"Cemaat AKP savaşı hazırlanılmış bir savaş" - söyleşi

09.01.2014 vagus.tv

Özgür Uçar

Vatan Gazetesi yazarı, İslami hareketler ve partiler üzerine birçok kitabı ve incelemesi bulunan gazeteci Ruşen Çakır, “ittifak yapmaları şaşırtıcıydı” dediği AKP–Cemaat savaşını Vagus Tv’ye değerlendirdi. “Bu hazırlanılmış bir savaş” diyen Çakır, 12 yıllık AKP iktidarından bugüne uzanan büyük çatışmanın kırılma noktalarını anlattı.
Ruşen Çakır, 19 yaşına dair bir geçmiş zaman hikayesini de  “Ben utansam utansam bugünümden utanırım. O günümden asla utanmıyorum” sözleriyle Vagus’a anlattı.


“Makas ilk olarak Mavi Marmara’da açıldı”

Cemaat ile AKP’nin böylesine büyük bir çatışmaya girmesi şaşırtıcı oldu mu?

Bekliyorduk bu kopuşu. Çünkü iki hareket birbirine çok yakın değil. Aslında bir araya gelip ittifak yapmaları şaşırtıcıydı. Yani ayrılmalarından çok ittifak yapmaları şaşırtıcıydı. Hükümet 27 Nisan Muhtırası’nın ardından askeri vesayeti bitirmek için Gülen Cemaati’ne razı oldu. O arada 2002'den 2007'ye dek hükümet Cemaat ile ilişki kurmaktan kaçındı. Hükümet 27 nisan Muhtırası’yla askeri vesayeti sonlandırmak için Cemaat ile stratejik işbirliği yaptı. Hükümet tek başına Cemaat’i almadan Ergenekon sürecini beceremezdi. Cemaat de tek başına polisteki, yargıdaki kadrolarıyla bunu yapamazdı. İkisi biraraya gelip Ergenekon’u gerçekleştirdi. Bir yerden sonra ise aralarındaki makas açılmaya başladı.

Bu makas açılması hangi olayla başladı?
Bunun ilk göstergesi olarak Mavi Marmara gözüküyor. Ancak Ergenekon’da Hanefi Avcı olayı, Türkan Saylan, Nedim Şener-Ahmet Şık olayları da var. Bunlar doğrudan Cemaat’in özel meseleleriydi. Yani Cemaat Ergenekon konseptine sıkıştırmak istediği kendi hesabını Ergenekon ile görmek istedi. Türkan Saylan’ın okullarının Cemaat’e alternatif olması, Hanefi Avcı’nın Cemaat aleyhine kitap yazmış olması bir sebepti. Hükümet ittifak bozulmasın diye Cemaat’in bu özel meselelerinin faturasını ödedi. Bunun faturası çok ağır oldu. Özellikle Ahmet Şık, Nedim Şener olayı ile uluslararası arenada hükümetin kredisi düştü.

Peki MİT krizi?
Kendi aralarında en büyük kopuş MİT krizi. Hükümet ile Cemaat bu kopuşu gizlemeye çalıştı. MİT krizinden sonra ise bu nokta kaçınılmazdı. Hükümet belli bir aşamadan sonra normalleşmeye geçmek istedi. Cemaat ise Ergenekon’u sürekli gündemde tutarak hükümeti sıkıştırmaya çalıştı.
 
Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandığını söylüyorsunuz.
Şu ana kadar Cumhuriyet tarihinde İslami yapılanmalara ve irticai diye adlandırılan faaliyetlere karşı mücadele vardı. Bunlar hep İslami olmayan hükümet ve partiler tarafından yapıldı. İlk defa bir İslami cemaate yönelik olarak İslami bir hükümetin sıkıştırması yaşanıyor. Yıllar sonra İslami bir parti iktidar olmuş ve İslami bir cemaat ise bunu devirmeye, yıpratmaya çalışıyor ki bu da bir ilk. İlk defa iki ayrı İslami yapının birbirleriyle çetin çatışması yaşanıyor.

Ne oluyorsa Gülen’in bilgisi, talimatı dahilinde oluyor

Paralel Devlet tanımlaması ve Cemaat içindeki bu yapılanma hakkında ne düşünüyorsunuz?

Paralel devlet lafı tuttu ama doğru değil. Paralel birbirine değmeyen anlamında, doğru değil ama kullanışlı bir laf. Burada devlet içinde devlet bir şekilde derin devlet var. Hükümetin bundan haberi var. Hükümet bunu Ergenekon ve Balyoz sürecinde destekledi. Hükümetin 'aa ne oldu orada bir şey mi oluşmuş' demesi  söz konusu değil. Zekeriya Öz’e sahip çıktılar şimdi ipini çekiyorlar. Polislere sahip çıktılar şimdi tam tersi. Bu yapı paralel devlet ile ifade ediliyor. Bu Cemaat’in görünmeyen yüzü. Cemaat adına devlette örgütlenmiş bir yapı.

Gülen’e rağmen mi?
Öyle bir şey yok. Böyle bir şey olamaz. Cemaat içinde kadrolar kafalarına göre hükümeti tehdit ediyorsa bu hükümete, devlete ve ülkeye rahatsızlık verir. Gülen’in bundan rahatsız olmaması düşünülemez. Gülen bundan memnuniyetsizliğini hükümete bildirip 'gelin bunu birlikte çözelim' diyebilirdi. Ne oluyorsa Gülen’in bilgisi, talimatı dahilinde oluyor. 'Gülen Cemaati'ni birileri kullanıyor' lafları inandırıcı gelmiyor.

Eğer Türkiye’de ciddi bir alternatif olsaydı o alternatif buradan topluma kendini gösterebilirdi

Bu iki tarafın dışında olan biteni bir film izler gibi izleyen ve izlemekten başka da bir gücü olmayan da bir büyük çoğunluk var.
Bazıları izlerken keyif aldığını söylüyor ama kendini kandırıyor. Bu savaşa müdahale etmek ve tarafları ayırmak mümkün değil. Şahsen yolsuzluk iddialarını ciddiye alacak kadar AKP’yi, paralel devlet iddialarını ciddiye alacak kadar Cemaat’i tanıyorum. Bu iki iddia da çok önemli. Paralel devletle mücadele ettiği ölçüde hükümete, yolsuzluklarla mücadele ettiği sürece Cemaat’e destek verebilirim. Devlet bunlara 'nasıl özerk bir yapı kurarsınız' derken haklı. 'İyi de bu adamlar sizin yolsuzluklarınızı ortaya çıkartıyor' diyenler de haklı.
Eğer Türkiye’de ciddi bir alternatif olsaydı o alternatif buradan topluma kendini gösterebilirdi. Değil parti, bir kişi bile, karizmatik bir kişi çıksa, yeni birşey söylese, bu kavganın ötesinde topluma bir vizyon, birşey söyleyebilse bu kavganın ötesinde çok etkili olabilirdi.

Hükümetten Cemaat’e büyük bir müdahale bekliyor musunuz?
Çok sert şeyler olacak. Hükümet buna çok sert yanıt verecek. Polislerin yerini değiştirmesinden öte bir ceza soruşturması başlatacak diye tahmin ediyorum. Çünkü bir çeteden bahsediyor, casusluktan bahsediyor. Askerlerin neden içeride olduklarını gördükten sonra burada dile getirilen suçlamalar Ergenekon ayarında suçlamalar. Darbe girişimi olarak tanımlıyorlar 17 ve 25 Aralık’ı. Bu olayın kilit yerlerindeki kişilere bir operasyon yapılacağını bekliyorum. Ancak misillemeye misilleme de olur. Başbakan Dolmabahçe’de 'başka şeyler de yapabilirler' demiş. TIR olayı başlıbaşına sert bir olay. Sadece Türkiye’de değil uluslararası arenada Türkiye’yi zor duruma düşüren bir olaydı. Türkiye’yi El Kaide ile birlikte olduğuna dair bir hava oluşturabildiler.

Cumhurbaşkanı’nın tarafı ne olacaktır?
Abdullah Gül ile Erdoğan birlikte hareket eder. Gül, Gülen ile birlikte hareket etmez. Paralel devlet denilen olaydan çok rahatsız ama yolsuzluklardan da rahatsız. Gül’ün yol ayrımında olduğunu sanmıyorum. Gül’ün Erdoğan’ı bırakıp Gülen’le işbirliği yapacağı fantezi bile değil, öyle birşey yok. Erdoğan’a yakın Nakşibendiliğin Erenköy Cemaati’ne 25 Aralık’ta bir operasyon çekildi. Hükümet Gülen'i İslami camiada yazlnızlaştırmaya çalışıyor. Cemaat'in yanında duran pek cemaat yok. Ya tarafsız ya da hükümetin yanında.

ABD bu kavgayı nasıl okuyor?
Hükümetin ve Başbakan’ın Batı’daki kredisi azaldı. Çözüm süreci olmazsa hiçbirşeyi kalmayacak. ABD yolsuzluk konusunda bunlar yapmaz demez. ABD ‘nin şu aşamada Cemaat’e daha yakın olduğu bir gerçek. Cemaaat’in Washington’un hükümete yönelik kredisinin azaldığını hesaplamış olduğu da bir gerçek. Cemaat’in zamanlaması çok uygun yerel seçim öncesi, Ortadoğu’da yalnızlaştığı zaman yaptı.

Cemaat’in zamanını planladığını mı düşünüyorsunuz? 
Bu hazırlanılmış bir savaş. Hükümet dershaneyi öğrenip bunu bir ön adım olarak değerlendirmişe benziyor. Kesinlikle hazırlanılmış bir savaş. Sanki hükümet Cemaat’in yapacaklarını öğrenip dershane ile ön almaya çalıştı. Belki Cemaat’in hazırlığını da hızlandırdı. Bir iddiaya göre Cemaat’in seçime 1 ay kala bir operasyon yapacağı ve hükümetin kendini toparlamasına izin vermeyeceği söyleniyordu. Biraz öne almışlar deniyor. Bana da olabilecek bir ihtimal olarak geliyor.


“Melih Gökçek kayıplarda”

Yerel seçimlere bu çatışmanın yansıması ne olacaktır? İstanbul ve Ankara’da AKP kaybedebilir mi?

İstanbul ve Ankara’dan herhangi birini kaybetmesi çok büyük bir sorun olur kendisine. Hele ikisini birden kaybederse feci olur. Cemaat hükümetin yerel seçimden ders almasını istiyor. AKP’nin rakiplerine destek verecekler mi bilmiyorum ama AKP’ye destek vermeyecekleri açık. Ankara’da CHP’nin çok güçlü bir adayı var. Ne kadar sol ile ilgisi olmasa da. Ankara’da Melih Gökçek’in sessiz kalması olayın ciddi olduğunu gösteriyor. Gökçek Gezi’de olduğu gibi şimdi de çıkar görünürdü. Gökçek kayıplarda, demek ki olay ciddi. Gökçek rahat değil, bu çok net. Bunu her haliyle görebiliyoruz. Hükümet hem Ankara’yı, İstanbul’u kaybederse onun için felaket olur. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağını da gözden geçirmesi gerekir.


“Büyük bir altüst oluş yaşanacak”

Cemaat’in seçimlere tesir edebilecek oy potansiyeli var mı? 
Cemaat’in oy potansiyeli değil etki alanı önemli önemli. Cemaat iki operasyon yapıyor, hükümete oy veren insanların kafasını karıştırıyor. CHP istediği kadar propaganda yapsın işe yaramıyor. Cemaat’in polisleri, savcıları öyle bir operasyon yaptı ki yerel seçim öncesinde hükümeti zor durumda bıraktı. İsterse oyu yüzde 0 olsun. Bu operasyonlarla hükümetin oy kaybetme riskini kaybetti.

Bu savaşın ardından Türkiye’yi ne bekliyor?
Hiç alakası olmayan insanlar yanyana. Herşey altüst oldu. Eski dostlar düşman, eski düşmanlar dost oldu. Türkiye’de şu anda her şey mümkün. Ummadığımız insanlar ummadığımız şeyler yapıyor. Başbakan'la Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu birbirine övgüler yağdırıyor. Bunlar olacak şeyler değildi. Aynı şekilde parti içerisinde İdris Naim Şahin istifa ediyor. Çok karmaşık şeyler yaşıyoruz ve ortam daha da karışacak. Büyük bir altüst oluş yaşanacak.


“Utansam utansam bugünümden utanırım”

Aksiyon Dergisi Yayın Yönetmeni Bülent Korucu, Ruşen Çakır’ın Cumhurbaşkanı ile yaptığı programda Çakır’ın Gül’e soruları üzerine Twitter’dan “Cumhurbaşkanına birazdan elektrik verecek istediklerini söylemediği için” diye yazınca Çakır, “19 yaşında elektrik işkencesi görmüş biri olarak size üzülüyorum” diye yazdı. İşte Çakır’ın kendi anlatımıyla o günlerin hikayesi..

Orada iki sorun var. Benim onu tutayımm bunu tutayım diye bir arayışım yok. Gazeteci olarak sorularımı soruyorum. Ben 19 yaşında siyasi şubede Gayrettepe’de elektrik işkencesi gördüm. Bir dönem binlerce insan bu işkenceyi gördü ve kötü bir işkencedir. Üzerinde şaka yapılacak birşey değil. İnsanlar böyle kaş yaparken göz çıkarabiliyor. Bülent Korucu üzüldü tabii, özür diledi. Ama insanların bazı şeyleri yazarken dikkat etmesi gerekiyor. Kötü espri yani. O zaman 12 Eylül döneminde örgüt yöneticiliğinden yargılandım. 1,5 sene hapis yatıım. Lise son sınıfta Dev-Genç’li olarak okurken yattım çıktım. Yıllar sonra bir paralel yapı sanki ben bundan utanıyormuşum gibi geçmişimi ortaya çıkarmaya çalıştı. Ben bundan utanıyormuşum gibi. Ben utansam utansam bugünümden utanırım. O günümden asla utanmıyorum. Bugün geldiğimiz nokta çok cazip olmayabilir. Bizim o dönemin ruhuna uygun bir şekilde yerimiz devrimci hareketin içindeydi.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı