Hoşçakalın

11.10.2014 Vatan

Gazeteciliğe 1985 yılında Ercan Arıklı’nın sahibi olduğu Nokta Dergisi’nde başladım. Yıllar sonra, 2002 yılının Aralık ayında, rahmetli Ercan Bey beni Vatan Gazetesi’nde çalışmaya çağırdı. O gün bugündür, yaklaşık 12 yıldır (Bunun 2.5 yılı Washington’da geçti) Vatan’dayım..
Ama artık –di’li geçmiş zaman kullanmak durumundayım çünkü bu Vatan’daki son yazım.
Nerdeyse 30 yıla yaklaşan meslek hayatımın en verimli, heyecanlı ve keyifli günlerini hiç kuşkusuz Vatan’da yaşadım. Dolayısıyla ayrılma kararı benim için hiç de kolay olmadı. Ama bir yerden sonra insan yeni bir şeyler yapmak ve kendisini hayatın akışına bırakmak istiyor.
Hayır, yazmayı, gazeteciliği bırakıyor değilim. Şunu itiraf etmekte hiçbir sakınca yok: Bu 30 yıl boyunca sık sık bırakmayı düşündüm gazeteciliği. Hatta mesleğe adım atmaya niyetlenen pek çok genci, "başka iş bulun, mesela üniversitede kalın" gibi telkinlerle ayartmaya çalıştım. Umarım sözümü dinlemişlerdir zira gazetecilik Türkiye’de maalesef artık muteber bir meslek değil.
Ama benim gibi birçokları için bir tür alın yazısı oldu bu meslek. Galiba gazetecilik mezara kadar yakamı(zı) bırakmayacak. Bakalım...
Vatan Gazetesi’nde bu 12 yıl boyunca birlikte çalıştığım bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyor ve haklarını helal etmelerini diliyorum.
Vatan okurlarına da bana tahammül ettikleri için minnettarım.

Hoşçakalın.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
09.03.2025 Türkiye’den, Suriye’deki Alevileri hedef göstermenin sakıncaları
05.03.2025 CHP soruşturma yağmurundan nasıl etkileniyor? Hatem Ete ile söyleşi
02.03.2025 Yeni çözüm sürecine yönelik bazı itirazlar ve bunlara cevaplarım
26.02.2025 Kardeşim Ahmet Sever’e veda
25.02.2025 AK Parti diye bir parti kaldı mı?
24.02.2025 AKP’nin transferleri: “Kazan kazan” mı?
23.02.2025 AKP Türkiye’yi dönüştürürken kendisi de dönüştü
23.02.2025 AKP Kongresi: Dağ da yok fare de
22.02.2025 Tarihi ve çok zor bir dönemden geçiyoruz
21.02.2025 Haftaya Bakış (255): TÜSİAD ve Erdoğan çatışması | CHP tartışmaları | İmralı heyeti Irak’ta
09.03.2025 Türkiye’den, Suriye’deki Alevileri hedef göstermenin sakıncaları
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı