çeşitlenmesi; sokaklardaki, caddelerdeki gençlerin ve her yaştan kadınların sayısının artması ve bunların, özellikle kadınların özgüvenlerinin de arttığını gösteren bazı işaretler.
Kürtlerin dini muhafazakârlığının ve geleneklere bağlılığının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu bilinir ve söylenir. Benim bizzat gözlemlediğim şu son 30 yılda Kürtlerin dinle ilişkisinin çok fazla aşınmadığını, ama muhafazakârlık ve gelenekçilik derken kastedilenlerin başında gelen “erken egemen sistem”in büyük ölçüde aşındığını söylemek mümkün. Bunun da katalizörü kesinlikle Kürt siyasi hareketidir.
Şöyle bir zincirden bahsedebiliriz: Siyasi hareket daha fazla kapsayarak, onlara hareket içinde geniş alan açarak kadınları dönüştürdü; kadınlar da güçlendikçe söz konusu hareketi dönüştürdü; bu hareket tüm Kürt toplumunu politize ederek dönüştürmede esas olarak kendi içindeki kadınlardan güç aldı; Kürt hareketi içindeki kadınlar da Kürt toplumundaki kadınlara doğrudan ulaşarak toplumdaki değişimi hızlandırdı ve ona ayrı bir şekil verdi.

Diğer partilerde durum
Gerek bölgede, gerekse Batı’daki metropollerde DEM Parti’nin seçim kampanyalarında kadınların fazlasıyla ön planda olduğu muhakkak. Buna karşılık bölgede DEM’e rakip olma iddiasındaki AKP ve HÜDAPAR’da tam tersi bir durum söz konusu. Kadın aday yok denecek kadar az; kadın partililer sadece evlerde kadın seçmenlere yönelik propaganda faaliyetlerinde yer alıyor; miting vb. faaliyetlerde genellikle kadınlar erkeklerden ayrı yerlerde toplanıyor.
Görüştüğümüz tüm kadın belediye eşbaşkanları özellikle AKP’li bilinen ailelerdeki kadınların oylarına ulaşmakta zorlanmadıklarını söylediler. Bunu da büyük ölçüde kendi partilerinde kadınların görünür olmasıyla, bir de kayyum öncesi dönemlerde belediyelerin kadınlara yönelik etkili faaliyetlerle açıklıyorlar. Kayyum dönemindeyse kadınlara yönelik çalışmaların askıya alındığını ileri sürüyorlar: Neredeyse tüm belediyelerde kadınlardan sorumlu birimin başına erkekler atanmış; kadınlara hizmet için açılan çok sayıda merkez, spor salonu vb. kapatılmış ya da başka devlet kurumlarına aktarılmış.
Eğer DEM’li belediyeler, bizimle röportajlarda dile getirdikleri gibi kadınları ve gençleri önceleyen sosyal politikaları başarıyla yerine getirirlerse hem Kürtlerdeki dönüşümü hızlandırır, hem de diğer partileri iyice marjinalleştirirler. Tabii bu noktada karşımıza o bitmeyen soru geliyor: İktidar bölge belediyelerine yeniden kayyum atar mı?
Bunu da yarın ele alalım.   



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
21.07.2024 Yeni kutuplaşma konumuz: Sokak hayvanları
16.07.2024 Transatlantik: Trump zaferi garantiledi mi? J.D. Vance nasıl biri? Erdoğan-Esad görüşmesine doğru
14.07.2024 Din yorgunlarının ülkesi: Türkiye
12.07.2024 Ruşen Çakır, Kemal Can ve Kadri Gürsel ile Haftaya Bakış (222): Nagehan Alçı ne yapmak istiyor? Avrupa’da ve Türkiye’de sol, Erdoğan-Esad yakınlaşması olur mu?
10.07.2024 Transatlantik: İngiltere & Fransa seçimleri - İran’da Pezeşkiyan dönemi - NATO’nun 75. yılı
10.07.2024 Mesut Yeğen ile söyleşi: Yerel seçimlerden üç ay sonra CHP’nin tablosu kalıcı mı?
09.07.2024 “Schadenfreude”: Başkalarının acısına sevinmek
07.07.2024 Nagehan Alçı yalnız mıdır, değil midir?
05.07.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: 31 Mart’tan bu yana neler değişti, neler aynı kaldı?
05.07.2024 Ruşen Çakır, Kemal Can ve Kadri Gürsel ile Haftaya Bakış (221): Sinan Ateş Dâvâsı’ndan öğrendiklerimiz - Demiral’ın “bozkurt” sevinci - Esad ile normalleşme
21.07.2024 Yeni kutuplaşma konumuz: Sokak hayvanları
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
11.02.2016 Hesabên herdu aliyan ên xelet şerê heyî kûrtir dike
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı