ABD, PKK ile Mart 1994’te Güney Kıbrıs’ta masaya oturdu

27.11.2007 Vatan

PKK’NIN KARAKUTUSU KANİ YILMAZ’IN “DİPLOMASİ” ANILARI-1

2004 yılında ayrıldığı PKK tarafından 11 Şubat 2006 günü Süleymaniye’de arabasına bomba konarak öldürülen Yılmaz’ın anıları, PWD’li (Yurtsever Demokrasi Partisi) arkadaşları tarafından kitaplaştırıldı.

Uzun yıllar PKK’nın Avrupa sorumluluğunu üstlenen Kani Yılmaz (Faysal Dunlayıcı) öldürülmeden önce kaleme aldığı anılarında, Öcalan’ın talimatıyla G.Kıbrıs’ta bir ABD heyetiyle buluştuklarını anlatıyor.

Kani Yımaz, kitabın ilk bölümünde PKK adına bizzat yürüttüğü diplomatik temasları ince ayrıntılarıyla aktarıyor. Amerikalıların kendilerine PKK’nın yasallaşabileceğini, ama bunun için kademeli olarak silah bırakmalarının ve silahlı örgütü tasfiye etmelerini şart koştuğunu; Öcalan’ınsa buna “henüz bunu kabul etmeye hazır değiliz” dediğini söylüyor. Kitap, özellikle Öcalan’ın Suriye’den çıkıp Kenya’da yakalanmasına kadarki süreçte yaşanan ve çoğu bilinmeyen ilişki ve olayları da gün ışığına çıkarıyor. Kitabın en can alıcı bölümlerinden biri, Yılmaz’ın da bizzat katıldığı, Güney Kıbrıs’ta ABD’lilerle yapılan görüşme... Bugüne kadar Washington’un PKK ile ilgisi, ilişkisi ve temasları üzerine bir dizi iddia ortaya atıldı ama bunlardan hemen hemen hepsi inandırıcılıktan uzaktı ve dolayısıyla kanıtlanamadı. Bu nedenle Yılmaz’ın anlatıklarını, konuyla ilgili ilk ciddi tanıklık olarak kabul etmek gerekiyor.

ABD, Şam’daki Apo’ya haber gönderip buluşmak istedi

YIlmaz “1994 başlarıydı. Mustafa Karasu ile birlikte Avrupa sorumlusuyduk. Şam’dan telefon aldık” diye anlatmaya başlıyor. Arayan tabii ki Öcalan’dır. PKK lideri, ABD’nin Ortadoğu işleriyle ilgili bir büyükelçisinin de dahil olduğu bir heyetin kendisiyle görüşmek istediğini, ancak Şam’da olması nedeniyle bunun gerçekleşemediğini belirtip, acil olarak Güney Kıbrıs’ta onlarla buluşmaları talimatını verir. Yılmaz şöyle devam ediyor: “Avustralya’dan katılan ve çok iyi İngilizce bilen Yado arkadaşı tercüman olarak yanıma alarak Kıbrıs’a gittik. Yanılmıyorsam görüşme 10 veya 11 Mart 1994’te gerçekleşti. Kıbrıs’ta bizimle birlikte görüşmelere, sonradan şehit edilen Kıbrıslı dostumuz, insan hakları savunucusu Theophilus Georgiadis de katıldı.” (Georgiadis, Kıbrıs’taki Kürdistan Dayanışma Komitesi’nin başıydı. Bir iddiaya göre uyuşturucu kaçakçısıydı ve 1994’de rakip çeteler tarafından öldürüldü.)

Buluşmada PKK’ya “Silahı bırakın sizi Filistin gibi statüye kavuşturalım” denildi

Öcalan, Yılmaz ve Karasu dışında görüşmeden kimsenin haberi olmamasını ister. Yılmaz Kıbrıs’a varınca Şam’ı arar. Konuşma şöyledir:

* Öcalan: ABD’liler ilk kez ciddi olarak bizimle görüşmek istiyorlar. Bu görüşmede bizimle ilişkileri geliştirmek istiyorlar. Kürt sorununun çözümüne el atacaklarını, aynı zamanda bu amaçla bizim de yasallaşmamızı destekleyeceklerini belirtiyorlar. Bu görüşme hayatidir ve bundan mutlaka sonuç almamız gereklidir.

* Yılmaz: Birçok konu masaya gelecek. Bu konular üzerinde hangi hazırlıklarımızın olması gerekir? Gelecek sorulara ne cevaplar vermeliyiz?

* Öcalan: Hangi sorular?

* Yılmaz: Örneğin savaş, Türkiye’deki şiddet, gerilla konuları gündeme gelebilir.

* Öcalan: Sen kimsin ki ABD’nin sorularına karşılık vereceksin veya pazarlık yapacaksın? Sen benim adıma boş bir kağıt imzalayacaksın ve onu görüşme masasına koyacaksın. ABD’liler ne yazarsa hepsini kabul edeceksin.

* Yılmaz ABD’lilerle görüşmeyi şöyle özetliyor: “Adım adım demokratikleşmek gerektiğini, bu çerçevede bizim de yasallaşabileceğimizi, bizimle Türk devleti arasında diyalog oluşturmaya çalışacaklarını, bizimle ilişki kuracaklarını, bu ilişkinin şimdilik gizli kalacağını, zaman içinde geliştikçe açık ilişki olacağını belirttiler. O zaman Filistin örneğine de epey vurgu yaptılar. Ancak görüşme öne sürdükleri tek şart noktasında tıkandı: Şartları, hemen olmasa bile adım adım silahları bırakmamız ve gerillayı da tasfiye etmemizdi.”

Ardından Kani Yılmaz, Öcalan’ı telefonla arar. :

* Yılmaz: Bütün belirtilen noktalarda bizimle işbirliği içinde olacaklarını ve sorunun çözümünde yardımcı olacaklarını söylediler. Ancak gerillanın tasfiyesini ve silahlı mücadelenin durdurulmasını da dayatıyorlar.

* Öcalan: (Uzun bir sessizlikten sonra) Biz böyle bir şeyi kabul etmeye hazır değiliz.


Öcalan Şam’da olmasaydı bu teklifi kabul ederdi

Kanİ Yılmaz, yıllar sonra, bunun “kaçırılmış bir fırsat” olduğunu belirtip şöyle yazıyor: “ABD gerçekten bugün Güney’de (Irak’ı kastediyor) oynadığı o rolü Kuzey’de (Türkiye’yi kastediyor) oynayabilirdi. Yani Kürt sorununun çözümü Güney’den önce Kuzey’de gerçekleşebilirdi, çünkü zemin çok daha elverişliydi. ABD’nin bizimle ilişki kurması için bizim savaşı durdurmamız gerekiyordu.”
O tarihte PKK’nın diplomatik-siyasi bir harekete dönüşmesi gerektiğini savunan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürüyor: “O yıllar Avrupa’da diplomasi çalışmalarında atılım dönemimizdi. Bütün dünya ile görüşebiliyorduk. Avrupa’da 20’ye yakın diplomatik büro açmıştık. Diplomatik görüşmelerden dolayı adeta başımızı kaşıyamayacak durumdaydık. Çalışmaya kadro ve eleman yetiştiremiyorduk.”
Yılmaz o tarihte Öcalan’ın da aslında silahları bırakmayı düşündüğünü ama bunu yapamadığını ileri sürüyor: “Öcalan savaşı durdurursa kendi konumunun sarsılacağını düşünüyordu ve sanırım eğer Şam’da ikamet etmeseydi, bu öneriyi kabul edecekti. Böylece ABD ile ilişkiler geliştirilebilirdi. Oysa Öcalan hem Şam’da konuşlanıp, hem de gerillayı tasfiye edemezdi. Bunu kabul etmesi için Şam’ı terk etmesi gerekirdi. Ve sanıyorum 2004 yılına kadar bir daha PKK ile ABD arasında bir görüşme sağlanamadı.”

BİR HATIRLATMA

ABD’nin PKK’nın kuruluşunda oynadığı rolü anlatan üç sayfa sansürlenmişti

CIA 19 yıl önce “Irak, Türkiye, İran: Kürt Ayaklanmaları” başlıklı, 32 sayfalık çok gizli bir rapor hazırlamıştı. Bilgi Edinme Yasası kapsamında 2002 Ocak’ta kamuya açılan 1 Mart 1988 tarihli bu raporda, PKK’nın ortaya çıkışı ve gelişmesini anlatan üç sayfanın tümü sansür edilmişti. Bundan 4 yıl sonra, Kani Yılmaz’ın anlattığı buluşmadansa 2 yıl önce ABD’nin önde gelen tüm istihbarat kurumları “Kürtler: Artan Umutlar, Eski Kaygılar” (The Kurds: Rising Expectations, Old Frustrations) başlıklı 17 sayfalık gizli bir raporu, 1 Eylül 1992 günü kaleme aldılar. Bilgi Edinme Yasası gereği Kasım 2000 tarihinde, bazı bölümleri sansürlenerek kamuya açıklanan raporda şöyle deniyordu: “Türkiye’deki büyüyen Kürt ayaklanması, Türk-Amerikan ortaklığını daha fazla baskı altına alır. Özellikle, Ankara PKK’ya karşı askeri mücadelesini tırmandırır veya Güneydoğu’daki Kürt asilerin üzerine daha sert bir şekilde gider ve ABD’nin de bu gayretlerine desteğini beklerse...”

Kani Yılmaz kimdir?

Öcalan ile yolları ayrılınca öldürüldü

PKK içinde Kani Yılmaz adını kullanan Faysal Dunlayıcı 1950’de Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde doğdu. 1975 yılında PKK’nın ilk hazırlık aşamalarına dahil oldu. 12 Mayıs 1980’de tutuklandı ve Şubat 1989’da tahliye olduktan sonra yurtdışına kaçıp PKK’ya katıldı. 1990-92 arası Lübnan ve Suriye’de faaliyet yürüten Yılmaz Mart 1993’de Almanya’da siyasi mülteci oldu. PKK’nın o dönemdeki siyasi kolu ERNK’nın sözcülüğünü üstlenen Yılmaz 23 Ekim 1994 günü Londra’da Westminister Metro İstasyonu’nda tutuklandı. İngiltere’den Almanya’ya sevk edilen Yılmaz 11 Şubat 1998’de tahliye edildi ve PKK’nın Avrupa sorumluluğuna kaldığı yerden devam etti. Ocak 1999’da, o sırada Roma’da bulunan Öcalan tarafından Kuzey Irak’ta Kandil Dağı’na yollanan Yılmaz bir daha Avrupa’ya dönmedi.
Osman Öcalan, Nizamettin Taş, Hıdır Yalçın gibi diğer üst düzey PKK liderleriyle birlikte 2004’de ayrılıp PWD’nin (Yurtsever Demokrasi Partisi) kuruluşuna katılan Yılmaz 11 Şubat 2006 günü Talabani’ye bağlı KYB’nin denetimindeki Süleymaniye şehrinde suikast sonucu hayatını kaybetti. PKK resmen üstlenmedi ama Yılmaz’ın örgüt tarafından öldürüldüğü kabul ediliyor.
Yılmaz Haziran 2004 ile hayatını kaybettiği ana kadar, PKK içinde tanık olduğu olayları eleştirel bir şekilde kaleme alıyordu. Daha sonra PWD’li arkadaşları, onun anılarını ve bazı siyasi yazılarını “Kani Yılmaz: Kürt Sorunu, Kemalizm, PKK Sistemi ve Ulusal Birlik Çözümü” adlı kitapta bir araya getirdiler. VENG Yayınları tarafından Diyarbakır’da basılan kitap PKK’nın gizli tarihi hakkında çarpıcı bilgiler sunuyor.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
05.11.2024 Hatem Ete ile söyleşi: Bahçeli ile Erdoğan ayrışıyor mu?
03.11.2024 Fethullah Gülen öldüğüyle kaldı
01.11.2024 Ruşen Çakır ve Kemal Can ile Haftaya Bakış (239): Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı - CHP ne yapacak?
30.10.2024 Transatlantik: ABD seçimlerine son 5 - Türkiye’de çözüm süreci tartışmaları İsrail’in İran’a cevabı
27.10.2024 Ertuğrul Özkök niçin Fethullah Gülen’i çok sevmişti?
24.10.2024 Altan Tan ile söyleşi: Kim çözüm istiyor, kim istemiyor?
24.10.2024 Transatlantik: TUSAŞ saldırısı, Öcalan’ın mesajı ve “çözüm süreci” - ABD seçimlerine son 12 - Fethullah Gülen’in ölümü
23.10.2024 Gazeteci Ahmet Dönmez ile Fethullahçılığın geleceği üzerine söyleşi: "Bu yapıyı dünya-daki hemen her sıklet merkezi yönetmek isteyecektir”
22.10.2024 “Mahrem yapı”yı yakından takip eden eski bir Fethullahçı’nın öngörüsü: "Başa Abdullah Aymaz geçer, ama esas lider Mustafa Yeşil olur”
10.11.2024 Abdullah Öcalan’a sormak istediğim 20 soru
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı