Davutoğlu’nun yeni Mezopotamya vizyonu

12.08.2009 Vatan

“Kürt açılımı”nın tartışıldığı dönemde bu gezinin sadece ekonomik hedefleri olduğu asla söylenemez. Davutoğlu’nun PKK ile ilgili birçok konuyu ele aldığı kesin

Başbakanlık Başdanışmanı olduğu günlerde Prof. Ahmet Davutoğlu’nun temel önermelerinden biri “komşularla sıfır problem” di. Türkiye’nin son dönemde komşularıyla “sıfır” olmasa da epey az problemli olduğu söylenebilir ve bu noktaya gelinmesinde Davutoğlu’nun payı asla inkâr edilemez. Hele onun Türk dış politikasına “stratejik derinlik” getirme çabalarının çok sayıda etkili kişi ve odağı hayli rahatsız ettiği ve onların yoğun engelleme çabalarına maruz kaldığı düşünülürse pekâlâ bir başarıdan söz edebiliriz.

Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduktan sonra “komşularla sıfır problem” den bir adım ileri gidip “komşularla maksimum ilişki” arayışını öne çıkarıyor. Ve bunun ilk ciddi deneme alanının Irak olması epey ilgi çekici.

Açılım suskunluğu

Bağdat yolunda Davutoğlu biz gazetecilere uzun uzun, Başbakan Erdoğan’ın 2008 Temmuz ayındaki Bağdat ziyaretinde kurulması kararlaştırılan Türkiye-Irak Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi’ni anlattı. Fransa ile Almanya arasındaki ilişkiyi andıracak bir şekilde Irak ile birçok alanda entegrasyonu (bütünleşme) hedeflediklerini söyledi. Buna bağlı olarak önümüzdeki Ekim veya Kasım ayında Erdoğan’ın yanında sekiz icracı bakanla Bağdat’a yeniden gelip Irak Başbakanı Nuri el Maliki ve sekiz bakanıyla ortak kabine toplantısı yapacağını, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte söz konusu toplantının hazırlıkları için bu geziye çıktıklarını sözlerine ekledi.

Türkiye’nin tam da “Kürt açılımı”nı tartıştığı bir dönemde böylesi bir gezinin sadece ekonomik hedefleri olduğu asla söylenemez. Üstelik Davutoğlu’nun, her ne kadar fazla ön plana çıkmasa da, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’dan sonra, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a hemen hemen eş ölçüde bu açılımın en kilit isimlerinden biri olduğu düşünülürse bu gezide PKK ile ilgili birçok hayati konunun ele alındığı kesin. Nitekim Davutoğlu Bağdat’ta hem KDP kökenli Dışişleri Bakanı Zebari ile, hem de KYB kökenli Başbakan Yardımcısı Berham Salih ile görüştü; her iki etkili Kürt politikacı Davutoğlu onuruna ayrı ayrı yemek verdi. Ne var ki Davutoğlu, açılımın derinlemesine ele alındığı son MGK toplantısına katılmış olan diğer isimler gibi, açılımın içeriği konusunda hiç ama hiçbir şey söylememeye özen gösterdi.

Terörü paranteze almak

Bununla birlikte onun ısrarla çizdiği “Mezopotamya’yı yeniden bereketli bir havzaya dönüştürme” vizyonunun PKK ve her türden terörist faaliyetle doğrudan ilişkisi olduğu tartışılmaz. Şöyle ki böylesi bir vizyonun önündeki en büyük engelin terör olduğu düşünülürse, bunun bir parçası olmak isteyen herkes bir şekilde terörle mücadele etmek durumunda kalacak ve bu vizyonun hayata geçmesi durumunda terörün zemini ortadan kalkıp, PKK ve benzeri yapılar tam olarak tasfiye edilemeseler bile “parantez içine” alınabilecekler.

Bugün itibariyle bu vizyonun gerçekleşebilmesi pek kolay olacağa benzemiyor, en azından bunun için epey bir zaman ve emeğe ihtiyaç olduğu açık. Her ne kadar Irak Kürtleri Türkiye’nin PKK ile mücadelesine “geçmişe göre daha fazla” destek veriyor olsalar da bunun gerekli olan “mutlak destek” ile ilişkisi olduğu söylenemez.

Bununla birlikte eğer Türkiye Kürt sorununu çözme yolunda belli bir mesafe kaydedebilirse Irak’la, özellikle de Irak Kürtleriyle sorunlar da büyük ölçüde çözüm yoluna girebilir. Özetle, tipik bir tavuk-yumurta ilişkisi söz konusu.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı