İlk turda biter mi?

23.04.2023 medyascope.tv

28 Mart Salı günü Konya Ereğli’de Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız söyleşide kendisine başlıktaki soruyu yöneltmiştim ve o da hiç tereddütsüz “Kesinlikle ilk turda bitecek” cevabını vermişti.
Halbuki zordu. Memleket Partisi lideri Muharrem İnce yükselişteydi, oylarını büyük ölçüde muhalefetten, yani Kılıçdaroğlu’ndan alıyordu ve kamuoyu yoklamalarına göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda sonuçlanmasını imkansız hale getiriyordu.
Fakat Kılıçdaroğlu aynı söyleşide İnce ile görüşeceğini de ilk kez açıklamıştı. Dolayısıyla CHP liderinin eski yol arkadaşını ikna etme ihtimalini hesaba katarak ilk turda seçimin bitmesine “neden olmasın?” dedik. Ne var ki görüşmeden böyle bir sonuç çıkmadı, hatta Kılıçdaroğlu’nun İnce ile bu konuyu hiç gündeme getirmediği, yani pazarlık yapılmadığı anlaşıldı. O günün ardından İnce kampanyasını iyice CHP/Kılıçdaroğlu eleştirisi ve seçimleri ikinci tura bırakma hedefi üzerine inşa etti.
Kılıçdaroğlu ile sohbetimizin üzerinden neredeyse bir ay geçti ve aynı soru yine cevaplanmayı bekliyor: İlk turda biter mi? Bitme ihtimalinin her geçen gün daha da arttığı kanısındayım. Ve ilk turda kazanma ihtimali olan yegane adayın Kılıçdaroğlu olduğunu düşünüyorum. Bu yazıda önce neden böyle düşündüğümü anlatmak istiyorum. Ancak Kılıçdaroğlu’nun işi hiç de kolay değil, önündeki muhtemel engelleri de yazının sonunda ele alacağım.

Kılıçdaroğlu’nun sakinliği
Öncelikle Kılıçdaroğlu’nun sakinliği onun kazanma şansını artırıyor. Bu konuyu bugünkü medyascope yayınında yine Kılıçdaroğlu’nun sakinliği başlığıyla ele alacağım için burada çok ayrıntıya girmek istemiyorum, fakat CHP lideri Erdoğan’a laf yetiştirme alışkanlığından sıyrılmanın kendisine kazandırdığını (bakınız son yerel seçimler) iyice anlamış olmalı ki doğrudan halka, hatta her seferinde toplumun belirli kesimlerine somut önerilerle sesleniyor ve böylece gündem belirliyor.

İktidarın hırçınlığı
Buna mukabil başta Erdoğan olmak üzere siyasi iktidarın aktörleri ve destekçileri sakin kalmayı beceremiyorlar. Danışmanları “doğru” sıfatı üzerinden kendisine “pozitif” bir kampanya hazırlamışlar ancak Erdoğan bayramın ilk günü Sultanahmet Camii’nde rakiplerini yuhalatmak ve onları “siyasi mevta” haline getirme çağrısı yapmaktan geri durmadı. Yine aynı günde Adıyaman’da Kılıçdaroğlu ve yanındakilere yönelik saldırılar, iktidar yanlılarının kaybetme kaygısıyla nasıl hırçınlaştıklarını gösterdi.

Gerginliğin artma ihtimali
Eğer bu tür saldırılar artar ve Kılıçdaroğlu ile destekçileri sakinliklerini korumayı sürdürebilirlerse seçimlerin ilk turda sonuçlanma ihtimali de artacaktır. Çünkü saldıran kaybeder, sakin olan kazanır. Ayrıca şu noktanın da altını çizmek lazım: Bu tür saldırılar muhalefetin daha da kenetlenmesine ve ne yapıp edip seçimleri ilk turda kazanmaya motive olmasına neden oluyor. Zira seçimlerin ikinci tura kalması halinde gerilimin çok daha tırmandırılması ihtimali herkesi ürkütüyor.

İmamoğlu ve Yavaş faktörü
3 Mart’taki krizin çözümü için bulunan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun icracı cumhurbaşkanı yardımcısı olma fikrinin ne kadar isabetli olduğuna tanık oluyoruz. Her iki belediye başkanı da tahmin edilenin üstünde bir performansla Kılıçdaroğlu’nun kampanyasında sivriliyorlar. Böylece şu ya da bu nedenle Kılıçdaroğlu’na mesafeli olan kesimlerin tereddütleri giderilebiliyor.

İnce’nin düşen oyları
Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP kurmayları ne yapıp edip İnce’yi ikna etmek yerine onun desteğinin zamanla azalacağı öngörüsüne yatırım yaptılar ve her geçen gün bu tercihlerinde isabetli davrandıkları düşüncesi ağırlık kazanıyor.
İnce hakkında daha önce çok yazıp konuştum, özetle onun siyasi önemiyle değeri arasındaki orantısızlığa dikkat çekmeye çalıştım. Geçen süre zarfında öneminin de değeriyle aynı seviyeye doğru evrildiğini gözlüyorum. Bu bağlamda değişik vesilelerle dile getirdiğim, ama çok kişinin, bazen bizzat kendimin de dalga geçtiği “İnce seçimlerden önce çekilebilir” önermesini yeniden ciddiye alıyorum. Hele iktidar çevrelerinden Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırılar şiddetlenirse İnce’nin böyle bir adım atması kolaylaşacaktır. Kaldı ki çekilmese bile İnce’nin seçimleri tek başına ikinci tura bırakma ayrıcalığına sahip olma ihtimali (şansı mı desek?) Her geçen gün azalıyor. Belki Sinan Oğan+Muharrem İnce oyları bunu başarabilir.

Alevi videosu
Sonuçları ne olursa olsun bu seçimlerden geriye en çok Kılıçdaroğlu’nun Alevi videosu kalacak. İktidar bu üç dakikalık videonun etkisini silmek için elinden geleni yaptı ama tüm gayretleri onu daha da etkili kıldı. Adıyaman’daki saldırıların da bu videodan duyulan rahatsızlığın eseri olduğu muhakkak ama bu da Kılıçdaroğlu’nun hanesine puan yazdı.
CHP lideri bu videoyla sadece iktidarın değil muhalefetin farklı kanatlarında varolan kendisine karşı itirazları da bertaraf etti. Düne kadar “kazanacak aday” argümanıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz edenlerin çoğu açıkça söylemeseler de onun Aleviliğine gönderme yapıyorlardı. Kılıçdaroğlu da Alevi kimliğine açıkça sahip çıkmayarak bu itirazları bir nevi meşrulaştırıyordu. Fakat bu son derece başarılı videoyla yepyeni bir dönem başlattı.

Kazanması gereken aday
Kılıçdaroğlu 6 Mart’tan itibaren “kazanabilir aday”lığa terfi etmişti, bir süredir “kazanması gereken aday” olarak kabul edilir oldu. İşte bu son aşama seçimlerin ilk turda bitme ihtimalini artırıyor. Erdoğan iktidarının sona ermesini isteyen ve yüzde 50+1’den çok daha fazla olduğu düşünülen muhalif seçmen bütün rezervlerine rağmen onun etrafında birleşmeye yöneliyor.
Bu noktada Millet İttifakı’nın dört partisinin CHP listelerinden seçimlere katılması, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın aday çıkarmaması -özellikle Selahattin Demirtaş’ın çok açık ve güçlü bir şekilde Kılıçdaroğlu’na destek vermesi- işleri kolaylaştırıyor.

İYİ Parti’nin tutukluğu
Tam da bu noktada Kılıçdaroğlu’nun ilk turda seçilmesini zora sokacak hususuları ele alabiliriz. Genellikle Gelecek, Deva, Saadet ve Demokrat partilerin seçim kampanyasında çok etkili ol(a)madıklarına dikkat çekiliyor. Doğru, ancak daha önemli olan nokta İYİ Parti’nin 3 Mart’ta içine girdiği krizden bir türlü sıyrılamaması. Gördüğüm kadarıyla İYİ Parti’nin bu durumundan onlar kadar CHP’liler de rahatsız. Zira 3 Mart öncesinde olduğu gibi yükselişte bir İYİ Parti olsaydı siyasi yelpazenin sağından Kılıçdaroğlu’na daha çok oy gelebilirdi.
Bu haftadan itibaren başlayacak olan ortak mitingler eğer başarılı olursa bu sorunun aşılması söz konusu olabilir, fakat Meral Akşener’in bir şekilde “merkez sağın lideri” olma iddiasını güçlü bir şekilde dile getirmesi, bunu yapabileceğini göstermesi, bu iddiasını kuvvetlendirecek isimleri öne çıkarması gerekiyor.

Başlığa dönecek olursak: Evet pekala cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk turda sonuçlanabilir ve Kılıçdaroğlu 15 Mayıs itibariyle 13. Cumhurbaşkanı olabilir.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
21.07.2024 Yeni kutuplaşma konumuz: Sokak hayvanları
16.07.2024 Transatlantik: Trump zaferi garantiledi mi? J.D. Vance nasıl biri? Erdoğan-Esad görüşmesine doğru
14.07.2024 Din yorgunlarının ülkesi: Türkiye
12.07.2024 Ruşen Çakır, Kemal Can ve Kadri Gürsel ile Haftaya Bakış (222): Nagehan Alçı ne yapmak istiyor? Avrupa’da ve Türkiye’de sol, Erdoğan-Esad yakınlaşması olur mu?
10.07.2024 Transatlantik: İngiltere & Fransa seçimleri - İran’da Pezeşkiyan dönemi - NATO’nun 75. yılı
10.07.2024 Mesut Yeğen ile söyleşi: Yerel seçimlerden üç ay sonra CHP’nin tablosu kalıcı mı?
09.07.2024 “Schadenfreude”: Başkalarının acısına sevinmek
07.07.2024 Nagehan Alçı yalnız mıdır, değil midir?
05.07.2024 Burak Bilgehan Özpek ile söyleşi: 31 Mart’tan bu yana neler değişti, neler aynı kaldı?
05.07.2024 Ruşen Çakır, Kemal Can ve Kadri Gürsel ile Haftaya Bakış (221): Sinan Ateş Dâvâsı’ndan öğrendiklerimiz - Demiral’ın “bozkurt” sevinci - Esad ile normalleşme
21.07.2024 Yeni kutuplaşma konumuz: Sokak hayvanları
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
11.02.2016 Hesabên herdu aliyan ên xelet şerê heyî kûrtir dike
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı