Refah, Güneydoğu’da Solcu

27.08.1994 Milliyet

“İktidara geldiğimizde kahve köşelerinde heder olan gençlerimizi onurlu birer işçi yapacağız.” Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Grup Başkanvekili Şevket Kazan 11-21 Ağustos tarihleri arasındaki Güneydoğu gezisinde birçok yerde bu sözlerle yoğun alkış aldı.
Kazan'ın dışında RP Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata, Ankara Milletvekili Ömer Faruk Ekinci ve MKYK üyesi Ömer Naimi Barın’dan oluşan heyet gittikleri Diyarbakır, Mardin, Elazığ, Bingöl ve Tunceli’de had safhaya varmış bir işsizlikle karşılaştı. Kahveleri dolduran çoğunluğu genç yüzlerce işsiz, koalisyon ortağı Milli Selamet Partisi’nin önayak olmasıyla 1974 - 77 arasında açılmış olan fabrikaların kapandığından, içlerindeki makinaların “Batı”ya taşındığından yakındılar. RP heyeti de "yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyerek Güneydoğu’ya bol bol KİT vadetti.
Bölgenin kalkınmasını köylülerin devlet eliyle işçileştirilmesine bağlayan Refahlılar söz konusu fabrikalarda neyin işleneceği sorununda biraz bocaladılar. Örneğin Güneydoğu’nun en önemli geçim kaynağı olan hayvancılık ölmek üzere. Çünkü devlet, yaylacılığa, bir valinin deyimiyle “PKK’ya dağda süpermarket açmak” anlamına geldiği için izin vermiyor. Ayrıca birçok yörede yaylalardan il veya ilçe merkezlerindeki tesislere hayvani hammadde götürülmesi hiç de akılcı bulunmuyor.
Köylerin büyük çoğunluğunun güvenlik ve PKK’nın lojistik desteğini kesmek gibi gerekçelerle devlet eliyle boşaltılması hayvancılık dışında tarıma da büyük darbe indirmiş. Topraklarını geride bırakan, hayvanlarını düşük fiyatlarla tüccara satan köylüler civar il ve ilçe merkezlerine, hatta Batı’ya göç etmek zorunda kalmışlar. Ormanların ise önemli bir bölümü de yakılmış.
Refah heyeti bölgedeki yeraltı zenginliklerinin, örneğin Mazıdağı’ndaki fosfatın tükenmekte olduğu yolundaki resmi açıklamalara da fazla itibar etmedi. Bu açıklamaların “ithalata ağırlık verip Batılıları zengin etmek isteyen” çevrelerin ekmeğine yağ sürdüğü özellikle Kazan tarafından öne sürüldü.
 
Toplu konut mümkün mü?
Kazan ve arkadaşları her gittikleri yerde, hükümetin bölge için açacağı yatırım paketiyle açıkça alay etti. İlk aşamada 1.2 trilyon olarak öngörülen paketin 20 ile dağıtılacağı, bunun da “her ile en fazla iki gölet” anlamına geldiği heyet tarafından sık sık tekrarlandı.
Toplu Konut İdaresi’nin bölgeye yönelik projeleri de RP’nin eleştirilerinden nasibini aldı. Refah heyeti, köylerden göç edip merkezlerde gecekondu, baraka, hatta köprü altları gibi yerlerde yazı geçiren vatandaşların bu projelerden yararlanmasının imkânsız olduğunu öne sürdü. RP’nin bu konudaki önerisi, göç etmiş kişilere, köylerine dönünceye kadar devlet tarafından asgari ücret bağlanması. Bu amaçla TBMM’ye yasa teklifi sunmuş olan RP, böylelikle vatandaşların kiralık ev bulabileceğini söylüyor.
 
Para kimde var?
Tarım, hayvancılık ve ormancılığın durmaya yüz tuttuğu, sanayinin zaten cılız olduğu Güneydoğu’da geriye ticaret kalıyor. Ancak Habur kapısının kapalı olması bu sektöre de ölümcül bir darbe indirmiş. Ayrıca bölgenin zenginleri ve eğitimli yurttaşları birçok nedenle Batı’ya göçüyor.
Dolayısıyla sıcak çatışma durumuyla sayıları ve maaşları artan devlet memurları bölgenin ekonomik faaliyetinin önde gelen aktörleri haline gelmiş, örneğin Şevket Kazan Mardin iline tırmanırken emniyet lojmanlarının önünde park etmiş bol sayıdaki özel otoyu göstererek şöyle konuştu: "Gördüğünüz gibi terörden gıdalananlar var.”
RP Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu da Batı’ya tayininin engellenmesi için torpil arayan emniyet mensuplarından söz etti. RP heyeti, birçok yerde devlet memurlarının paralarını repoya, tefecilere yatırdığı, hatta bazılarının paralarını batırdığı iddialarıyla karşılaştı.
Kazan, bazı konuşmalarında "İktidara geldiğimizde din âlimlerini seferber edeceğiz. Âlimlerimize olağanüstü hal tazminatı verilmesi durumunda bölgede kardeşliğin tesis edilmesinde çok ciddi adımlar atılacaktır” dedi.
 
İslamcı ve Solcu
Güneydoğu’da RP kadroları şu üç hedefe varmayı vadediyor: Refahı sağlama, İslam kardeşliğini tesis etme ve Kürt kimliğini tanıyıp bunun gereklerini yerine getirme.
Refah heyeti de 11 günlük gezi boyunca bu hedefleri dile getirdi. Örneğin Diyarbakır’daki ikinci akşam yemeği Dicle Üniversitesi’nin havuzbaşında yedi. Işıklandırılmış dev bir havuzun etrafında bir cuma akşamı geçiren Diyarbakır’ın seçkinleri yaklaşık elli kişilik Refah masasını yadırgadılar.
Bu akşam yemeği daha sonra usta bir hatip olan Şevket Kazan’ın konuşmalarında vazgeçemediği bir tema oldu. Önce havuzbaşı ortamını tasvir edip sonra Kulp’ta köprüaltlarında yaşayan vatandaşlardan söz eden Kazan, sözlerini "Biri yer biri bakar” atasözü ve “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisiyle tamamlayarak coşkulu alkışlar aldı.
Kazan, konuşmalarında halkı, bölgede “cirit atan iki bine yakın casusa” karşı uyanık olmaya ve “emperyalistlerin tezgâhı nüfus planlamasından” uzak durmaya da çağırdı.
Refah heyeti, on bir gün boyunca, yoksul ve dindar Kürtlere “ucuz solcu” ve "kaba İslamcı” motiflerle seslendi; geri kalmış ülkelerde bir zamanlar gözde olan Üçüncü Dünyacı siyasi hareketleri hatıra getirdi. Ve heyet her gittiği yerde yoğun ilgi gördü.
 


 
Resimaltı: Şevket Kazan, Refah’ın Güneydoğu'daki gezisinde hem solcu, hem İslami mesajlar vererek, partisinin bölgedeki ağırlığını artırmaya çalıştı.
 
İşsizlikten kırılan, hayvancılığın öldüğü, kimsenin “toplu konut” almak istemediği Güneydoğu’da, Refah Partisi üç propaganda birden yürütüyor: Kürt kimliğini kabullenmek, İslam kardeşliğini sağlamak, ekonomik refahı getirmek...


Yazının orjinal hali




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
04.12.2024 Transatlantik: Suriye’de neler oluyor? Neler olabilir?
02.12.2024 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: "PKK’nin Öcalan’a bağlılığı özde değil, ağırlıklı olarak sözdedir”
01.12.2024 RTÜK İslam dinini kurtarabilir mi?
27.11.2024 Transatlantik: Lübnan’da ateşkes - Ukrayna savaşında son durum - Trump gün sayıyor
24.11.2024 Kürt realitesi, Kürt sorunu realitesi, Kürt siyasi hareketi realitesi
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı